| Ne diyeceğim ki? "Merhaba. Ben terk ettiğin kızın Phoebe'yim." | Open Subtitles | ماذا سأقول له اهلا انا فيبى ابنتك التى تخليت عنها |
| Bay Moe, oğlum Kızınız olmayan bu kızın yanında oynuyordu sadece. | Open Subtitles | سيد مو، ابني كان يلعب بجانب الفتاة التي هي ليست ابنتك |
| kızını gerçekten daha fazla polis sorgusuna maruz bırakmak mı istiyorsun? | Open Subtitles | هل تريد حقاً أن تُخضع ابنتك إلى مزيد من تفحص الشرطة؟ |
| Yararlı birşey sor. kızının gece vakti nerede olduğu gibi. | Open Subtitles | اسال عن شيئ مهما , مثل اين هي ابنتك الليلة |
| Eğer şehvetle baktığınız kişinin gerçekte oğlunuzun ya da kızınızın, annenizin ya da babanızın kılık değiştirmiş halleri olduğunu keşfederseniz yine iş değişir. | TED | سوف تشعر بصورة مختلفة عندما تكتشف ان الشخص الذي تشعر بالرغبة تجاهه هو صورة معدلة عن ابنك او ابنتك او والدك او والدتك |
| Kimse kızınızı benden daha fazla sevmeyecek. Hiç bir zaman. | Open Subtitles | لا أحد سيحب ابنتك على الإطلاق أكثر مني ، أبداً |
| kızın büyüdü ve senin şu anda sürdüğün hayatın aynısının acısıyla yaşıyor. | Open Subtitles | و ستكبر ابنتك و تعش نفس الحياة البائسة التي تعيشينها أنتِ الآن. |
| Senin yüzünü görmek için kızın ruhunu aldım ve artık benimle | Open Subtitles | لا يمكنني أن أنتظر لأرى وجهك وأنا أعيد إليك جسد ابنتك |
| Ben bu sokakta yaşıyorum kızın da bu sokakta yaşıyor. | Open Subtitles | أنا أعيش في هذا الشارع ابنتك تعيش في هذا الشارع |
| Dinle, seni tutuklamak istememden 5 saat sonra kızın kaçırılıyor. | Open Subtitles | إصغي,بعد أقل من خمسة ساعات من إعتقالك أصبحت ابنتك مفقودة |
| Talimatları yerine getirin. Eğer yapmazsanız, Kızınız ve oğlum, asla bankadan dışarı çıkamayacaklar. | Open Subtitles | اتبع هذه المعلومات، وإن لم تفعل فلن تخرج ابنتك وابني من المصرف حيّين |
| Eğer yapmazsanız, Kızınız ve oğlum asla bankadan dışarı çıkamayacaklar. | Open Subtitles | وإن لم تفعل، فلن تخرج ابنتك وابني من المصرف حيّين |
| Niye? Çünkü Kızınız böbrek hastasıydı ve ona böbrek arıyordunuz. | Open Subtitles | لأن ابنتك لديها الفشل الكلوي وكنت تبحث عن الكلى لها. |
| kızını bulman için sana elimden geldiğince yardım edeceğime inanman gerekiyor. | Open Subtitles | أريدكِ أن تصدقي أنني سأفعل كل ما استطيع ِلأساعدكِ بإيجاد ابنتك |
| çocuğun mutlu bir hayata gözlerini açabilirdi. Annesi de yaşayıp kızını görebilirdi. | Open Subtitles | أن تولد ابنتك في حياة سعيدة وأن تحيا أمها لتتعرّف على ابنتها؟ |
| Ama Regina anladığım kadarıyla sen ve kızının babası hastaneden eve döndükten kısa bir süre sonra bazı şüpheleriniz oldu. | Open Subtitles | لكن، ريجينا، من ما فهمته أنت واب ابنتك كانت لديكم شكوك بعد فترة قصيرة بعد العودة للمنزل من المستشفى. صحيح؟ |
| Ama sen kızınla uzaklaşırken kızının ne kadar şanslı olduğunu düşündüğümü hatırlıyorum. | Open Subtitles | ولكن أتذكر أنني كنت أفكر عندما شاهدتك تمشي بعيدا مع ابنتك الصغيرة |
| Tüm adamlarım gibi, kızınızın iniş yolunu bulmasına dua ediyorum. | Open Subtitles | وأتضرّع وكافّة رجالي داعين أن تهتدي ابنتك لسبيلها إلى لأسفل. |
| Bu gerçeğin beyninize iyice işlemesi için bir dakika verin: kızınıza tecavüz ediliyor ve sizin tek yapmak istediğini şey kızınızı öldürmek. | TED | أدر هذه الفكرة في رأسك قليلا لقد تم إغتصاب ابنتك والذي تريد القيام به هو قتلها |
| Özür dilerim asker. Sena veya kızına hakaret etmek istemedim. | Open Subtitles | انا آسف، ايها الجندي لم اقصد اهانتك او اهانة ابنتك |
| Ödül olarak, kızınla geçirmek üzere bir kaç dakika veriyorum. | Open Subtitles | و مكافأةً لك، سيتسنّى لكَ تمضيةُ بضعةِ ساعاتٍ مع ابنتك. |
| Konsolos Han, dışarıdaki bir araçta... kızınıza altı kalıp C-4 bağlanmış durumda. | Open Subtitles | ايها السفير هناك ست كتل من السى4 حول ابنتك فى سيارة بالخارج |
| Erotik filmleri hep Kızınızla mı seyredersiniz yoksa bu ilk mi? | Open Subtitles | هل دائما تستاجر افلام للبالغين وانت مع ابنتك,ام هذة اول مرة؟ |
| Ne yani oraya gidip "Hey, ben senin kızınım ama yıllar önce terk ettiğin sağır olan değil" mi diyeceğim. | Open Subtitles | اذا انا فقط سأدخل واقول "انت ، انا ابنتك" "ولكن ليست الفتاة الصماء التى هجرتها تلك السنين كلها " ؟ |
| Uzun süre kızından ayrı kalmak epey zor olsa gerek. | Open Subtitles | انه لامر صعب ان تبقى بعيدًا عن ابنتك لمدة طويله. |
| Bu sabah okul için hazırlanan küçük bir kızı göremedim. | Open Subtitles | لم أرى ابنتك الصغيرة تستعد للذهاب الى المدرسة صباح اليوم. |
| Kendi çocuğunun böyle bir şey söylemesi nasıl da korkunç olmalı? | Open Subtitles | فكم كنت فظيعاَ حتى مع ابنتك الوحيدة لتقول شيئا كهذا ؟ |