| Babana zaten yardımımı önerdim ama yardımımı istediğinden emin değilim. | Open Subtitles | لقد عرضت مساعدتي على ابوك بالفعل ولكني أشك إنه يريدها |
| Eğer gerçekten yardımımı istiyorsan, geliyor. Kendine bir iş bul. | Open Subtitles | إذا كنت تريد مساعدتي حقًا، ها هي، إحصل على وظيفة، |
| Ailemin papalık tehditi altında olduğunu duyunca, yardımımı sunmak için evime geri döndüm. | Open Subtitles | سمعت عن التهديدات التي تواجهها عائلتي من البابا لقد عدت للوطن لأقدم مساعدتي |
| O pezevenge karşı ifade vermen gerekiyor dediğimde de her türlü yardımımı reddetti. | Open Subtitles | وهي ترفض أي نوع من المساعدة. لأنني حثثتها على أن تشهد ضد المقامر |
| Nişanlım, resepsiyonda kullanılacak örtü ve peçeteler için yardımımı istiyor. | Open Subtitles | . خطيبتى تريد مساعدتى فى أختيار لون بياضات غرفة الأستقبال |
| Bu yüzden yardımımı kabul etmedi. Bu yüzden onu durduramayacağımı söyledi. | Open Subtitles | لهذا السبب رفض مساعدتي لهذا السبب قال أنّي لمْ أستطع إيقافه |
| Başta, çok yaşlıydım ve kimse yardımımı istemiyordu. | Open Subtitles | قبل قليل كنت عجوزاً جداً ولا أحد يريد مساعدتي |
| Adam gırtlağını kesti, sen yardımımı istemiyorsun. | Open Subtitles | انظر الى نفسك الرجل جرح رقبتك اللعينة وتخبرني بأنك لست بحاجة الى مساعدتي |
| Neden sadece bana gerçeği söyleyip de, yardımımı istemedin? | Open Subtitles | . لماذا لم تخبريني الحقية فحسب , و تطلبين مساعدتي ؟ |
| yardımımı istedin, daha iyisini yapmalısın. | Open Subtitles | تريد مساعدتي ، عليك أن تقوم بعمل أفضل من ذلك |
| Scully, bu olayda yardımımı istemediğini biliyorum ama sana profesyonel görüşümü sunabilir miyim? | Open Subtitles | أنظري سكالي, أعرف بأنّك لا تريدين مساعدتي بالفعل بهذه القضية, لكن هل يمكنني عرض أي اقتراحات احترافيّة؟ |
| Olmaz! İhtiyacın olmadığında yardımımı istemedin o halde niye şimdi ihtiyacın olduğunda yardım edeyim? | Open Subtitles | .. مستحيل , إن لم تريد مساعدتي حينما كنت لا تحتاج إليها |
| Hâlâ yardımımı istiyorsan, ben varım. | Open Subtitles | أردت إعلامك أنني معك إذا كنت لاتزال تحتاج مساعدتي |
| Ve yardımımı istesen, yedi yıl önce isterdin. | Open Subtitles | و إن كنت تريدين مساعدتي, كان عليك أن تسأليني قبل سبع سنين. |
| yardımımı istedin, senin için sormak zor olur diye ben alıp getirdim. | Open Subtitles | أحتجت مساعدتي , وكان الأمر صعبا عليك لذا تكفلت بجلبها |
| Ve yardımımı kabul etmezsen bunu başaracağından şüphem yok. | Open Subtitles | فإن لم تقبل مساعدتي لك فليس عندي أدني شك بأنها ستنجح فى مرادها |
| Sen yardımımı kabul etmedikçe de, bunu başaracağından en ufak bir şüphem bile yok. | Open Subtitles | فإن لم تقبل مساعدتي لك فليس عندي أدني شك بأنها ستنجح فى مرادها |
| Tanrı'nın yardımını istemiyor. Benim yardımımı istiyor. | Open Subtitles | إنها لا تطلب مساعدة الله إنها تطلب مساعدتي |
| Joosep bir daha yardımımı istemezse, o zaman, tabii ki. | Open Subtitles | إذا لم يطلب مني جوزيف المساعدة .. بالطبع سوف أفعل |
| Bana güven. yardımımı istedin. Etmeme izin ver. | Open Subtitles | لا تقلق أنت طلبت مساعدتى لذلك دعنى أساعدك هيا |
| yardımımı istiyorsan şişman değildim. | Open Subtitles | لا لم أكن كذلك , هذا ان كنت تريد مُساعدتي |
| - yardımımı kabul etmemenin sebebi bu beyefendinin fikrini duymak istememenle aynı. | Open Subtitles | -سبب عدم قبولك لمساعدتي هو نفس سبب عدم سماعك لفكرة هذا الرجل |
| Kuşlar benim yardımımı kullanabileceğini söyledi. | Open Subtitles | شيء ما أخبرني أنه يمكنك الإستعانة بمساعدتي. |
| yardımımı reddetmeden önce dünya hünerleri botaniğinde kimin usta olduğunu unutma. | Open Subtitles | قبل أنْ ترفضي عوني تذكّري من كان الأول في علوم النبات في المهارات الأرضية |
| Simon, eğer yardımımı istemiyorsan söylemen yeterli. | Open Subtitles | سايمون, اذا كنت لا تريد المساعده مني فقط قل ذلك |
| Adli tabip bunalmış. Kemikleri birleştirmek için yardımımı istiyor, | Open Subtitles | الأمر مُرهق ، تُريد ، مساعدتيِ فى فحص العظام |
| yardımımı bekleyen... yok olma tehlikesindeki hayvanları arıyorum. | Open Subtitles | أنا أُسافرُ كثيرا، أفتّشُ مناطق العالم.. بحثاً عن الحيواناتِ المعرَّضة للخطرِ التي تَحتاجُ إلى مساعدتَي.. |