"إستقال" - Traduction Arabe en Turc

    • istifa
        
    • işi bıraktı
        
    • ayrıldı
        
    • ayrılmış
        
    • bırakmış
        
    • işten
        
    • bıraktığını
        
    Ama herneyse, bass gitaristimiz bir gün istifa etti, tamam mı? Open Subtitles لكن على أي حال، عازف إيقاع الفرقة إستقال في يوم ما
    John Mitchell, ailesine daha fazla zaman ayırmak istediğini söyleyerek BYSK başkanlığından istifa ediyor. Open Subtitles جون ميتشل إستقال من رئاسة لجنة ترشيح الرئيس نيكسون لفترة ثانية قال أنه يريد قضاء المزيد من الوقت مع عائلته
    Araba kiralama işinde çoğunluk hisselerini sattıktan sonra istifa edip yeni bir şirket kurmuş, doğru mu? Open Subtitles حوالي سنة، بعد أن باع السيطرة الأساسية في عمل تأجير السيارة إستقال من اللجنة وشكّل شركة جديدة هل هذا صحيح؟
    Dünyayı dolaşmak için işi bıraktı. Open Subtitles و لطيف لقد إستقال ليأخذ رحلةً حول العالم
    Yerel rakiplerimizden birinde çalışmak için mi işten ayrıldı? Open Subtitles هل إستقال ليذهب إلى أحد منافسينا؟
    Duyduğuma göre biri utançla ayrılmış. Open Subtitles لقد سمعت بأن أحدهم إستقال بسبب الفضيحة
    Üç hafta önce palyaçoluğu bırakmış. Open Subtitles لقد إستقال عن التهريج قبل ثلاثة أسابيع مضت
    Son dakika haberlerine göre stüdyodan istifa etmiş. Open Subtitles حسناً، بشأن الخبر العاجل الكبير لقد إستقال للتو من الأستوديو
    Altı yıllık basketbol koçum az önce istifa etti, ilgilenir misiniz? Open Subtitles مدرب الألعاب إستقال للتو هل تريد الوظيفة؟
    Bu dokümanın güvenirliği kanıtlanamayacağından; pekala siyasi partiden psikolojik sorunları yüzünden istifa eden eski bir üyenin kaçık fantezisi olabileceği gibi,. teröristlerden çıkma ayrıntılı bir düzmece de olabilir. Open Subtitles هو بمثابة خرق للقانون، و كما هو واضح لا يمكن أن تثبت هذه الوثيقة يمكن أن تكون من نسج خيال الإرهابي كما يمكن أن تكون من صنع أحد أعضاء الحزب الذي إستقال لأسباب نفسية
    Editörüm istifa etti, kitaplarım eskisi kadar satmıyor. Open Subtitles محرّري إستقال وكتبي لم تحقق مبيعات
    Barry bugün istifa etti. Open Subtitles أنا آسفـة ، بيـري إستقال اليوم
    İstifa etti, beş dönüm arazi ve birkaç arı aldık. Open Subtitles لقد إستقال و إشترى فدان و بعض النحل
    İstifa etmiş. Hırsızlık için sorgulanıyormuş. Open Subtitles إستقال, و قد تم التحقيق معه بداعي النهب
    İşi bıraktı. Kızım hakkında konuşmayı istemez oldu. Open Subtitles لقد إستقال من عمله، ولم يتوقف عن الحديث عنها
    Paulie hasta. Freddie ve Jose Howell'daki laboratuardalar. - Miguel işi bıraktı. Open Subtitles بولي مريض ، فريدي وجوس في ذلك المؤتمر في هويل ، ميجيل إستقال
    O adam... bir Japon lokantası açılmıştı, o da ayrıldı ve oraya gitti. Open Subtitles جاء ذلك الشخص ... من مطعم ياباني ... كان قد فتح جديدا و ثم إستقال و ذهب للعمل لديه
    Dün bir hışımla ofisten ayrıldı. Open Subtitles -لم يحددوا في كلامهم -إنتظري، رايان إستقال من وظيفته؟
    Bill Anderson'ın oğlu marketteki işinden ayrılmış. Open Subtitles ابن (بيل آندرسون ) إستقال من وظيفته بالسوق
    Dediğine göre sekiz yıl önce, nedensiz yere kariyerinin zirvesindeyken, işi bırakmış. Open Subtitles يقول أنه إستقال فجأة وهو في قمة شعبيته منذ ثماني سنوات
    Bir narsist kafasına pasta fırlattığı için işten çıktı... Open Subtitles لقد إستقال بسبب مغرور رمى الفطيرة على رأسه
    Bir banka çalışan, bir gün sonra işi bıraktığını öğrendik. Open Subtitles عامل بالمصرف علمنا لاحقًا أنّه إستقال عمله بعد يومٍ واحد.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus