"القليل من" - Traduction Arabe en Turc

• çok az
• birkaç
• biraz daha
• Birazcık
• küçük bir
• bir kaç
• daha az
• Azıcık
• bir parça
• biraz da
• fazla
• - Biraz
• ufak bir

Toplumdaki yüksek konumunun tadını çıkarmak için çok az zamanı oldu.
لقد حصل على القليل من الوقت للتمتع بمكانته الرفيعه في المجتمع.

Bak, çok az bir zamanım kalmış olsa bile yapabileceğim birçok şey var.
أنظر، حتى وإن بقي لي القليل من الوقت فهناك الكثير مما يمكنني فعله

O yüzden faşizmin aslında ne olduğunu ve milliyetçilikten farkını birkaç dakika irdeleyelim.
لذا دعونا نأخذ القليل من الوقت لتعريف معنى الفاشية، وكيف تختلف عن القومية.

çocuklarımı özledim, ve burada olduğun sürece Francisco... benimle biraz daha fazla ilgilenebilirsin.
اشتقت لابنائي, بما انك هنا فرانسكو هل يمكنك ان تعطيني القليل من الاهتمام

Dünyanda Birazcık dini şeyler olması iyi olurdu, küçük kızım.
القليل من الدين .. ستحسن لكِ العالم بأكمله يا عزيزتي

Ve çölde bir vaha gibi, küçük bir tiyatro grubu vardı.
وكان هناك القليل من جماعة المسرح، مثل قطرة المطر على الصحراء.

Kimse gelmiyor. Gülmemeye yemin etmiş bir kaç kaya hariç.
أقصد، لا يأتي أحد، والعدد القليل من الحظور متحجريّ الوجه.

Ama düşünmeden edemiyorum bu geleneksel talep ve aşktan çok az bahsetmen...
لكنني لا أستطيع المساعدة بتفكيري من أن التقاليد تتطلب القليل من الحب

Hakkında çok az istihbaratımızın olduğu geniş bir arazide tek casusumuz olursun.
وسوف يكون لدينا الجاسوس الوحيد منطقة واسعة حول أي القليل من المعلومات.

Bunlar gerçekte riskli bir insan grubu ve onları destekleyebilecek çok az sayıda kaynak var.
وهذا في الحقيقة قطاع من السكان في خطر ومع القليل من الموارد لدعمهم

birkaç ülke daha ekleyin ve işte size yeni iklim domino etkisi.
أضف القليل من البلدان الأضافية وسوف نحصل على تأثير الدومينو المناخي الجديد.

Karnında derin bir yarayla birkaç set tenis oynayabilen kızları severim ben.
أحب الفتاة التي تستطيع لعب القليل من أشواط التنس ولديها جرح عميق

Kötü bir gün geçiriyorduk. İkimiz de. Birlikte birkaç kadeh içmiştik ve...
لقد كان يوماً سيئاً لكلانا تناولنا القليل من المشروبات , والأمر فقط

Sol ventriküler destek cihazını devreye sokabiliriz, ona biraz daha zaman tanır ama--
يمكن ان نضع له مضخة للقلب .. منحة القليل من الوقت الأضافي لكن

biraz daha çalışarak, yeteneklerini çok daha iyi kontrol edebileceksin.
مع القليل من التدريب ستصحبين مره اخرى متحكمه فى مواهبكِ

Gözümün içine bakıp, bana Birazcık da olsa marihuana içmediğini söyle.
انظر الى عيني وأخبرني ألم تدخن أبدا القليل من الماريجوانا ؟

Oh, evet. Yalnızca şu an, Birazcık hayakırıklığı olan havalı biri.
أجل, إلا أنها الآن لائقة أنيقة مع القليل من خيبة الأمل

- küçük bir aperitif almış olabilir. - Bunun şakası yok.
ربما كان سيتناول القليل من الخمر لا تضحك على هذا الموضوع

Tabii, bu can kendi hattı ve gelecekten bir büyü küçük bir kan.
بالطبع يمكنه ، مع القليل من الدماء من خطوطهم و تعاويذ من المستقبل

Ha, kanser araştırması için bir kaç sigara bırakabilir misin bize?
هلا تركت لي القليل من السجائر من أجل دراسة عن السرطان؟

Bir sonraki güncellemede seni daha az küstahlık yapman için programlayayım.
بالمرة القادمة التي سأحدث بها النظام سأبرمج القليل من الحديث الخلفي

Azıcık şöhret, Geçersiz ve Hükümsüz'e neler yapıyor, görüyor musunuz?
أتري ماذا تفعل القليل من الشهرة علي الفارغ الضحل ؟

Bütün muhtaç küçük çocuklar geldiğinde, karanlıktan önce bir parça nezaketi severim.
أحب القليل من اللطف قبل الظلام قبل أن يأتي كل الأولاد المحتاجين

Beyaz şövalye yerine kara kral olmaktan biraz da olsa eğlenmedin mi?
لديك القليل من المرح بلعبك دور الملك الأسود بدلاً من الفارس الأبيض

fazla iç içe ve rahatsız edici sessizlikte olup oyunbaz şekilde bozulmayı beklerler.
إنها أماكن بها ألفة، هادئة هدوء غير مريح واستجداء القليل من التشويش الهزلي.

- Biraz şarap içen hamile bir kadın karanlık bir koridorda ayakkabıya takılıyor.
أمرأة حامل تشرب القليل من الخمر، تعثرت على حذاء تُرك في الممر المظلم

Can sıkacak bir şey değil. ufak bir titreşim olacak.
لا داعى للقلق يا سيدى, فقط القليل من التبديل للبدء