Beni saymayın. Yapmak istemiyorum. O kötü ve sıkıcı ve... ve... | Open Subtitles | أخرجنى من هذا الأمر,لاأريد أن أفعل هذا,انه بخيل و ممل و.. |
Asla şan şöhret sahibi olamayacak çünkü çok sıkıcı bir işi var. | Open Subtitles | انه لا يستطيع فعل اى شئ للعالم لانه لديه عمل حقيقى ممل |
Sizi bilmem ama bana göre, bu fikir fazlasıyla sıkıcı. | TED | لا أعلم بشأنكم، لكن هذه الفكرة مملة للغاية بالنسبة لي. |
Wow! Bugüne kadar duyduğum en sıkıcı film "Satıcının Ölümü" olmalı. | Open Subtitles | كل هذا الوقت كنت أعتقد الموت من بائع متجول كانت مملة. |
Tamam, o sana sıkıcı iş hikayelerinden sana bahsederken onu dinleyecektin ya? | Open Subtitles | حسناً، أتعلمين عندما يقول لكِ أمور العمل المملة عليكِ أن تصغى ؟ |
Tamam, biraz sıkıcı ama emekli olmak çok mu hareketli? | Open Subtitles | حسناً, مملاً بعض الشيء لكن أكونك متقاعد لاتزال الإثارة قائمة |
Sen babanın sıkıcı ofisinde kendinden habersiz bir şekilde çalışıyorsun ve bununla iyisin! | Open Subtitles | أنت إداري ممل في مكتب والدك لايعرف نفسه حتى وأنت موافق على ذلك |
Sırrınız her ne ise sıkıcı olduğuna eminim o yüzden ilgilenmiyorum. | Open Subtitles | مهما كان سرّكم أنا متأكدة أنه ممل لذا أنا لست مهتمة |
İlk denediğin, sıkıcı ve şişman gösteren ama gerçekte öyle olmayan mı? | Open Subtitles | الأول الذي جربته كان ممل ومتكتل لكن هذا لم يكن كذلك ؟ |
Onun ofısinde beklemem gerekiyordu ama kontrol odası çok sıkıcı. | Open Subtitles | من المفترض أن أنتظر في مكتبه لكن التحكم بالعمليات ممل |
Ama benim hayatım sıkıcıdır ve sen hiç sıkıcı biri değilsin. | Open Subtitles | فقط , تعلمين حياتي مملة وانتِ حقاً شخصاً غير ممل تعلمين |
Normal konuşmalarımdan birini yapmak istemiyorum... çünkü onlar çok sıkıcı. | Open Subtitles | لا اريد ان اقدم احد خطاباتي الاعتيادية لأني اجدها مملة |
Şey, bu da bir ilerleme sayılır, ve sıkıcı bir hafta sonu için güvenli bir bahis gibi görünüyor. | Open Subtitles | هذا بالتأكيد يبدو شيئاً متقدم و هو رهان آمن على عطلة نهاية الإسبوع التي على ما يبدو ستكون مملة |
O sıkıcı bilimsel konuşmalarını yaptığında sanırım daha çok hoşuma gidiyor. | Open Subtitles | أظن أني كنت أفضلك و انت تتحدث عن امور علمية مملة |
Hadi ama. Ortalık bu kadar sıkıcı olamaz, değil mi? | Open Subtitles | هيا , الأشياء ليست مملة بالجوار , أليس كذلك .. |
Geçen sefer, yaptığın tüm o sıkıcı şeyler yüzünden bizi öldürmedin. | Open Subtitles | كل الأشياء المملة التي فعلتَها منذ آخر مرة لم تقتلنا فيها |
Yani, ilk seferi müthişti ama sonrası can sıkıcı. 9 Numara: | Open Subtitles | أعني أنه في البداية كان جيداً لكن بعد ذلك أصبح مملاً |
En azından Gay'e sıkıcı bir iş olan benimle kalma görevini verebilirim. | Open Subtitles | على الأقل استطيع ان اوفر على جاى العناء الممل فى الوقوف بجانبى |
Daha önümüzde sıkıcı ve uyuz olmak için uzun bir süre var, 30larımızın sonlarına yaklaştığımızda zaten sıkıcı ve uyuz olacağız. | Open Subtitles | هنالك الكثير من الوقت لإرتداء الخواتم وأن تصبح مملا و معقد عندما نبلغ أواخر الثلاثينات وونكون مملين ومعقدين على كل حال. |
Eğer düşündüğün buysa benim gerçekten sıkıcı biri olduğumu düşünüyor olmalısın. | Open Subtitles | من المؤكد انك تعتقد اننى ممله اذا كنت تعتقد هذا .. |
Söylemeliyim ki, bu biraz sıkıcı. Demek istediğim, bu beni şaşırttı. | Open Subtitles | عليّ القول، هذا مضجر بعض الشيء أعنى، كان هذا مفاجئاً لي |
Ama annemim bilmediği bir şey vardı: hayatımı son derece sıkıcı buluyordum ve yapmak istediğim en son şey kendim hakkında yazmaktı. | TED | والذي لم تكن تعلمه هو اعتقادي أن حياتي كانت شديدة الملل, وأن آخر ماكنت أريد القيام به كان أن أكتب عن نفسي. |
Tatlım! Tatlım, umarım babamı çok sıkıcı bulmamışsındır. | Open Subtitles | حبيبى أتمنّى أنّك لم تجد حفلة أبّى الصغيرة مملّة جدا |
Onu daha az sıkıcı yapacak şey ne, biliyor musun? | Open Subtitles | روس , أتعلم ما الذي يجعل الأمر أقل مللاً ؟ |
Sizi bilmem ama 2 kişilik ilişkiler artık bana sıkıcı geliyor. | Open Subtitles | لأن ممارسة الجنس فحسب أمر مملّ الأمر أفضل متى نكون أربعة |
Onun yerine ağlayan bir adamla uğraşıyorum. Bu çok sıkıcı. | Open Subtitles | بدلاً من ذلك حصلت على طفل يبكي ، هذا مُمل |
Bilgisayarların sıkıcı, teknik ve yalnız olduğunu düşünen insanlardan olmaya başladım. | TED | ثم بدأت أنتمي إلى هؤلاء الأشخاص الذين شعروا بأن الحواسيب مُملة وتقنية ووحيدة |