"أحل" - Traduction Arabe en Turc

    • çözmek
        
    • çözüyorum
        
    • Onun
        
    • çözmem
        
    • çözeceğim
        
    • çözebilirim
        
    • çözmeye
        
    • çözmemi
        
    • çözerim
        
    • çözmeme
        
    • çözmedim
        
    • yerine
        
    • çözeyim
        
    • çözüyordum
        
    • çözmeliyim
        
    Tasarımcı olmak istememin nedeni gerçek sorunları çözmek istememdi. TED أردت ان أكون مصممة لأنني أردت أن أحل مشاكل حقيقية.
    Okumaktan yorulunca... bulmaca çözüyorum ama onlar da çok basit. Open Subtitles . عندما أتعب من القراءة أحل الكلمات المتقاطعة ولكنها كلها سهلة جدا
    Bana benim laflarımı satma. Ve Onun sorununu çözmedim. Open Subtitles لا تستعمل السيناريو خاصتي بالإضافة إلى أني لم أحل مشكلة دوريس حتى الآن
    Peki, bunu Taş Devri'nde çözmem gerecekse her şeye rağmen eğlenceli olabilir sanırım. Open Subtitles حسنًا , إذا كان لا بد أن أحل القضية في العصر الحجري أفترض أنها ستكون مثيرة للإهتمام بعد كل شيء.
    Henüz silah olayını çözemedim ve jüriden fazla şey istediğimi biliyorum ama bunun doğru olduğunu rüyamda gördüm ve bu davayı çözeceğim. Open Subtitles الآن، لم أحل مشكلة السلاح و أعرف أنه كثير لأسأل هيئة المحلفين لكن صحة هذا جاءني في المنام
    Size ne anlattığını bana söylerseniz sorunu çözebilirim. Open Subtitles لو قلت لي فقط بم أخبرك يمكنني وقتها فقط أن أحل المشكلة
    Çünkü tekrar söylüyorum Amerika'nın enerji sorununu çözmeye çalışıyorum. TED لأنه، مجددا، أنا أحاول أن أحل مشكل الطاقة في أمريكا.
    Eğer sorunumu böyle çözmemi öneriyorsan, cevabım hayır. Çünkü bu ödleklerin çözümü. Open Subtitles إذا كنت تقترح أن أحل مشاكلي بالمال، فأنها أرفض، إنها طريقة جبانة
    Çözümü olmayan bir problem. Ben de problem çözerim zaten. Open Subtitles إنها مشكله , بدون حل وهذا عملى, أنا أحل المشاكل
    "İhtiyacı olduğu" için. Bu bana ne kadar ihtiyacı olduğunu göstermek için bir fırsat. Tek yapmam gereken küçük bir sorunu çözmek. Open Subtitles هذه هي فرصتي لأريها كم أنا مهم لها و كل ما سأفعله هو أن أحل مشكلة صغيره
    Ben çözmek zorundayım ve buna rağmen, o gerçekten kötü bir adam değil. Open Subtitles علي أن أحل الأمر بنفسي كما أنه ليس رجلاً سيئاً
    Telefonumu kapatır mısın bebeğim? Süreli test çözüyorum. Open Subtitles هلا تغلقين هاتفي يا عزيزتي أحل اختبار تمارين موقت
    Neden sürekli bulmaca çözüyorum sanıyorsun? Open Subtitles لمَ تظنني أحل الكلمات المتقاطعة كل خمس دقائق؟
    Eğer bana Onun size anlattıklarını anlatırsanız, bende sorunlarımızı çözebilirim. Open Subtitles لو قلت لي فقط بم أخبرك يمكنني وقتها فقط أن أحل المشكلة
    Meşgul olmak nedir bilmek mi istiyorsun? Sanki çözmem gereken seri cinayetler varmış gibi. Open Subtitles مفترض أني أحل قضية قاتل متسلسل
    Hezrai ve Zadok'un sorununu çözeceğim, ...ve tabii, benimkini de. Open Subtitles سوف أحل مشكلة " هيزراى" و " زادوك " لهما و فى نفس الوقت ، مشكلتى
    Bunu çözmeye çalıştım, ama ev yeterince büyük değil. Open Subtitles حاولت أن أحل هذه المشكلة لكن المنزل ليس كبير بقدر كاف حقاً
    Don, dünyanın en büyük sırlarından birisini birkaç saat içinde çözmemi istiyorsun. Open Subtitles لقد طلبت مني لتوك يا دون أن أحل أحد أكبر ألغاز العالم غموضا في ساعات قليلة
    - Benim sorunum yok, ben sorunları çözerim. Open Subtitles أنا لا أواجه المشاكل بل أحل المشاكل هذا ما يفعله حقاً
    bazen bütün problemlerimi kendi başıma çözmeme gerek olmadığını unutuyorum. Open Subtitles في بعض الأحيان أنسى ذلك ليس علي أن أحل جميع مشاكل لوحدي
    Çünkü seyahate gitmeyecek olursan senin yerine ben gitmek zorunda kalırım. Open Subtitles لأنك اذا أردت الغاء رحلتك على انا ان أحل مكانك
    Bir sorunu çözeyim derken, yüzlercesini yarattım. Open Subtitles لقد حاولت أن أحل مشكلة وقد صنعت ١٠٠ أخرى.
    İki ay önce bir şirketin yöneticisiydim gerçek dünyanın problemlerini çözüyordum. Open Subtitles قبل شهرين، كنتُ مديراً عاماً لشركة كبرى أحل مشاكل العالم
    Bekle bir saniye. Seninle hokey oynayamam. Cinayeti çözmeliyim. Open Subtitles تمهل قليلاً, لا أستطيع أن ألعب الهوكي معكَ يجب أن أحل جريمة قتل

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus