| Civarda Basını göremiyorum... ama şerif yardımcısının yolda olduğuna garanti verebilirim. | Open Subtitles | لا أرى أثراً للصحافة لكن أضمن لك أن المحضر في طريقه |
| - Acele edelim, takviye kuvvetler yolda. - Nereden biliyorsun? | Open Subtitles | من الأفضل أن نسرع، أعتقد بأن التعزيزات الثقيلة في طريقها |
| Arkadaşlarımızla, gece karanlık bir yolda araba ile geziniyorduk. Polis arabası bizi durdurdu. | TED | كنا نقود مع بعض الأصدقاء في طريق مظلم مساء، عندما أوقفتنا سيارة شرطة. |
| Jack Bauer yolda. Sahada tüm ajanların oraya gitmesini istiyorum. | Open Subtitles | جاك باور بالطريق واريد تواجد كل عميل ممكن هناك الان |
| Sevgili dostum, ölüm hepimizin kapısını çalacak ama eğer doğru yolda ilerleyen bir adamsa şimdi yüce Tanrı'mızla beraber. | Open Subtitles | صديقي العزيز الموت قادم لنا جميعاَ لكن إن كان بحق رجلاَ على طريق الصلاح فهو الآن مع خالقنا السماوي |
| Anlaşıldı, Bölüm 1. 3 ekip daha yolda. Beklemede kalın. | Open Subtitles | حسناً، الفرقة الأولى يوجد 3 وحدات قادمة إليك كن مستعداً |
| yolda bir bakanla karsılaştım ve babamın çocukluk arkadaşı çıktı. | Open Subtitles | اليوم التقيت وزيرا في طريقي. ثم وجدته صديق طفولة أبّي |
| Geçen gün yolda, eski kocanla karşılaştım. Hala çatlağın teki olduğunu söyleyebilirim. | Open Subtitles | ألتقيت زوجكِ السابق في الشارع قبل أيام ، هو ما زال مجنوناً |
| Yerleşimin çoğu yolda, ...ama oldukça fazla bir grup geride kalmaya karar verdi. | Open Subtitles | معظم المستعمرات في طريقهم لذلك, و لكن عدد غير قليل منهم قرروا المناهضة. |
| "ve yolda karşılaştığı bir adam ona nereye gittiğini sormuş." | Open Subtitles | و في طريقه التقى رجلا سأله الى اين انت ذاهب |
| - Kocam yolda geliyor. - Hayır, kocan gelemez gelmemeli. | Open Subtitles | انه فى طريقه لا , زوجك لا يستطيع ان يأتى |
| Çok geç. O çok korktuğun şey şu an yolda. | Open Subtitles | متأخر جدا , ذلك الذي تخافه كثيرا هو في طريقه |
| Eğer yeni kurbanları Bobbi Baird ise hala yolda olabilir. | Open Subtitles | ان كانت بوبي هي ضحيتهم التالية قد تكون في طريقها |
| Yani şirketini doğru yolda olduğunun güvenini sağladığına göre, Paris'e dönebilirsin. | Open Subtitles | والان تستطيعي الرجوع لباريس متأكدةً ان شركتك في طريقها الصحيح والدقيق |
| İnsanlık da yanlış yolda. Hem de tehlikeli bir yolda. | Open Subtitles | البشرية أيضا تمشي في الطّريق الخاطئة تمشي في طريق خطرة |
| Bilirsin... mesela boş bir yolda kimseler yokken ve her şey güvenliyken? | Open Subtitles | في طريق خالية من السيارات حيث لم يرك أحد وظننت أنك بمأمن؟ |
| Sana 250. ana yolda yarım millik bir alan kalıyor orasının da kurbanın ölmeden hemen önce bulunduğu yer olması muhtemel. | Open Subtitles | يتركنا مع إمتداد نصف ميل بالطريق السريع 250 حيث لزاماً على الضحيّة أَن تكون هناك قبل وقت قصير من تعرضه للقتل |
| Belki yolda bir tane daha bebeğin olduğunu bilmek isteyeceğini düşündüm. | Open Subtitles | فكرت ربما تريد أن تعرف ان لديك طفلاً اخر قادم بالطريق. |
| ambulansı aradık, şu an yolda. | TED | لقد اتصلنا بسيارة الإسعاف. سيارة الإسعاف قادمة على الطريق. |
| Babanın evine bununla giderken yolda biraz egzersiz yapmış olurum demiştim. | Open Subtitles | كنت سألاقيك في منزل والدك و اتدرب في طريقي الى هناك |
| O kadının seni neden s*ktir ettiğini bilmiyorum belki bir gün yolda yürürken karşılaştınız belki sana kazara gülümsedi! | Open Subtitles | لا أعرف أي امرأة مسكينة مقبلة مؤخرات فعلت لتغضبك ربما كنتما تمشيان يوماَ في الشارع وابتسمت لك بلطف صدفة |
| Yardımının gerektiğini ve yolda olduklarını belirten bir mesaj bırakmış. | Open Subtitles | تقولُ أنّ ثلاثتهم بحاجة لمساعدة و أنّهم في طريقهم إليه |
| Bak bakalım, yolda muşamba ve çöp torbası alabileceğin bir yer var mı. | Open Subtitles | انظر لترى مكان نقف في طريقنا أحظر بعض طلاء البلاستيك وبعض الاكياس للقمامة |
| Eğer birisi sizi yolda durdurursa onun, senin dördüncü karın olduğunu söylersin. | Open Subtitles | اذا اى شخص استوقفك فى الطريق يجب ان تقول انها زوجتك الرابعة |
| Bu arada, anneni arayıp ona yolda olduğunu söylememi istermisin? | Open Subtitles | هل تريدين أن اتصل بإمك واخبرها بإنك في طريقك للمنزل؟ |
| Fantezi tamam ama benim işim seni doğru yolda tutmak. | Open Subtitles | الخيال جيد، ولكن وظيفتي هي أن أبقيك على المسار الصحيح |
| Üç aylık hamile. Bir Tyler daha yolda. | Open Subtitles | إنها حُبلى في 3 شهور المزيد من أبناء تايلر قادمون |