Işıklar kapalıyken uyudum ve hiç korkmadım. | Open Subtitles | لقد نجحت، لقد نمت والأضواء مطفأة ولم أخف |
Hiçbir zaman görevdeyken zarar görmekten ya da ölmekten korkmadım çünkü işim buydu ve işimi seviyorum. | Open Subtitles | أننى لم أخف أبداً من الإصابة أو الموت أثناء تأدية عملى. هذه مهام الوظيفة وانا أحب وظيفتى. |
30 yıldır savaşıyorum Firavun'um, ama bu geceye dek korkmamıştım. | Open Subtitles | لقد خضت المعارك لثلاثون عاما أيها الفرعون لكنى لم أخف أبدا سوى هذه الليله |
Aradan geçen bir senede en zayıf halinden bile dört kilo daha zayıflamışsın. | Open Subtitles | والآن، بعد سنة أنتِ أخف بتسعة أرطال عن أقلّ وزنٌ لكِ في السابق |
Çok ağır. Daha hafifi var mı? | Open Subtitles | هذا ثقيل جدًا، أليس معنا مطرقة أخف من هذه؟ |
Aynı zamanda 'Hoşçakal' diye el sallayacak ellerin hafiflemiş olur. | Open Subtitles | أيضا سوف يكون أخف عليكى وانتى تلوحى مع السلامه |
Hayati bilgileri Başkan'dan asla saklamadım. | Open Subtitles | لم أخف أي معلومات أساسية عن الرئيس |
Ailem ve ben daha hafif ve taşıması benim için daha kolay olacak bir trampet düzeneği tasarlamak için bir mühendisle birlikte çalıştık. | TED | لذلك عملت أنا وعائلتي مع أحد المهندسين لتصميم الطبلة و الحمالة و التي من شأنها أن تكون أخف وزناً و يكون حملها أسهل. |
Kasabamın huzurunu kaçıran birisinin karşısında durmaktan asla korkmadım. | Open Subtitles | لكنّي لم أخف يومًا من أن أتصدى لأحد ممن هددوا أمن بلدتي |
Hayatımda, hiçbir zaman, asla atlardan korkmadım, ama o birlikte olduğu o atlar... | Open Subtitles | أنا أبدأ , ... . لم أخف من الخيول فى حياتى كلها . |
Yüzleştiğim onca şeyde ölmekten korkmadım. | Open Subtitles | كل الاشياء التي واجهتها... لم أخف أبداً من الموت |
Evet. Pamuk Prenses'e gittim ve cadıdan korkmadım çünkü... numara yapıyordu. | Open Subtitles | ( لقد لعبت على ( سنو وايت ولم أخف من الساحرة |
30 yıldır savaşıyorum Firavun'um ama bu geceye dek korkmamıştım. | Open Subtitles | لقد خضت المعارك لثلاثون عاما أيها الفرعون لكنى لم أخف أبدا سوى هذه الليله |
Hiç böyle korkmamıştım. Bağaramadım bile. Sadece koşabildiğim kadar koştum. | Open Subtitles | . لم أخف أبداً بهذا الشكل عجزتُ حتى عن الصراخ ، ركضتُ فحسب |
İçkiye ihtiyacım var. Ömrümde bu kadar korkmamıştım. | Open Subtitles | أعتقد اننى بحاجة لشئ ما إننى لم أخف فى حياتى هكذا |
Daha zayıf, genç, dişi ve Yahudi olmamı saymazsak. | Open Subtitles | أشعر تماما مثل بابا نويل باستثناء أنا أخف وأصغر سنا وأنثى وكذلك، يهودية |
Biraz daha hafifi lazım... ..çünkü sürekli koşmak durumundayız. | Open Subtitles | أحتاج شيئا أخف لأننا سنركض كثيرا |
Tablo tam olarak bir gram hafiflemiş. | Open Subtitles | هذه اللوحة الآن هي أخف من الازم بفارق غرام واحد |
Bir karım ve kızım olduğunu O'ndan hiçbir zaman saklamadım. | Open Subtitles | لم أخف عنها حقيقة ان لدي زوجة وأبنة. |
Belirli bir zamanda, ülkede bulunan insan sayısı belirli olduğuna göre, belki bireysel etkimizin daha hafif olacağı bir yerde yaşamayı seçebiliriz. | TED | وهناك الكثير من الناس في هذا البلد في أي وقت من الأوقات، ويمكننا أن نختارالعيش في مكان ربما سيكون أثرنا عليه أخف. |
Bazen daha hafif ya da daha az kızgın olmanın tek yolu.. | Open Subtitles | وأحيانا الطريقة الوحيدة بأننا يمكننا أن نشعر أخف وزنا أو أقل غاضباً |
Bu ışınlar, negatif yüklü parçacıklardan oluşuyordu ve bildikleri en küçük şey olan hidrojen atomundan neredeyse 2.000 kat daha hafifti. | TED | تكونت هذه الأشعة من جسيمات ذات شحنة سالبة حوالي ألفي مرة أخف من ذرة الهيدروجين، أصغر شيء عرفوه. |
Daha aydınlık ve ucuzdurlar, ayrıca ikinci bir gerilme kuvveti sağlarlar. | Open Subtitles | هي أخف و أرخص و لديها قابلية مضاعفة للشد |
Eğer ölmekten korkmayacaksam o halde neden korkmam gerekiyor, baba? | Open Subtitles | إن لم أخف الموت يا أبي مم أخاف إذاً؟ |
Yıldızlar çoğunlukla en basit ve en hafif element olan hidrojenden oluşurlar. | TED | تتكون النجوم عادة من الهيدروجين ، أبسط و أخف عنصر. |
Bir tüyden daha hafifim. | Open Subtitles | أنا أخف من الريشة |