| Bir ay boyunca gizlilik yemini etmiş 12 melezim oldu. | Open Subtitles | لقد جعلتُ 12 هجينًا تحت القسم على السرّيّة طيلة شهر. |
| Ama şu an fark ediyorum ki, Hipokrat yemini mutluluk hedefinden çok daha gerçekçi. | TED | ولكنه يتجلى لي الآن هذا القسم الأبقراطي يحتوي مساعي أكثر واقعية من السعادة. |
| Tanıkla yaptığımız parmak yemini sonucu bu bilgiyi gizli tutacağız. | Open Subtitles | إتفقنا على حجب ذلك كجزء من قسم خنصر مع الشاهد |
| Ancak ben Kral'ın emrinde yaşayıp öleceğime dair bağIıIık yemini ettim. | Open Subtitles | ولكني أقسمت كمفوض وكذلك أنت بأن نحيا ونموت طبقا لقوانين الملك |
| Tüm rahip adayları iffet yemini ediyor ama hiçbiri bu yemine sadık kalmıyor. | Open Subtitles | كل مرشح للكهنوت يأخذ نذر العفة، ولا أحد منهم يحترمه هذه هي الحقيقة |
| Meksiko'ya 1824 Federal Anayasası altında bağlılık yemini ettik. | Open Subtitles | لقد أقسمنا بالولاء للمكسيك تحت الدستور الفيدرالى لعام 1824 |
| Efendim, ben de saygın dostuma tanığın kendi ifadesiyle şimdiye kadar birçok yemini çiğnediğini hatırlatmak isterim. | Open Subtitles | سيدى ، هل لى أيضا أن أذكر صديقى أن شاهدته ، باعترافها الشخصى قد انتهكت القسم كثيرا |
| Bu yemini edebileceksem, ederim. | Open Subtitles | إذا كان فى استطاعتى أن أُدلى بهذ القسم فسأفعل |
| Ülkenin her yanındaki sadık uyruklar bu yemini etti. | Open Subtitles | لقد عُرض القسم على الرعايا الأوفياء فى جميع أنحاء البلاد, ألذين أعلنوا جميعاً |
| Hastalarımızla anlaşmalarımız, Hipokrat yemini ve türevleri, doktor ve hasta arasında ki kutsal ilişki ile ilgilidir. | TED | اتفاقنا مع مرضانا، قسم أبقراط ومشتقاته، يتمحور حول قدسية العلاقة بين الطبيب والمريض. |
| Kan yemini mi, nasıl aldığı hakkında hiçbir fikrim yoktu. | TED | أو أي قسم نذره. لم يكن لدي أدنى فكرة عن كيفية حصوله على القلم. |
| Hayır, suskunluk yemini eden İspanyol keşişleri. Ben de sizden aynı şeyi bekliyorum. | Open Subtitles | رهبان أسبان تحت قسم بالصمت أتمنى أن تلتزم أنت به |
| Yirmi dört yıl önce sivil yaşamı bırakıp Ulrich Tarikatı'na bağlılık yemini ettim. | Open Subtitles | مُنذ 42 عاماً ،تبرّأت من حياتى السابقة، لقد أقسمت على عهد كبير الرهبان. |
| Ettiğin yemini sakın unutma, evlat. Sakın unutma! | Open Subtitles | تذكر بما أقسمت عليه، يا بني لا تغفو عنه، يا بني |
| Beraber değilken bakirlik yemini etmeni falan beklemiyorum. | Open Subtitles | إذا لم نكن معاً, لا أتوقع منك ان تتخذ نذر عزوبة |
| Seninle diğer kimliğim üzerine tükürük yemini etmiştik, hatırlıyor musun? | Open Subtitles | أتذكر عندما أقسمنا على عدم أظهار هويتي الأخرى؟ |
| Ve şimdi gelinim sesini göklere çıkarmanın ve evlilik yemini etmenin zamanı. | Open Subtitles | والآن، عروسي حان الوقت لترفعي صوتِك إلى السماء ... وتقولي نذور زفافك |
| Bazılarımız kadın olduğumuzu ilk defa söyledi, ciddiyetle birlik yemini etti. | TED | بعضنا قال لأول مرة أننا نساء، وأخذن هذا العهد بالتعاضد بجدية. |
| Gizlilik yemini etmiştim, ama bunu nişanlımdan saklayamadım. | Open Subtitles | كنت قد اقسمت ان اجعل ذلك سرا, ولكننى لم استطع اخفاء ذلك عن خطيبى. |
| Kendisine bağlılık yemini etmeye gönüllü 51 kişiyi kaçırmış ve diğerlerini öldürmüş. | Open Subtitles | جميعهم أقسموا بالولاءِ له و قتلَ البقيّة |
| Bay Başkan, anayasal yemini etmeye hazır mısınız? | Open Subtitles | سيدي الرئيس.. هل أنت ميتعد للنطق بالقسم الدستوري؟ |
| Orada yaşayanlar aynı rahibeler gibi bekarlık, yoksulluk ve günlerini tefekkürle geçirme yemini ediyorlarmış. | Open Subtitles | تعرفين,انه كذلك نوعا ما على المقيمين ان يقسموا نفس النذور كالراهبات العزوبية و الفقر |
| Her erkeğin sadakat yemini yemin etti. Bu şimdi ordu olduğunu. | Open Subtitles | كل رجل قد أقسم يمين الولاء . هذا هو جيشكم الآن. |
| Vasiyet doldurmanın aşkın göstergesi olduğunu anladım, aynı bir evlilik yemini gibi. | TED | ادركت أن إكمال توجيهات متقدمة هو فعل من افعال الحب.. مثل عهود الزواج. |
| Benimle Bekâret yemini Balosu'na gelmeye karar verip seni İsa'nın istediği gibi korumama izin verdiğin için seninle gurur duyuyorum. | Open Subtitles | أنا فخورٌ بكِ جدآ لأنكِ قررتِ الذهاب الى حفله النقاء وجعلتني أحميكِ بالطريقه التي يريدها المسيح؟ |