Ve insanlar.. Sanırım onların da hiçbir zaman bu şansları olmadı. | Open Subtitles | كما أن الناس , كما افترض لم تتح لهم الفرصة أيضا |
Ama Sanırım sen benim hislerime karşılık vereceğini hiç düşünmedin. | Open Subtitles | و لكن افترض انك لا ترى نفسك ابدا تبادلني المشاعر؟ |
Ama ruh halini düzeltmeye çalışıyorsan, Sanırım benim seninle gelmem bu amacını engelleyebilir. | Open Subtitles | إلا أني افترض أنك تحاول تحسين نفسيتك ومع قدومي معك سيتدحض تلك الغاية. |
Dokuzunca sembolün bilinmeyen bir uzaklık denklemini temsil ettiğini varsayıyorum. | Open Subtitles | افترض ان الرمز التاسع يمثل المعامل س في معادلة المسافة |
herhalde bunun kafana iyi gelmeyeceğini biliyorsundur. | Open Subtitles | افترض بانك تعرف بان ذلك سيجعل راسك تتاذى |
Mesela şu an elinde bir silah olduğunu farz edelim. | Open Subtitles | مثل .. افترض الان ان معك سلاحاً الان في يدك |
Sanıyorum ki Yahudiler'in kusursuz bir gizli servisi vardı. | Open Subtitles | افترض ان لليهود جواسيسهم الجيدين في تقصي الاخبار |
Ona ilaç verdiğine göre hastanın nörolojik bulgusu olduğuna Sanırım hiç şüphen yok. | Open Subtitles | انا افترض انكَ قٌمت باعطاء جرعة ما للمريض لأنكَ مُتأكد انها حالة عصبية؟ |
- Hiç nostaljik yapıda olmadım. - Sanırım buralarda böyle oluyor. | Open Subtitles | لم أكن أبداً أحن إلى الماضي افترض أنها تأتي مع الأرض |
O halde emin olmak için hasta kayıtlarınızı incelememde bir sakınca görmezsiniz Sanırım. | Open Subtitles | إذاً افترض أنك لن تمانعي إن ألقيت نظرة على سجلات مرضاك فقط للتأكد |
Şey, Sanırım şov için bir fikriniz varsa içeri girmenize izin verilebilir. | Open Subtitles | حسنا انا افترض انك تستطيع الدخول اذا كانت لديك فكرة عن مسلسل |
Oradayken, Sanırım, birçok insan gibi, bunun zihin için bir aspirin niteliğinde olduğunu düşündüm. | TED | الآن كما كنت حينها، مثل كثير من الناس، أنا افترض أن التأمل هو مثل أسبرين للعقل. |
Sanırım bu seçimde önemli olan tat ve sağlık açısından uygunluk. | TED | افترض أن المهم بشأن الخيار هو حلاوة الطعم والفائدة الصحية. |
Şimdiki zamanla konuştuğuna göre aşkınızın hâlâ devam ettiğini varsayıyorum. | Open Subtitles | أنتِ تستخدمين الفعل المضارع لذا افترض ان العلاقة لا زالت |
Şimdi, dinozorları hatırladığımızı varsayıyorum. | TED | أنا الاَن افترض اننا نتذكر الديناصورات. |
herhalde Andrea Stavros'u yardıma çağırmak için çok geç. | Open Subtitles | انا افترض ان الوقت متأخر لا حضار اندريا ستفاروس لكي يعاونني |
herhalde buralarda bir kadınlar tuvaleti bilmiyorsunuzdur. | Open Subtitles | حسنا ، أنا لا افترض أنك تعرف من غرفة السيدات في هذه الناحية ؟ |
farz edin ki bir bozuk parayı defalarca atıyoruz. | TED | إذاً افترض أننا نرمي قطعة النقد مع التكرار. |
Diğer hastane yönetimleriyle iyi ilişkiler içinde olduğunuzu Sanıyorum. | Open Subtitles | افترض انه لديك علاقة جيدة مع مدراء المشافي الاخرى؟ |
Ama bir şekilde işe yaradı ve adayı taşıdık Diyelim. | Open Subtitles | لكن افترض بطريقة ما ان العملية نجحت وقمنا بنقل الجزيرة |
İnsanın bunu meslek olarak seçmesi farklı bir şey Galiba. | Open Subtitles | افترض انه مختلف عندما يتخذ منه الرجل مهنة |
Futbol antrenmanı çıkışında dağıtılan el ilanında gördün diye tahmin ediyorum. | Open Subtitles | افترض أنّه كانت هنالك مطويّة متطايرة خارج ملعب تدريب كرة القدم |
Hiç anaokulu polisi görmedim ama onun gibi bir şey olacağını düşünüyorum. | Open Subtitles | لم ارى من قبل شرطي الروضة، لكني افترض بأنه هكذا كان يبدو. |
Bak, varsay ki ben doğru Ve mantıklıyım, tamam mı? | Open Subtitles | انظر ، افترض أني صادق وأني سليم العقل حسناً ؟ |
Arkeologlar önce bu silahların sadece erkek savaşçılara ait olabileceğini düşündü. | TED | افترض علماء الآثار سابقًا بأن الأسلحة هي للمحاربين الذكور فقط |
Şimdi, varsayalım ki, katil onun Bay Baxendale olduğunu bilmiyordu. | Open Subtitles | والآن افترض ان القاتل لم يكن يعرف انه السيد باكسيندال |
Nükleer fizikte uzman birisi olarak her biri kendi Dünya'sını barındıran farklı boyutlar olduğuna dair bir hipotezim vardı. | Open Subtitles | كخبير في مجال الفيزياء النووية، لقد افترض منذ فترة طويلة بأن هناك عدد لا حصر له من أبعاد متوازية، |
Ben de Kaptan olarak, ...diğer denizaltıların Akulalar tarafından vurulmuş olabileceğini farzediyorum. | Open Subtitles | وبصفتي كابتن , علي ان افترض ان الغواصات الاخرى هوجمت بواسطة غواصات العدو |