Bu aletleri kime yaptırdıysan ona ölümün eskisi gibi olmadığını söylemelisin. | Open Subtitles | عليك أن تخبر من فعل هذا الموت لم يعد نفسه ؟ |
Çakmağımın sende olduğunu söyler misin? | Open Subtitles | أيمكنك أن تخبر رئيس الشرطة أنك تمتلك قداحتي؟ |
Ve şu iki sürüngene söyle... bir süre böyle şeyler yapmak istemiyorum. | Open Subtitles | يمكنك أن تخبر هذين الثعبانين بأنها المرة الأخيرة التي ساظهر فيها معك |
İnsanlara her şeyi söyleyemezsin, gerçek olsa bile. | Open Subtitles | لا يمكنك أن تخبر الناس بكل شيء حتى و لو كان ما تقوله هو الحقيقة |
Patronlarına Güney hakkında yanlış düşündüklerini söyleyebilirsin. | Open Subtitles | يمكنك أن تخبر رؤسائك أن الناس يسيئون الظن بأهل الجنوب |
Aslında, seni çağırmamın sebebi Meredith'e onun evi olduğuna dair en ufak bir fikrim olmadığını söyleyebilir misin diye sormaktı | Open Subtitles | في الحقيقة، إستدعيتك لأني أردت معرفة إذ يمكنك أن تخبر ميرديث بأنّه لم يكن لدي فكرة أن بيتها كان بيتك. |
Ekibine, bomba parçacıkları ya da yanıcı tortu bırakmayan bir patlama aramasını söylemelisin. | Open Subtitles | تحتاج أن تخبر فريقك أن يتفقدوا إنفجار بدون شظايا قنبلة أو بقايا إحتراق |
Hazinenin yerini babama söylemelisin yoksa emin ol seni öldürür. | Open Subtitles | يجب أن تخبر والدي بمكان الكنز وإلا ستموت حتما. |
Jüriye vites kolunu direksiyon üzerinde ne şekilde bulduğunuzu söyler misiniz? | Open Subtitles | فيوضعالرجوعللخلف. هل يمكنك أن تخبر هيئة المحلفين في أي وضع كان يشير مؤشر القيادة ؟ |
Sakıncası yoksa Eddie'ye aşağı gelmesini söyler misin? | Open Subtitles | تومي.. هل تمانع أن تخبر إيدي أن ينزل إلي هنا؟ |
Patronuna söyle, eğer o ölürse pazarlık kozu da kalmaz. | Open Subtitles | يمكنكَ أن تخبر رئيسك أنّها إذا ماتَتْ، فسيخسر ورقة أضغطه. |
Bu parayı neden harcamak zorunda olduğunu kimseye söyleyemezsin. | Open Subtitles | غير مسموح لك أن تخبر أحداً لماذا يجب عليك إنفاق المال |
Küçük patronumuza o zavallı kıçını evime getirmesini söyleyebilirsin... tabi eğer kurt adamla anlaşmak istiyorsa. | Open Subtitles | يمكنك أن تخبر صغيرنا نائب الرئيس انه يمكنه أن يسحب آسفه إلى مكاني إذا اراد أن يجلس قليلاً يهز الذقن مع الرجل ولف |
Harika, o zaman gidip Oprah'ya babanın bir hafta sonu Holiday lnn'e giderek... hayatını nasıl mahvettiğini anlatırsın! | Open Subtitles | حسن. إذن تستطيع أن تخبر أوبرا كيف دمر أبوك حياتك بقضاء عطلة نهاية الأسبوع في فندق |
Arkadaşlarına buraya musallat olurlarsa neler olacağını anlat. | Open Subtitles | و لا تنسى أن تخبر أصدقاءك ماذا يحدث إذا حاولوا الغش هنا,هل تفهم ذلك؟ |
O zaman sende beni arkanda bıraktığını amcama söylersin değil mi? | Open Subtitles | لا يمكنك أن تذهبي هناك يجب أن تخبر عمي إنك تركتني |
Ardından tüm dünyaya anlatabilirsin, eğer istersen. | Open Subtitles | يمكنك أن تخبر العالم بها بعدئذ إذا أردت ذلك |
Kimseye söylememelisin. Bunu istemez. | Open Subtitles | لا يجب أن تخبر أحداً فهو لا يريد هذا |
Albay, dostlarınıza benim her zaman doğru tarafta yer aldığımı söyleyebilirsiniz. | Open Subtitles | تستطيع أن تخبر أصدقائك أيها الكولونيل بأنني أدعم دائماً الجانب الصحيح |
Siz de Avdotya Romanovna'ya parasının bu şekilde harcandığını söyleyin. | Open Subtitles | فتستطيع أن تخبر أختك, في أي وجه من الوجوه استعملت العشرة الاف روبل |
Shondor Birns'e gidip Shorty'nin parasını ilk benim alacağımı söylemeye ne dersin? | Open Subtitles | مارأيك أن تخبر "شاندروم" أنني أول من وصل إلى مال هذا الرجل |
Bay Bonham'a bana söylemediğin ne söyleyeceksin? | Open Subtitles | ما الذي تريد أن تخبر به السيد بونهام.. و لا تريد إخباري به ؟ |