"seni öldürmeye" - Translation from Turkish to Arabic

    • لقتلك
        
    • قتلكِ
        
    • قتلكَ
        
    • أن يقتلك
        
    • لأقتلك
        
    • لقتلكِ
        
    • ليقتلك
        
    • قتلك أنت
        
    • قتلك في
        
    • قتلك يا
        
    • على قتلك
        
    • أن أقتلك
        
    • ما قتلك
        
    • قتلك منذ
        
    • قتلك و
        
    Çocukların bir arkadaşı diyelim, ve buraya seni öldürmeye geldim. Open Subtitles دعينا نقول انني صديق الي هؤلاء الرفاق وانا هنا لقتلك
    Tüm bildiğim, şimdiden öldürdüğü tanıklar var. seni öldürmeye geliyor. Open Subtitles كل ما اعرفه انه قتل كل الشهود وهو قادم لقتلك
    Yani oraya gidip, onları seni öldürmeye çalışmakla suçlayayım sırf sen öyle dedin diye. Open Subtitles إذاً تريديني أن أذهب إلي هناك وأتهمهم بمحاولة قتلكِ إستناداً لكلامكِ
    Başka zaman, Jane Depo'nun saldırı altında olmadığı ve birinin seni öldürmeye çalışmadığı bir zaman. Open Subtitles في الوقت الذي لا يتعرض فيه المستودع إلى الهجمات و شخص لا يحاول قتلكِ
    Ama seni öldürmeye kalkması an meselesiydi. Open Subtitles ولكنّها كانت مسألة وقت قبل أن يحاول قتلكَ
    İnsanların seni öldürmeye çalışması nasıl bir şey? Open Subtitles بماذا تشعر حين يكون هناك من يريد أن يقتلك ؟
    Merak etme, buraya seni öldürmeye gelseydim, şimdiye ölmüş olurdun. Open Subtitles لا تجزع ، لو كنت هنا لقتلك لكنت فعليا ميتاً
    Bu gururla ilgili bir şey değil. seni öldürmeye gelen cahil kişilerle alakalı. Open Subtitles هذا الأمر لا يتعلق بالكبرياء الأمر هو أن هناك بعض المتخلفين قادمين لقتلك
    Burasıyla New Orleans arasında seni öldürmeye çalışacaklarını duydum. Open Subtitles سمعت للتو بمحاولة لقتلك ما بين هنا و نيو اورليانز
    Çünkü şu an burada dururken, seni öldürmeye ihtiyacım yok. Open Subtitles لأنّني واثق وثوقي بوقوفي هنا أنّني لستُ بحاجةٍ لقتلك
    seni öldürmeye bu kadar yaklaştıysam, daha fazla çalışmaya ihtiyacın var demektir. Open Subtitles بما اني اقتربت منك بدرجة كافية لقتلك .فمن الواضح انك تحتاج الي بعض التدريب
    Depo'nun saldırı altında olmadığı ve birinin seni öldürmeye çalışmadığı bir zamanda. Open Subtitles في الوقت الذي لا يتعرض فيه المستودع إلى الهجمات و شخص لا يحاول قتلكِ
    seni öldürmeye çalışan bu insanlar kim anne? Open Subtitles من هم هؤلاء الناس الذين يحاولون قتلكِ, أمي؟
    Anladığım kadarıyla, eski patronunun seni öldürmeye çalıştığını söylüyorsun. Open Subtitles إذاً، إذا كنت قد فهمتكِ، تقولين أن رئيستكِ السابقة حاولت قتلكِ
    Birinin seni öldürmeye çalışmasına inanamıyorum. Open Subtitles لا زلتُ لا أُصدّق بأنّ أحداً ما حاول قتلكِ
    seni öldürmeye çalışan birinin bu işten hiç ceza almadan kurtulmasına izin veremezsin. Open Subtitles لايمكنكَ ان تسمح لشخصٍ ان يحاولَ قتلكَ ومن ثمَ يهرب من العقاب
    seni öldürmeye çalışanlardan koruduğumuz sürece herhangi bir özel mülkün yok. Open Subtitles بينما نحميكَ ممن يحاولُ قتلكَ فلا ملكيّةٌ خاصةٌ لديك
    İnsanların seni öldürmeye çalışması nasıl bir şey mi? Open Subtitles بماذا تشعر حين يكون هناك من يريد أن يقتلك ؟
    Çünkü oysan, seni öldürmeye geldim. Open Subtitles لأنه إذا كنت أنت، فأنا هنا لأقتلك
    Onun öldüğü gece bir kadın seni öldürmeye geldi. Open Subtitles في الليلة التي توفي فيها، إمرأة جاءت لقتلكِ. ماذا حدث؟
    Ajan Bodner, buraya seni öldürmeye gelmese, hâlâ Roman için çalışıyor olurdun. Open Subtitles أيها العميل بودنر, لو أنه لم يأت ليقتلك فهذا يعني أنك لازلت تعمل لرومان.
    Ortakların seni öldürmeye çalıştı. Open Subtitles شركائك يحاولون قتلك أنت بحاجة إلى صديق
    Sıkıcı, koyu, siyah ve beyaz yazılan bu uyarı aslında bu küçük, düzenli ölüm askerlerinin, seni öldürmeye çalıştığını belirtiyor. Open Subtitles جملة مكتوبة بخط أسود وأبيض عريض و ممل أن جنود الموت النحيفة هذه تحاول قتلك في الحقيقة
    - seni öldürmeye çalıştı baba. - Öylece duramayız... Open Subtitles لقد حاول قتلك يا أبى لا يمكنك فقط الوقوف
    Çünkü Shere Khan ormana geri döndü Ve seni öldürmeye yemin etti. Open Subtitles لأن شيريخان قد عاد إلى الأدغال وقد أقسم على قتلك
    Tamam, belki seni öldürmeye çalıştım ama o ben değildim. Open Subtitles حسنا ربما حاولت أن أقتلك , لكن هذا لم يكن أنا.
    Biri seni öldürmeye çalışıyor. Open Subtitles قد يحاول شخص ما قتلك
    Günlerdir kimse seni öldürmeye çalışmadı. Bunun stresi ezici olmalı. Open Subtitles لا أحد حاول قتلك منذ أيام لابد وأن الضغط النفسي قد تراكم
    Yani seni öldürmeye çalışıyorlardı, ablamı değil? Open Subtitles كان يظنني أنا من بالسيارة و كانوا يحاولون قتلك, و ليس أختي؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more