"temeli" - Translation from Turkish to Arabic

    • أساس
        
    • الأساس
        
    • أساسيات
        
    • اساس
        
    • الأساسات
        
    • أساسات
        
    • جوهر
        
    • الاساس
        
    • كأساس
        
    Eğer çocukluğumun bir temeli çökmediyse bu doğru düzgün bir akşam yemeği değildir. Open Subtitles إذاً, انه ليس عشاءً إلا إذا بعض شكل من أشكال أساس طفولتي محطّمة
    Belli ki ilişkimizin temeli hiç bir şey bilmemeye dayanıyormuş. Open Subtitles على ما يبدو أن أساس علاقتنا كان مبني على السرية
    Sıfırdan başlıyoruz, bu temeli, beş yaş ve üzerindeki öğrencilerimizin daha şefkatli vatandaşlar olmaları için geliştiriyoruz. TED لقد بدأنا على مستوى الأرض، نحن نبني هذا الأساس لطلابنا في سن الخامسة وما فوق، لنكون مواطنين أكثر تعاطفًا.
    Sonuç olarak derin öğrenme yapay zekâ keşif çağının temeli oldu ve bunun öncüsü ABD. TED إذن أصبح التعلم العميق الأساس في عصر اكتشاف الذكاء الاصطناعي، وتقوده الولايات المتحدة.
    Bu oyunun temeli geometriye dayanır Şimdi topu buraya vur. Open Subtitles أساسيات هذه اللعبة هي هندسة بسيطة، اضرب الكرة هنا وحسب
    Cinsel hayatımın bütün temeli bu utanç ve osurukla boşalmak oldu. Open Subtitles وكان ذلك اساس حياتي الجنسية بالكامل كان مخزي فحسب قذف وغازات
    Harika. Yok, hayır, bu kolay bir iş değildi. Ama temeli sağlamdı. Open Subtitles لا ، لن يكون هذا عملاً سهلاً لكن الأساسات كانت متينة
    Size şu çok güçlü 4 köşe taşını, temeli önermek istiyorum ki eğer dünyayı değişterecek güçte bir konuşma yapabilmek istiyorsak bunların üzerinde durabiliiz. TED أود أن أقترح أربع أساسات أو أركان قوية جداً والإتكال عليها إذا أردنا لحديتنا أن يكون قويا ونغير به العالم
    Gayrimenkulden para kazanmanın temeli budur. Anlaştık mı? Open Subtitles هذا هو جوهر تجارة العقارات هل نحن متفقان؟
    Bu Arktika'daki tüm besin zincirinin temeli, tam burada. TED ان هذه المنطقة هي الاساس لكل الدورة الغذائية في القطب الشمالي
    Bu,gerçek potansiyele sahip... ...bir sosyal değişikliğin oluşmasının temeli. TED هو أساس لشكل ينمو من أشكال الابتكار الاجتماعية ذا إمكانات حقيقية.
    Ve bu olduğunda, söz konusu materyal Latince'ye çevrildiğinde, matematik kitaplarının neredeyse 600 yıllık temeli oluşmuş oldu. TED وبمجرد أن حدث ذلك، بمجرد أن أصبحت هذه المادة متوفرة باللاتينية، شكلت أساس كتب الرياضيات المدرسية لما يقرب من 600 سنة.
    Bu modelin temeli, Çıkarım Merdiveni'dir ve bu terim ilk olarak Harvard'da profesör olan Chris Argyris tarafından ortaya atıldı. TED سلم الاستدلال والذي اقترح لأول مرة من قبل الأستاذ ارجيريس كريس من هارفرد، هو الأساس لهذا النموذج.
    Bu bizim sosyal hayatımızın ve kültürümüzün temeli ve aynı zamanda nasıl yaşadığımız ile ilgili. TED إنها الأساس لحياتنا الإجتماعية ولثقافتنا، وهي مهمة جدا لأسلوب حياتنا.
    Bunun gibi basit kimyasal tepkimeler sadece simyanın temeli. Open Subtitles تفاعلات كيميائيه بسيطة مثل هذه إنها فقط من أساسيات الكيمياء
    Bu sebeple NSA bizim haberleşmemizin güvenliğini azaltarak sadece dünyayı riske atmıyor Amerika'yı da en temelden riske atıyor çünkü zayıf güvenlikle riske atarak ülkemiz ekonomisinin temeli olan entelektüel birikim riske atılıyor. Bunun bedelini yıllarca ödeyeceğiz. TED إذن من خلال تقليل أمن إتصالاتنا هم لايضعون العالم فقط في خطر هم يضعون أمريكا في خطر بطريقة أساسية لأن الأولويات الفكرية هي أساسيات و دعامات إقتصادنا وإذا عرضنا ذلك للخطر عن طريق إضعاف أمننا سندفع الثمن لسنين
    Sağlam bir temeli olmasından söz ediyorum, sadece süslü bir görüntüden değil. Open Subtitles المبنى يحتاج الى اساس جيد, وليس مجرد واجهة جميلة
    temeli çatlak bir evde yaşamayı mı tercih edersin yoksa ışıkların hiç kapanmadığı bir park yerinin karşısındaki evde mi? Open Subtitles هل تعيش مثلاً في منزل مع اساس محطم او بجانب موقت السيارات حيث الأضواء لا تنطفي ابداً ؟
    Kabul etmek gerekir. Eğer temeli sağlamsa, her şey onarılabilir. Open Subtitles وما دامت الأساسات متينة فيمكن إصلاح أي شيئ
    50'yi ellerinde tutuyorlar. temeli sağlam. Burada bir noksan göremiyorum. Open Subtitles كانت تمتلك النصف، الأساسات قوية لا أرى الحيلة
    Fabrikanın temeli atılırken dökülen çimentonun içine. Open Subtitles فى الأسمنت عندما صبوا أساسات شركة الكيماويات النباتية
    - 9 Nisan babasının doğumgünüymüş. - Öfkesinin temeli. Open Subtitles التاسع من أبريل كان عيد ميلاد والده جوهر غضبه.
    temeli sodyum karbonatmış, ama kül de olurmuş. Kül ve yağ. Open Subtitles الصودة هي الاساس قد تستعمل بالرماد أو الشحم
    Tarihte ilk defa özgürlük ve eşitlik bir politik sistemin temeli olarak ileri sürülmüştür. Open Subtitles .. ولأول مرة بالتاريخ اعتُبرت الحرية والمساواة كأساس لنظام سياسي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more