"الحق" - Traduction Arabe en Turc

    • hakkı
        
    • doğru
        
    • hakkın
        
    • hakkım
        
    • hakkına
        
    • Tamam
        
    • Pekala
        
    • hakkınız
        
    • Pekâlâ
        
    • hakkımız
        
    • hakları
        
    • Peki
        
    • haklı
        
    • Tam
        
    • hak
        
    Yasal olarak gitmeye hakkımız var, ama hakkı olmasına rağmen burada tutuklananlar var. Open Subtitles لدينا الحق في هذا الرحيل، لكن العديدين هنا احتجزوا بالرغم من حقهم الشرعي.
    Sence keşişler gibi oturup da neyin doğru neyin yanlış olduğunu düşünüyorlar mıdır? Open Subtitles هل تعتقدين أنهم يجلسون فى زنزانة مثل الرهبان ليوازنوا بين الحق والباطل ؟
    Sessiz kalma hakkın var ama ben bunu tavsiye etmem. Open Subtitles لديك الحق فى البقاء صامتاً و لكنى لا أوصى بهذا
    Bunu nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum, buna hakkım var mı onu da bilmiyorum... seni her zaman kendi çocuğum gibi gördüm. Open Subtitles جونى , لا أعرف كيف أقول لك هذا و لا أعرف حتى إن كان لى الحق ولكنى دائماً إعتبرتك كإبنى
    Örneğin siz sinyor, kendi doğal renginizi taşıma hakkına sahipsiniz. Open Subtitles انت مثلا يا سيدي لك الحق بالاحتفاظ بلون شعرك الطبيعي
    Tamam, iyi. Tek seferde vur, istediğin kadar sert olsun. Open Subtitles حسناً,لك الحق في ضربة واحدة ولتكن قوية بقدر ما تستطيعين
    Pekala pekala, neyin doğru uygun yada yanlış olacağının canı cehenneme Open Subtitles كل الحق، كل الحق. إلى الجحيم مع ما هو مناسب ومحترم.
    Pasaportlarımızı aldınız. Bilimsel bir çalışma yapıyoruz, buna hakkınız yok. Open Subtitles لديك الفيزات هذه مهمة علمية ليس لك الحق في إحتجازنا
    Yasal olarak gitmeye hakkımız var, ama hakkı olmasına rağmen burada tutuklananlar var. Open Subtitles لدينا الحق في هذا الرحيل، لكن العديدين هنا احتجزوا بالرغم من حقهم الشرعي.
    Bütün halkımın orada olma hakkı var görmek ve hatırlamak için. Open Subtitles جميع شعبي له الحق ان يكون هناك لكي يشاهد ذلك ويتذكره
    Herkesin kendi düşüncesi uyarınca ibadet etme hakkı olduğuna inanıyoruz, fakat inanç özgürlüğü, insanların inanışlarını suiistimal etme hakkı vermez! Open Subtitles نحن نعتقد أن كل شخص لديه الحق في العبادة وفقا لضميره لكن حرية الدين ليست رخصة للاعتداء على إيمان الشعب
    Bakın, Bayan Fletcher, onun akrabanız olduğunu biliyorum ama doğruya doğru. Open Subtitles انظرى سيدة فليتشر ,انا اعرف انه قريبك ولكن الحق هو الحق
    Bizim doğru, iyi ve gerçek olarak kabul ettiklerimiz ya tüm insanlar için doğru, iyi ve gerçektir, ya da biz yağmacı bir kabileyiz. Open Subtitles اما أن يكون ما نؤمن به كصالح و حق هو الصالح و الحق لكل البشر المؤمنين بالرب أو نكون مجرد قبيلة أخرى من اللصوص
    Hayır senin benim adıma bu kararı vermeye hakkın yok. Open Subtitles لا. لم يكن لك الحق أن تخذ القرار عوضا عني
    Senin dölünü taşıyorum diye beni kontrol etmek hakkın sanıyorsun. Open Subtitles أنتَ تظن أن لديكَ الحق لتتحكم بي لأنني حامل بذريتكَ
    Senin için de çok korktum. Seni bu işe sokmaya hakkım yoktu. Open Subtitles انا خائفة جداْْ لأجلك أيضاْ ليس لى الحق فى توريطك فى هذا
    Ben Vampir Avcısıyım. O kadar sert vurmaya hakkım yoktu. Open Subtitles أنا المبيّدة ما كان عندى الحق أن أضربه مثل ذلك
    Sessiz kalma hakkına sahipsin. Söyleyeceğin her şey aleyhine delil olarak kullanılacaktır. Open Subtitles لك الحق من أن تظل صامتا وكل ما تقوله قد يستعمل ضدك
    Sessiz kalma hakkına da sahipsin ama şimdi sessiz kalırsan ölürsün. Open Subtitles ولديك الحق في إلتزام الصمت. لكن إذا مارسته، تموت هنا حالاً.
    - Tamam, kahvaltı yapalım. Open Subtitles كل الحق . ويمكنني أن ضغط عليك في ل تناول الافطار.
    Pekala, teknik olarak Toprak Kraliçesi'nin vatandaşlarını askere almaya hakkı var. Open Subtitles حسنا, من الناحيه العمليه ملكه الارض لديها الحق فى تجنيد مواطنيها
    Ama ne kadar paranız olursa olsun buraya gelip birlikte çalıştığım insanların önünde beni küçük görmeye hakkınız yok. Open Subtitles ولكن كل أموالك لا تعطيك الحق في أن تأتي إلى هنا و وتشوهي سمعتي أمام الأشخاص الذين أعمل معهم
    Pekâlâ ama beni soymak için dikkatle hazirlanmis bir komplo olmasa iyi olur. Open Subtitles كل الحق. ولكن هذا أفضل لا يكون بعض خطة محكمة لإخراجي من قميصي.
    evet bizim büyüklerimiz... ama yine de kalp kırmaya hakları yok. Open Subtitles أنا أعلم أنهم الكبار ولكن هذا لا يعطيهم الحق بتحطيم القلوب
    Arada sırada çocuklarımı, karımı düşünmez miyim zannediyorsunuz? Peki öyleyse... Open Subtitles أليس لى الحق أن أفكر احيانا فى زوجتى و اطفالى ؟
    Buna eminim ama haklı olmanın gerçek hayatta bir faydası yok. Open Subtitles أنا متأكد من ذلك ولكن الحق لا علاقة له بالعالم الحقيقي
    Bir insanın Tam gözünün içine bakmalısın. Böylece o adamı daha iyi tanırsın. Open Subtitles السيطرة التامة ، إنظر إلى عين الحق تتعلم الكثير عن رجل بهذه الطريقة
    Avukatlarım kemikler üzerinde herhangi bir hak iddia edemeyeceğinizi söylediler. Open Subtitles أكد لي المحامون بان ليس لديك الحق بالمطالبة بتلك العظام

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus