| Şimdi, hepinizin şunu merak ettiğine eminim: Bu yaralı insanlara yardımcı olacak mı? | TED | الآن, أنا متأكد أنكم جميعاً تتساءلون, أليس كذلك؟ هل سيساعد هذا الأشخاص المصابين؟ |
| Evet, evet, eminim Jennings'in bir planı vardır, ama kaçmak mı? | Open Subtitles | نعم , أنا متأكد أن جينينغز لديه خطه ولكن هروب ؟ |
| eminim omurgamızın altından geçip gitti ve aksi istikamette bir yerde çıkacak. | Open Subtitles | أنا متأكد أنه سيعبر تحت السفينه و ينطلق بسرعه فى الإتجاه المعاكس |
| Oldukça eminim. Gitmek için zaten iyi bir sebep var. | Open Subtitles | نعم أنا متأكد هناك سبب جيد للذهاب على أية حال |
| Beni duyduğunu biliyorum, Kowalski. eminim şu an beni duyuyorsun. | Open Subtitles | الآن، أعرف بأنك يمكن أن تسمعني، كوالسكي.أنا متأكد تسمعني الآن. |
| Dışarıda biri var, evin etrafında kol geziyor, bundan eminim. | Open Subtitles | أحدهم بالخارج , يطوف حول الحدائق أنا متأكد من ذلك |
| Böyle iki büyük yeteneğin Sardunya'da beraber çalışmaktan zevk alacaklarına eminim, ve bu da Anglo-Sovyet işbirliğine yardımcı olacak. | Open Subtitles | أنا متأكد بأن اثنان مثل هذه المواهب ستستمتع بالعمل سويا في ساردنيا والتي ستجعل من التعاون الإنجليزي السوفييتي حقيقة |
| Gerek yok. eminim beni alacak başa bir yer vardır. | Open Subtitles | لا حاجة لذلك.أنا متأكد بأنني سأجد شخص ما الذي سيأخذني |
| Bana bir kaç gün daha izin verin. eminim konuşacak. | Open Subtitles | فقد أمهلني عدة أيام أخرى و أنا متأكد بأنه سيتكلم |
| Şu ufak puşta sor. Bu cimri, eminim bir yerlere şeker istiflemiştir. | Open Subtitles | اسال هذا التافه الصغير أنا متأكد أن هذا البخيل لديه بعض السكر |
| Bak, Regina. Her ne olursa olsun, eminim üstesinden gelecektir. | Open Subtitles | الآن , ريجينا, أنا متأكد أنه مهما حدث, سيكون بخير. |
| eminim yakında başka bir iş bulursun. Bir şeyler çıkar karşına. | Open Subtitles | أنا متأكد من أنّك ستجد وظيفة أخرى قريباً، ستتوفر فرصة ما |
| eminim ki Carl Henry, Moreno'dan dolayı pek mutlu değildir. | Open Subtitles | أنا متأكد من أن كـارل هنـري غير راض عن مورينـــو |
| - eminim hiçbir şey değil, ama şunlardan biraz bulduk. | Open Subtitles | أنا متأكد أنه لا شيء لكننا وجدنا مجموعة من هذه |
| - Evet. eminim öyledir. Bunu yapmak için cehennemden geçtiniz. | Open Subtitles | أنا متأكد من هذا، فأنت قاتلت خلال الجحيم لتفعل هذا |
| eminim ki çocukların doğum günleri için iyi bir parti hilesidir... | Open Subtitles | أنا متأكد انها عامة في الحفلات. في أعياد الميلاد للأطفال الصغار |
| eminim ki çocukların doğum günleri için iyi bir parti hilesidir... | Open Subtitles | أنا متأكد انها عامة في الحفلات. في أعياد الميلاد للأطفال الصغار |
| - Tanrım. - Endişelenecek bir şey yok. eminim tatları iyidir. | Open Subtitles | لا شئ تقلق حياله أنا متأكد أن المذاق ما زال جيد |
| Topu at! eminim deden şaka yapıyordur. Onun espri anlayışını bilirsin. | Open Subtitles | أنا متأكد أن جدك كان يمزح فقط أنت تعرف دمه الخفيف |
| eminim ki sen de buraya bunları konuşmak için gelmedin. | Open Subtitles | أنا متأكد بأنك لم تأتي إلى هنا لتحدث عن هذا؟ |
| Bunu yapmak istediğinden emin misin? Evet, eminim. Burda kal. | Open Subtitles | نعم ، أنا متأكد ابقى هنا احمني بأفضل ما تستطيع |
| Işıklar söndüğünde bazı öğrencilerin nerede olduklarını kesin şekilde söyleyebilirim. | Open Subtitles | أنا متأكد جداً من أماكن بعض الطلاب عندما انقطعت الأنارة |