| Birinci kanat, dış politika şahinleri; Amerika'yı küresel polis olarak görürler. | TED | هناك صقور السياسات الخارجية والذين يؤمنون أنا أميريكا هي الشرطي العالمي. |
| Suç haritası gibi. Bu defter bir delil. Ya polis kaybolduğunu anlarsa? | Open Subtitles | إنه مسرح جريمة، الكتيب من الادلة ماذا لو تذكر الشرطي انه مفقود؟ |
| Bize, etrafı bilen ve onu kıskıvrak yakalayabilecek bir polis verin. | Open Subtitles | الرجل الحكيم. حسنا، يمكنك تعييننا كشرطة الشرطي الذي يتحدث اللغة الإنجليزية، |
| İyi günler Memur bey. Bir şey söyleyebilir miyim acaba? | Open Subtitles | صباح الخير أيها الشرطي لو تسمح لي أن أتدخل للحظة. |
| Bir dakika Memur bey, doğru kişiyi yakaladığınıza emin misiniz? | Open Subtitles | تمهل أيها الشرطي,هل أنت متأكد إنك حصلت علي الشخص الصحيح؟ |
| Bu arada, polisin önünde adımı kullanarak çok iyi yaptın... Charlie! | Open Subtitles | وبالمناسبة , يوجد طريق اخر لاستعمال اسمي امام الشرطي , شارلي |
| Olmaz, kötü Polisi oynamak daha zevkli. Ben kötü polis olmak istiyorum. | Open Subtitles | كلا، كلا، الشرطي السيء أكثر مرحاً أنا أريد أن أكون الشرطي السيء |
| polis operasyonun nasıl yürütüldüğünü öğrenmek istiyor. Düşündüğü bazı şeyler var. | Open Subtitles | الشرطي يريد معرفة كيف يدير عملياته، ثمة فكرة معينة في تفكيره |
| polis memuru, oluğun yanında bulunan deri parçasını sana gösterdi mi? | Open Subtitles | هل أخبرك الشرطي عن قطعة الجلد التي و جدها عند الميزاب؟ |
| polis memuru, oluğun yanında bulunan deri parçasını sana gösterdi mi? | Open Subtitles | هل أخبرك الشرطي عن قطعة الجلد التي و جدها عند الميزاب؟ |
| İyi bir polis, kanunların çiğnenmemesi için bazen kuralları çiğner. Anlatabildim mi? | Open Subtitles | أحياناً الشرطي الجيد يحصل على القواعد الممنوعة التي تفقد ولا تكسر, أتفهمين؟ |
| Bir gece polis sarhoşken birkaç gence çarparak onları yoldan çıkarmış. | Open Subtitles | في ليلة كان الشرطي مخمورا وا ازاح بعض الفتية عن الطريق |
| Sonra bir el silah da, polis tarafından o zavallı adama atıldı. | Open Subtitles | ثمّ طلقة أخيرة واحدة، وذلك الشرطي كَانَ يَقِفُ على ذلك الرجلِ الفقيرِ. |
| polis bu olayda Profesör Kim Seung Hyun ve polis memuru Lee Won Suk ile birlikte 4 kişinin daha öldüğünü ve 10 kişinin yaralandığını bildirdi. | Open Subtitles | و تقول الشرطة أنه تم قتل البروفيسور كيم سيونج هيون و الشرطي لي ون سوك و أيضا مات أربعة أشخاص أخرون و أكثر من عشرة جرحى |
| Coachella'nın 183 km dışında. İzlemeye devam ediyoruz Memur bey. | Open Subtitles | انه في الكيلو رقم 183 خراج كوشيلا سنتابعك أيها الشرطي |
| Mr.Denkins, Memur Barbrady'e ifade verirken görmek için tam zamanında geldim. | Open Subtitles | وانا ذهبت في الوقت المناسب لأرى ان الشرطي باربريدي ياخذ التقرير |
| Memur Foster konuşmaya çalıştığınızı söyledi ama sizi susturup polis desteğini istediğini söyledi. | Open Subtitles | الشرطي فوستر قال إنكي حاولتي التحدث, لكنه قال لك لا تتحدثي وطلب الدعم. |
| Bu arada, polisin önünde adımı kullanarak çok iyi yaptın... Charlie! | Open Subtitles | وبالمناسبة , يوجد طريق اخر لاستعمال اسمي امام الشرطي , شارلي |
| Sonra o bölgede bir polise saldırdılar ve işler karıştı . | Open Subtitles | ثمّ أسقطوا ذلك الطابوق الصخري على ذلك الشرطي وأصبحَ الكُلّ مجانين |
| Dün şu polisle konuşuyordum, Mr. Monk, ve ona yalan söyledim. | Open Subtitles | امس كنت اتكلم مع ذلك الشرطي السيد مونك وقد كذبت عليه |
| Polisler bölgeyi araştırmak için gidiyor, ama personel sayılarının az olduğunu söyledi. | Open Subtitles | ، سيبحث الشرطي بالمنطقة . لكنه يقول أنّ التعداد السكاني لها قليل |
| - Şerefsiz aynasız! Şerefsiz, adi aynasız! | Open Subtitles | أيها الشرطي القذر، أيها الشرطي القذر المعفن |
| İki gün içinde bu Jane Doe dosyasını açan ikinci polissin. | Open Subtitles | أنت الشرطي الثاني الذي طلب فتح ملف القتيل المجهول خلال اليومين الماضيين. |
| Z, trendeki şu polisten ne zaman haber alacağız? | Open Subtitles | زي, متى سنسمع شيئا عن الشرطي الموجود داخل القطار؟ |
| Ama senin için kolay olmalı Şerif. | Open Subtitles | انه لهذا السبب بالتحديد اخترتك انت ايها الشرطي. |
| Eğer benim bir kene gibi olduğumu düşünüyorsa polislere aslında benim olmasına rağmen torbanın neden kendisine ait olduğunu söyledi? | Open Subtitles | إن كان يعتقد بأني مزعجه لماذا أخبر الشرطي بأن الذي في الكيس ملكه و ليس ملكيّ ؟ |
| Ben sen ağır toplardan olduğun için seninle çalışmak istemeyen bir polisim. | Open Subtitles | أنت هل في هذه الصورة؟ أنا الشرطي الذي لن يعمل معك لأنك رجل مغفل |
| polislerin kimseyi içeri sokmaması lazımdı. Sen sorun değilsin ama... | Open Subtitles | ذلك الشرطي عليه ألا يسمح لأحد بالدخول أنه أنت .. |
| Çocuklarını her sabah okula bırakan, tanıdığım tek polisti. | Open Subtitles | الشرطي الوحيد الذي أعرف بأنه إعتاد أن يأخذ أطفاله إلى المدرسة كل يوم |