"yoğun bakım" - Translation from Turkish to Arabic

    • العناية المركزة
        
    • وحدة العناية
        
    • العنايه المركزه
        
    • العناية المركّزة
        
    • الرعاية المركزة
        
    • العناية الفائقة
        
    • العناية المركزه
        
    • العناية المشددة
        
    • مكثفة للمريض
        
    • لوحدة العناية
        
    • إلى وحدة العنايه المركزيه
        
    • وحدة الرعاية المكثفة
        
    • بالعناية المركزة
        
    • العلاج المكثف
        
    Yönetimi ele geçireceksek, bebeklerimizin yoğun bakım dışında bir yerde ağlamasını sağlamamız gerek. Open Subtitles إذا كنا سنستولي عليه، فعلينا جعل أطفالنا يبكون في مكان غير العناية المركزة.
    yoğun bakım tonla kan verdiğimiz ama yine de ölen hastalarla dolu. Open Subtitles وحدة العناية المركزة مليئة بالناس نحن نضخ الكثير من الدماء، ولكنهم يموتون.
    Harika, yoğun bakım birkaç yatak boşalttı. Bazı hastaları hemen oraya çıkaralım. Open Subtitles عظيم, العناية المركزة أخلوا بعض الأسرة, فلنحضر بعض المرضى إلى هناك بسرعة
    Durumu stabil hale geldiğinde de yoğun bakım ünitesine alacağız. Open Subtitles وسوف تكون مستقره وبعد ذلك سوف ننقلها الي وحده العنايه المركزه
    yoğun bakım amma sıkıcı yer yahu. Open Subtitles إنه منظر مقيت، غرفة العناية المركّزة نلك.
    Güvenlik, 3. kattaki yoğun bakım ünitesinde bir açık oldu. Open Subtitles الأمن, كان هناك إقتحام في الجناح الخاص بوحدة العناية المركزة
    Ve gel-git'ler içine girmiştim, çünkü durumu stabilize olduktan sonra yoğun bakım ünitesine gönderilmişti ve her şeye rağmen düzeleceğini umuyordum. TED تجاوزت هذا الدوران, لانه بعد ان ساعدوها بالاستقرار, ذهبت الى وحدة العناية المركزة, وكنت آمل على ان تتعافى.
    Sağlık hizmetlerinde, şu ilk arkadaş vardır - uzman hekim vardır, travma cerrahı, yoğun bakım hemşiresi, acil servis doktoru. TED في العناية الصحية، لدينا ذلك الصديق الأول لدينا الأخصائي لدينا جراح الرضوح وممرضة العناية المركزة وأطباء الطوارئ
    O yoğun bakım odasında, babamın bedenine doğru yürüdüm ve titreyen bir ses ve gözyaşlarıyla alfabeyi saymaya başladım. TED في غرفة العناية المركزة تلك، توجهت نحو جسد والدي، وبصوت مرتعش تخنقه العبرات، بدأت أقرأ عليه الحروف الهجائية.
    Bir gün, bir asistan hekim iken, annemin yoğun bakım ünitesinde olduğuna dair bir telefon aldım. TED ذات يوم، وحينما كنت طبيبة مقيمة، وصلني اتصال يقول أنها في وحدة العناية المركزة.
    yoğun bakım doktoru gözlerimin içine baktı 16 yaşındaki kızımı gösterdi ve dedi ki, "Bu yaştaki halini hatırlıyor musun? TED نظر طبيب العناية المركزة إلى عيني، وأشار إلى أختي ذات الـ 16عامًا، وقال، "هل تذكرين حينما كنتي في ذلك العمر؟
    West Indies Üniversitesi Hastanesi yoğun bakım anestezisi ekibinin kıdemli üyesiyim. TED أنا طبيب متدرب في التخدير في العناية المركزة في مستشفى لجامعة جزر الهند الغربية
    Mavi Kod, yoğun bakım. Open Subtitles الرمز أزرق,العنايه المركزة الرمز أزرق,العناية المركزة
    Nasıl yoğun bakım ünitesine girip kendine hemşire süsü verdi ki? Open Subtitles لابد أنه ذهب إلى وحدة العناية و سلم نفسه للمرضه ؟
    Hadi. 4. kat, yoğun bakım. Süperdin dostum. Open Subtitles أوكي العنايه المركزه للطابق الرابع كنت رائعا , يا رجل ,لقد نجحت في تشخيص الصدمه الكهربائيه.
    - Naomi. Ona yoğun bakım ünitesinde bir yatak ayırttık. Open Subtitles لقد جهّزنا له سريراً في العناية المركّزة
    Pis işler hep bana kalıyor. yoğun bakım ünitesini ziyan ediyoruz burada. Open Subtitles أنت تعرف أنه أنا دائما من أنتهي بالقذارة هذا إهدار لوحدة الرعاية المركزة
    yoğun bakım ünitesinde suni komaya yatırılmış durumda. Open Subtitles إنه بغرفة العناية الفائقة بغيبوبة صناعية لن يخبرنا بأيّ شيء
    Affedersiniz efendim, burası yoğun bakım. Oraya giremezsiniz. Open Subtitles عذراً سيدي,هذه العناية المركزه لا تستطيع الذهاب هناك
    yoğun bakım, dev radyoaktif örümcekler tarafından saldırıya uğramıyor. Open Subtitles ان وحدة العناية المشددة لا تتم مهاجمتها من قبل عناكب عملاقة مشعة
    Tabii ki yoğun bakım ve takip eşliğinde. Open Subtitles بالطبع ، مع متابعة مكثفة للمريض
    Eğer saç düzleştiricimi bulursan, yoğun bakım birimine getirirsin. Open Subtitles إذا وجدت مصفًف شعرى , فبإمكانك إحضارة لوحدة العناية المركزة
    yoğun bakım Ünitesi, mavi ekip. Open Subtitles الفريق الأزرق يتجه إلى وحدة العنايه المركزيه.
    Hayatlarının sonuna gelmiş çocuklar için yoğun bakım servisinden daha iyi yerler mutlaka olmalı diye düşündüm. TED فكرتُ بالتأكيد، أنه يوجد هناك مكان أفضل من وحدة الرعاية المكثفة في المشفى للأطفال في نهاية حياتهم.
    Kötü haber, yoğun bakım servisinde 26 tane taşınamayacak hasta var. Open Subtitles للأسف لدينا 26 مريض بالعناية المركزة ولا يمكننا نقلهم
    - yoğun bakım ünitesinde. Open Subtitles إنها بوحدة العلاج المكثف.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more