"söz konusu" - Translation from Turkish to Arabic

    • المحك
        
    • نتحدث عن
        
    • نتحدث عنه
        
    • في خطر
        
    • عندما يتعلق
        
    • نتكلم عن
        
    • فيما يتعلق
        
    • على المحكّ
        
    • يتعلق الأمر
        
    • نتحدّث عن
        
    • يتعلّق الأمر
        
    • نتحدث عنها
        
    • الأمر يتعلق
        
    • حينما يتعلق
        
    • موضع السؤال
        
    söz konusu olan birçok insanın hayatı olunca, gücünü toplamak kolay oluyor. Open Subtitles عندما يكون هناك الكثير من الارواح على المحك, من السهل استدعاء القوة.
    Bizim hayatımızdan daha fazlası söz konusu Clark. Ve de çevremizdekilerin hayatından. Open Subtitles ثمة الكثير على المحك هنا من مجرد حيواتنا وحيوات من هم حولنا.
    Bak, korkmuş bir bayan ile 8 yaşındaki oğlu söz konusu. Open Subtitles نحن نتحدث عن سيدة شابة خائفة جداً لديها طفل في الثامنة.
    - İtiraz ediyorum. Hiçbir şey değilse bile, söz konusu olan reşit olmayan birisiyle ilişkiye girmektir. Open Subtitles اعترض سيادتكم إن آخر ما كنا نتحدث عنه هو
    Bu rahatlatıcı bir durum. söz konusu olan bin sterlin. Open Subtitles حسناً، هذه تعتبر راحة كبيرة لنا جميعاً، مع يجب أن أقول أن ألف جنية كانت في خطر.
    - Alınma ama söz konusu ilişkiler olunca gerikafalı bir gelenekçisin. Open Subtitles و لكنك تصبح تقليدياً غليظاً عندما يتعلق الأمر بالعلاقات يا صديقي
    Burada söz konusu olan şeyin tamamen bilincindeyiz Bayan Pope. Open Subtitles نحن بالتأكيد على إحاطة بما هو على المحك آنسة بوب.
    Burda asıl söz konusu olan tıbbın kendisi değil, aslında bir metafor TED ما هو حقًا على المحك ليس الدواء نفسه لكن الأمر مجازي .
    Bir asrın ardından, şu an kendimizi fizikte başka bir dönüm noktasında bulduk. Ancak şu an söz konusu durum oldukça farklı. TED مائة عام على ذلك نجد أنفسنا الآن أمام نقطة تحول أخرى في الفيزياء، ولكن ماهوعلى المحك الآن مختلف تماما.
    Siz bunları külahıma anlatın. söz konusu olan yara bandı ya da... Open Subtitles قل ذلك لشخص آخر نحن لا نتحدث عن الضمادات المساعده
    Biz burada sadece hapisten bahsetmiyoruz, bir insanın hayatı söz konusu Open Subtitles لا نتحدث عن السجن هنا بل عن نهاية حياة شخص
    Evet, saatten haberim var. Şu işi hallet. Çocuklarım söz konusu. Open Subtitles أجل أعرف كم الوقت أنجز الأمر فقط نحن نتحدث عن أبنائي هنا
    söz konusu olan benim geleceğim. Open Subtitles و الغشاشين كانوا يجعلوني أفشل مثلهم أعني أنّ هذا مستقبلي الذي نتحدث عنه
    Bu işi düzeltmek istiyoruz, ve şu anda hayatı söz konusu olan yalnızca sizin torununuz değil. Open Subtitles نحن نريد أن نصلح هذا وليست حياة حفيدك فقط في خطر
    söz konusu benim evliliğim olunca seni benim mutfağımda görmek istemiyorum. Open Subtitles لست بحاجة إليك في المطبخ عندما يتعلق الأمر بزواجي نعم، تحتاجني
    2000, 3000 megaton arası bir patlama söz konusu. Open Subtitles نحن نتكلم عن قوة انفجار تبلغ حوالي 2000ألى3000 ميغا طن
    Beyin söz konusu olduğunda hiçbir şey normal değildir. Open Subtitles لا يوجد ما يسمى بالطبيعي فيما يتعلق بإصابة بالمخ
    söz konusu gururunuz olduğunda, soru sormadan edemezsiniz. Open Subtitles عندما يكون كبرياءك على المحكّ ، لا تستطيع المساعدة لكنّك تملك الاسئلة
    Affedersin ama sadece personelden bahsetmiyoruz, söz konusu olan sınıf arkadaşların. Open Subtitles و ليس على المسرح اعذريني , لكننا لا نتحدّث عن مجرّد موظفين
    İstediğin şeye inanabilirsin ama artık yalnızca sen söz konusu değilsin. Open Subtitles بوسعكَ الإيمان بما تشاء، لكن لم يعد يتعلّق الأمر بكَ وحدكَ
    Tam olarak nasıl bir değişiklik söz konusu? Open Subtitles تحديداً, اي نوع من التعديلات نحن نتحدث عنها ؟
    Eğer söz konusu kurtulmak ise, biraz acı buna değmez mi? Open Subtitles لو الأمر يتعلق بالنجاة ، أليس القليل من الألم الموجع يساوي ؟
    Zor bir problem söz konusu olduğunda, Esas soru, neden tüm bu davranış şekilleri kişiye özel tecrübeleri de beraberinde getirmektedir? TED حينما يتعلق الأمر بالمشكلة الصعبة، يصبح السؤال هو لماذا يكون كل هذا السلوك مصحوبًا بتجربة ذاتية؟
    Attığımız zaman... söz konusu mal en yüksek teklifi verene gidecek. Open Subtitles عندما نفعل الملكيه موضع السؤال ستذهب الى اعلى مزايد

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more