"إلى هنا" - Traduction Arabe en Turc

    • buraya kadar
        
    • burada
        
    • beni buraya
        
    • - Buraya
        
    • Buraya bir
        
    • seni buraya
        
    • için buraya
        
    • buraya gel
        
    • oraya
        
    • buraya gelip
        
    • Onu buraya
        
    • geldin
        
    • buraya getir
        
    • bu
        
    • buraya getirdi
        
    Arabayla buraya kadar geldi, belki bir kez daha denemek istiyor. Open Subtitles لقد رغب في الحضور إلى هنا ربما يود المحاولة من جديد
    Seni buraya kadar gelmek zorunda bıraktığım için özür dilerim, ama yolculuktan döndüğümde, gazeteden sadece bir kaç sokak uzaktaydım. Open Subtitles أنا آسف أنه كان عليك المجيئ إلى هنا لكن عندما عدت من السفر كنت فقط على بعد شارعين من الصحيفة
    Bir saate kadar burada olurlar, bu yüzden bir şeyler atıştırsak iyi olur. Open Subtitles سيصوا إلى هنا خلال ساعة بأقصى تقدير لذلك من الأفضل أن نأكل شيئاً
    Davet edilen herkes burası yanmadan önce burada çalışan personelle akraba. Open Subtitles كلهم هنا من هم؟ لا أفهمك كل من دعُى إلى هنا
    beni buraya gelmeye ikna etmeme neden izin verdim sanki? Open Subtitles لمَ لمْ أترككِ تناقشيني أبداً في المجئ إلى هنا ؟
    - Buraya arkadaşımla geldim, ama onu kaybettim, ve şimdi tamamen yalnızım. Open Subtitles , جئت إلى هنا مع صديقتي , لكنني فقدتها والآن أنا وحيدة
    Buraya neden geldiğimizi bilmiyorum. Buraya bir daha asla gelmeyeceğim. Open Subtitles أجهل لماذا أتينا إلى هنا، لن أعود إلى هنا مجدداً
    seni buraya çağırdım çünkü ifade vermeye hazır olup olmadığını bilmek istiyorum. Open Subtitles لقد دعوتِك إلى هنا كي أعرف ما إذا كنتِ مستعدةً للإدلاء بشهادتِك
    Ve işleri bu sefer doğru yapabilmemiz için buraya geri getirildik. Open Subtitles و قد عدنا جميعا إلى هنا ثانيه لنفعل الصواب هذه المره
    Beni de bir şey izledi buraya kadar, kötü bir şey. Open Subtitles شئء ما تتبعني إلى هنا إلى هذا المكان شئ ما شرير
    buraya kadar takip ettiğin kızla işi pişirdin mi yoksa? Open Subtitles هل قُمت بمضاجعت تلك الفتاة التي جئت إلى هنا لمُطاردتها؟
    Sorunsuz geldik buraya kadar. Anlaşılan ben de davetliler arasındayım. Open Subtitles وصلتُ إلى هنا بدون أيةِ ضجة، يبدو أنني ضيفٌ أيضاً
    Eğer alsanız bile, buraya getiremezsiniz. burada güçlü bir manyetik alan var. Open Subtitles حتى لو أحضروه لا يمكنك إدخاله إلى هنا إنه مغنطيس دقيق وثمين
    Onu kulüp açmak izin veremezdim, burada bu insanlar sağlar. Open Subtitles لم أسمح له بفتح النادي و إدخال الأشخاص إلى هنا
    Tamam. burada olmak güzel bir his aslında, biliyor musun? Open Subtitles حسنا ، الخروج إلى هنا له شعور جيد أتعلم ؟
    beni buraya getirdiğin için çok teşekkür ederim. Çok güzeldi. Open Subtitles شكرا جزيلا لك لإحضاري إلى هنا لقد كان هذا رائعا
    - Buraya gelmekle kaç kişiyi riske attığının farkında mısın? Open Subtitles كم عدد الناس الذين وضعتهم بخطر بمجيئك إلى هنا ؟
    Benim bir sorunum var. Buraya bir rol için gelmedim. Open Subtitles لدي مشكلة أنا لم أحضر إلى هنا من أجل الدور
    seni buraya neden getirdim bilmiyorum. bu sadece düşündüklerimden biriydi. Open Subtitles لا اعرف لما جئت بك إلى هنا كانت فكرة واحدة
    Evet, ben polisim. Senin gibi suçluları yakalamak için buraya geldim. Open Subtitles نعم ، أنا شرطي جاء إلى هنا للقبض على المجرمين أمثالكِ
    Bunu duyduğuma üzüldüm. Şimdi buraya gel de beni al. Open Subtitles أنا آسف لسماع ذلك و الآن احضر إلى هنا لتصطحبنى.
    oraya gideceğiz bir süre orada kalacağız, sonra da buraya geleceğiz. Open Subtitles نذهب إلى هناك، ونبقي هناك لبعض الوقت ثم نعود إلى هنا.
    Siz ne hakla buraya gelip oğluma suçlu muamelesi yaparsınız? Open Subtitles من تظن نفسك لتجىء إلى هنا وتعامل إبنى مثل المجرم؟
    Yüzünde görülen şey, hareket tarzı, Onu buraya yönlendiren şeydir. Open Subtitles ما الذي شوهد في وجهه, وتصرفاته, وأتى به إلى هنا
    Aniden fırladın, bir taksiye bindin, buraya geldin ve suya atladın! Open Subtitles خرجت مسرعاً وقفزت فى تاكسى جئت إلى هنا وقفزت فى الماء
    Düşünme! Sadece Onu buraya getir! 20 dakika sonra canlı yayındayız! Open Subtitles لا تعتقدين، فقط أحضريها إلى هنا سنبث مباشرة بعد عشرين دقيقة
    Ve bu nedenle, buraya gelmek için Inverleith Row'daki kestirme yolu kullanmış. TED ولذلك لابد أنها سلكت طريقاً مختصراً عبر ايفيرليث رو لتصل إلى هنا.
    Gördüğüm kızı tanımıyorum bile. Ayrıca gördüğümüz hayaller bizi buraya getirdi. Open Subtitles لا أعرف تلك الفتاة , و كل ذلك قادنا إلى هنا

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus