"uyumak" - Translation from Turkish to Arabic

    • النوم
        
    • أنام
        
    • للنوم
        
    • تنام
        
    • انام
        
    • ينام
        
    • ننام
        
    • نوم
        
    • تنامي
        
    • بالنوم
        
    • والنوم
        
    • قيلولة
        
    • النَوْم
        
    • تنامين
        
    • لأنام
        
    Yatağımın yanında kuma gömülü bir kola cevizi ile uyumak zorundaydım ve 7 cüzzamlı için 7 madeni para gibi şeyler... TED ولكن اضطررت الى النوم مع عروق الجوز بجانب سريري, مدفونا في الرمل, ومنح سبع قطع نقدية لسبعة مرضى بالجذام وهلم جرا.
    Bir takım hasta üzerinde cihazı test ederken farkettim ki bütün gece çorapla uyumak istemeyenler için bir çözüm bulmam gerekiyordu. TED اختبار الجهاز على عدد من المرضى جعلني أدرك أني بحاجة لأخترع حل للناس الذين لا يريدون ارتداء جوارب أثناء النوم ليلًا.
    En azından ayak masajı yaptırmak ya da uyumak yerine çabalıyorum, Piper. Open Subtitles أتعلمين، عالأقل إنني أحاول بدلاً من الحصول على تدليك للقدمين أو النوم
    Sen olmak istiyorum senin gibi uyumak güzel rüyalar görmek. Open Subtitles اريد ان أكون أنتى ان أنام مثلك لأحظى بأحلام جميله
    Yağmur yağdığı ve uyumak için bir yer aradığım her zaman. Open Subtitles أقتحم أيّ مكان إذا كانت تُمطر لأني أحتاج مكاناً للنوم فيه.
    Hadi gelin öyleyse, eğer su üstünde uyumak istiyorsanız, çünkü... Open Subtitles لهذا تعالى إلينا إذا كنت تريد أن تنام على الماء
    uyumak, içmek ve arkadaşlarınla adam dövmekten başka ne bilirsin sen? Open Subtitles النوم والشرب وضرب اصحابك الصفر هو كل ما يبدو أنك تفعله
    Değişmek istersen orada uyumak benim için sorun olmaz. Konu o değil. Open Subtitles لو أردت أن نتبادل الوظائف لن يكون لدي مشكلة في النوم هناك
    Kendi evinde kendini güvende hissetmediğinde uyumak zor oluyor, değil mi? Open Subtitles من الصعب النوم حين لا تشعرينَ بالأمانِ في بيتك، أليسَ كذلك؟
    Bu dünyadaki en zor şeydir, çünkü uyumak istemezler öylece orada yatarlar. Open Subtitles هذا هو أصعب شيء في العالم للقيام به انهم لا يريدوا النوم
    Ben sadece tatil için meselenin uyumak ve dinlenmek olduğunu düşünmüştüm. Open Subtitles لقد ظننت فقط أن المغزى الحقيق من الإجازة هو النوم والراحة
    Kadınlar! Tek istediğin şey uyumak olduğunda seni sinirlendirmenin bir yolunu bulurlar. Open Subtitles النساء، جيدات في إغضابك .عندما كل ما تود القيام بهِ هو النوم
    Eminim birkaç seçenek düşünürsünüz, mesela bir şey içmek, mektup yazmak, bu sıkıcı konuşma sırasında uyumak gibi, tabii yapabilirseniz. TED بالطبع يمكنك التفكير ببعض الخيارات مثل احتساب شراب أو كتابة رسالة، أو النوم خلال هذه المحاضرة المملة، إذا أمكنكم.
    Ve bana hep söylenen şuydu: Evde anne babaysan, uyku uyumak yoktur. TED وقد أُبلغت دائمًا بأن كونك رب منزل، فهذا يجعلك لا تحصل على أي قسط من النوم.
    Hayır. Ben uyumak istiyorum, fakat yatamıyorum çünkü penceremin dışında bir kuş var. Open Subtitles أنا أريد أن أنام و لكني لا استطيع لأن هناك طير خارج نافذتي
    Artı etrafta çok dolanıyorsun. Uykumu kaçırıyorsun. Artık yalnız uyumak istiyorum. Open Subtitles وأنت تتحرك كثيراً منذ الآن أريد أن أنام وحدي
    uyumak için sonsuzluk kutusuna yattığından büyükannemin saçları da böyleydi. Open Subtitles جدتي كان شعرها مثلك، حين ذهبت للنوم في صندوقها الأبدي
    Sabahları uyanıp yaşayan ölü puştlarla savaşmak yiyecek aramak, geceleri iki gözünüz açık uyumak ve sürekli bunu tekrarlamak mı istiyorsunuz? Open Subtitles أن تستيقظو فى الصباح وتحاربو الموتى الاوغاد ؟ تناول الطعام وتذهبون للنوم و تفتحون عينين أثناء نومكم تتهيأو ثم تكررو ؟
    Kendini daha iyi hissediyor musun? İlk kez huzurlu uyudun. Bu uyumak değil. Open Subtitles ، بالتأكيد كنت تشعر بتحسن هذه هى المرة الأولى التى تنام فيها بهناء
    Yani dolapta olanı yemek, her akşam yatağında uyumak filan? Open Subtitles تعرفين, اكل ما في الثلاجة انام في سريرك كل ليلة؟
    uyumak istemiyormuş çünkü rüyasında bir sonraki görevde öldüreceği insanları görüyormuş. Open Subtitles بأنه لا يريد أن ينام لأنه يحلم بالأشخاص الذين سيقتلهم لاحقاً
    bu gece annenin yataginda uyumak istermisin? hadi beraber uyuyalim. Open Subtitles يجب علينا ان ننام سويا فى سرير امك الليلة ؟
    Yemek yok, içmek yok, uyumak yok, konuşmak yok, mesaj atmak yok. Open Subtitles لا أكل أو شرب أو نوم أو كلام أو نقر أو مراسلة
    Kapıdaki bekçilere, Prensesin seni uyumak için dışarı yolladığını söyle. Open Subtitles اخبري الحراس علي البوابه ان الأميرة ارسلتك لكي تنامي بالخارج.
    Bunca yıldır bütün gün uyumak tüm gece içmek onu hamlaştırmıştı. Open Subtitles اعتقد بان كل تلك السنين التي قضيانها بالنوم بالنهار والشرب بالليل قد لحقت به.
    Şimdi de araştırmalar bize çözmenin, yemek ve uyumak kadar ilkel olduğunu söylüyor. TED حاليا، كشف بحث أن الحل حاجة بدائيّة مثل الأكل والنوم.
    Neden uyumak zorundayım? Yorgun değilim ki. Open Subtitles لماذا علي أن آخذ قيلولة أنا لا أشعر بالتعب ؟
    Kulübende seninle uyumak istiyorum, ve uyuyacağım da. Open Subtitles وأُريدُ النَوْم مَعك في كوخِكَ وسوف أفعل
    Gözünü morartan, seni evsiz bırakan... arabanda uyumak zorunda bırakan, korku içinde yaşatan içgüdüyü değil. Open Subtitles لاتثقِ بتلك الغريزة التي تسببت بضربكِ وجعلتكِ مشرّدة تنامين في الشارع، وتخافين على حياتكِ ..
    Oldukça küçüktü çünkü uyumak için her gece birazını içmem gerekiyordu. Öyleydi. Open Subtitles و الذي أصبح صغيراً جداً لأنني كنت ادخن قطعاً صغيرة منه لأنام

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more