"tabi" - Translation from Turkish to Arabic

    • بالتأكيد
        
    • إلا
        
    • متأكّد
        
    • أكيد
        
    • مالم
        
    • عدا
        
    • بالتاكيد
        
    • طبعًا
        
    • الا اذا
        
    • بلى
        
    • تأكيد
        
    • ما لم
        
    • اكيد
        
    • ماعدا
        
    • بالطّبع
        
    SS: Tabi, daha cok diyalog oldu, ki bu harika. TED ش س : هناك بالتأكيد حوار مستمر، وهذا أمر رائع.
    Tabi ki soracaklar. Ama aynı zamanda, bununla ne yapabilirim diye de soracaklar. TED بالتأكيد سيتساءلون. ولكنهم أيضا سيطرحون سؤالا آخرا هو، ماذا يمكنني أن أفعل به؟
    Oh, Tabi ya. Babamın tüm parayı o döküntülerde kaybettiği yer- Open Subtitles بالتأكيد ، حيث خسر أبى كل تلك النقود على هذا الهراء.
    Sen bir sineği bile incitemezsin, Bertram. Tabi eğer zaten ölmemişse. Open Subtitles لا يمكنك أن تؤذى ذبابة إلا إذا كانت قد فارقت الحياة
    Tabi haklısın. Belki şu anda pek rahatlatıcı gelmiyor bunlar sana. Open Subtitles بالتأكيد أنت محقه ، ربما لن تتفهمي كلامي في هذه اللحظه
    Gelecekteki gelinini ama eğer seninle gelmem dersen bende seninle bi daha konuşmam kesinlikle gelirim oğğlum Seninle geleceğim Tabi! Open Subtitles زوجة ابنك المستقبلية لكنها أخبرتني أنها لن تقابلني حتى ، إلا إذا كنتِ معي ستقابلك بالتأكيد ؛ لأني سأذهب معك
    İsveç ile karşılaşacak... ve Tabi ki Fransa, Brezilya önünde favori.. Open Subtitles حيث سيواجه السويد على الارجح فرنسا بالتأكيد مرشحة اكثر من البرازيل
    Tabi ki, şimdi akıl hastanesinde, ve beyni lapa gibi. Open Subtitles بالتأكيد إنها بدار للعجزة الآن و عقلها أصبح بلا فائدة
    Evet, Tabi. Öyle de diyebilirsin. Bense ona piç kurusu diyorum. Open Subtitles أجل ، بالتأكيد ، يمكنك مناداته بهذا أنا فقط أناديه بالوغد
    Tabi, sadece tüm haklarından vazgeçmen gibi bir sorun var. Open Subtitles بالتأكيد, لكن سيكون عليكِ التنازل عن جميع حقوقك بالقضيّة المذكورة.
    İsveç ile karşılaşacak... ve Tabi ki Fransa, Brezilya önünde favori.. Open Subtitles حيث على الارجح سيواجه السويد فرنسا بالتأكيد مرشحة اكثر من البرازيل
    Bu dalın bir ucu Tabi ki bizim en çok ilgilendiğimiz insana ırkına ait. TED الجزء البشري في هذا الفرع بعيداً جداً في إحدى النهايات, هو بالتأكيد أكثر جزء نهتم به.
    Tabi ki, bir tasarımcıya, bu çok heyecan verici. Çünkü, düşünmeye başlıyorum da, vay canına, tüketilebilir ürünler yetiştirmeyi gerçekten de hayal edebiliriz. TED بالتأكيد ذلك في غاية الإثارة لي كمصممة. لأنني آنذاك أبدأ في التفكير، واو، نستطيع فعلا تخيل زراعة منتجات إستهلاكية.
    Tabi bu altın tozundan ilacın mahvolmuş böbreklerine iyi gelmesini istemiyorsan. Open Subtitles إلا إذا أردتِ أن تخرجي من علاج ملح الذهب بكليتين معطوبتين.
    Ona yok olmasını söyle. Eğer kafasının uçmasını istemiyorsa Tabi. Open Subtitles قل لها ان ترحل, إلا إذا كانت تريد نسف رأسها
    Tabi ki yapabilirsin, Johnny. Becerebilirsin. İçeri gel. Open Subtitles متأكد من أنك تستطيع ان تفعل ذلك ، جوني متأكّد أنك تستطيع.
    Tabi. - Bir kere davet edildin mi daima gelebilirsin sanıyordum. Open Subtitles أكيد ، أنا فكرت للحظة أنك مدعو أنت دائماً يمكنك الدخول
    Tabi eğer senin flört yaşamın evreni zamkla yapıştırılmış gibi tutmuyorsa... Open Subtitles مالم يكن تاريخ مواعدتكم هو الصمغ الذي يحمل الكون معاً ..
    Gördüğün gibi kardeşlerim yanıldı-- ...aydaki şehir olayı dışında Tabi. Open Subtitles شقيقتاي كانتا مخطئتين. فيما عدا المدن التي على سطح القمر.
    Tabi ki diğer insanların ihtiyaçlarının farkında olmalısınız, ama aynı zamanda hayatınıza devam edebilecek bir yol bulup insanlara yardım edebilmelisiniz. TED حيث يجب عليك بالتاكيد ان تهتم لاحتياجات غيرك ولكن عليها ان لا تؤثر سلبا على حياتك وان تكون خدوما لمجتمعك
    Hayır. Ehliyetimi yeni aldım. Evet, Tabi ki dümene geçebilirim. Open Subtitles لا، أنهيت حصّة تعلّم القيادة توًّا، طبعًا بوسعي قيادة السفينة.
    Blair, orada, yukarıda... Tabi ki sende oraya gitmek istemiyorsan. Open Subtitles حسنا بلير في العليّة الا اذا كنتِ لا تريدي ذلك
    Tabi ki tutuyor. Biraz eğlenmeni istediğimi söylemiştim. Hiç birşeyi kırmayacaksın. Open Subtitles بلى أنت كبير, أريدك ان تمرح قليلاً أنت لن تكسر شيئاً
    Yeterince sıcak, Majesteleri. Kralın işlerini yürütürken ortam biraz ısınıyor Tabi. Open Subtitles لكى تكون نشيط للقيام بأعمال الملك فهذا يولد حرارة بكل تأكيد.
    Tabi Chase salak değilse ve bende beyin hasarı yoksa. Open Subtitles ما لم يكن بالطبع تشايس غبي و لدي ضرر دماغي
    Tabi çıktıktan bir hafta sonra gecenin[br]yarısında beni arayanlar da onlardı. Open Subtitles خصوصا عندما يعودون من مهمة مركز التأهيل اكيد طبعا نفس الشيء
    Hiç de duymadım. Tabi karımın anlattığının dışında. Karım bunu bir filmde görmüş. Open Subtitles أنا لا أسمع عن حتى أي شئ، ماعدا عندما زوجتي تخبرني الصور المؤثرة.
    Tabi ki, eğer bana yardım etmezsen, olacaklar bunun tam tersidir. Open Subtitles إذا لم تساعدينى بالطّبع فستكون الصّورة مختلفة كلّياً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more