Bir hırsızdan çalan başka bir hırsız 100 yıl affedilir. | Open Subtitles | اللص الذى يسرق من لص معفو عنه لمدة 100 سنة |
Ne tür bir hırsız eve girip bir şey almaz? | Open Subtitles | لماذا يدخل اللص ألى المنزل و لا يسرق شيئا ؟ |
Kendisinin bir hırsız olduğunu bildiği zaman,asla bir hırsızı yakalamayacaklarını biliyorum . | Open Subtitles | أثق بالشرطي الذي لا يقبض على اللص في حالة علمه بأنه لص |
O pişman hırsızın ayaklarında konuşmanı yapacaksın ve her kelimen yüreğinden gelecek. | Open Subtitles | ستقوم بإلقاء الخطاب تحت أقدام اللص التائب و ستصدق كل كلمة تقولها |
hırsız kameranın yönünü değiştirdiğine göre geride bir şey bırakmış olabilir dedim. | Open Subtitles | وبما أن اللص قد ركل الكاميرا الخفية فكرت بأنه سيترك شيئاً خلفه |
hırsız 4 tane laptop harici hard disk ve bir kamera almış. | Open Subtitles | ضاحية خارج اتلانتا هرب اللص مع اريع كمبيوترات محمولة اقراص خارجية صلبة |
Pakhan denilen patron, ya da baş hırsız, 4 hücreyi kontrol ediyor. | Open Subtitles | زعيم يسمى باكان او اللص الرئيس بقانونهم يسيطر على 4 خلايا اجرامية |
Bir yıl daha denize dönüyor ama gömdüğü hazinenin peşinde bir hırsız var. | Open Subtitles | ستعود الى هنا بعد قضاء عام كامل ولكن اللص يعتبرها كنزاً مدفوناً له |
hırsız tüm bubi tuzaklarımdan kurtulup tüccar Johann'dan aldığım tüm metali almış! | Open Subtitles | اللص تهرّب من فخاخي وأخذ كل المعادن التي أحضرتها من التاجر يوهان |
Dün gece sarayı soyan hırsız, o. | Open Subtitles | إنه هو اللص الذى حاول سرقة القصر ليلة أمس |
Sabah ikimiz de öleceğiz, ancak güneş doğmazsa o başka... hırsız ve deli, ama ben ölmek istemiyorum. | Open Subtitles | غداً, حتى لو لم تشرق الشمس سنموت اللص والمجنون لا أريد أن أموت |
Tam gün de olsa bizi iflas ettirmezdi, ama bir hırsız ettirir. | Open Subtitles | خادمة لليوم كله قد تفسد الميزانية، لكن اللص حتماً سيفعل |
Tam gün de olsa bizi iflas ettirmezdi, ama bir hırsız ettirir. | Open Subtitles | خادمة لليوم كله قد تفسد الميزانية، لكن اللص حتماً سيفعل |
Bunu da babana rapor etti, eğer kendisi ölmeseydi bu hırsızı asacaktı. | Open Subtitles | ويبلغ عنه والدك الذي كان سيشنق هذا اللص إذا لم يقتل نفسه. |
Ve savaşın ortasında bana depodaki bir hırsızı güldürebileceğimi söyledi. | TED | وقالت بأني أستطيع أن أجعل اللص يغرق في الضحك وسط حربنا المستعرة. |
Bunun bir soygun olduğunu sanmıyorum Bir hırsızın banyoda ne işi olabilir? | Open Subtitles | لا اعتقد بأنها عملية سرقه مالذي يريد فعله اللص في الحمام ؟ |
Ertesi gün üstat, incilerin yeri ve hırsızın kim olduğu hariç olayın sırrını tamamen açıklığa kavuşturmuştu. | Open Subtitles | في اليوم التالي تمكن العقل المُفكر من حل اللغز بالكامل بإستثناء معرفة مكان اللآلئ وإيجاد اللص |
Sonuncusu ise, hakkında çok az şey bilinen aralık-dişli Maskeli Haydut'tu. | Open Subtitles | وفي النهاية ، عُرف القليل جداً عن اللص المقنع ذي الفلجة بين أسنانه |
Ve sonra soyguncu, hasta manyağın teki, gidip bir çekiç bulmuş. | Open Subtitles | ثم أتى هذا اللص المجنون ذهب ووجد واحد من مضارب الكرة |
Bütün hırsızlar soygunda vazgeçerse, polisler ne yapar? | Open Subtitles | إذا لم يقم اللص بالسرقة فماذا سيفعل الشرطي ؟ |
Pençelerin çok güçlü. hırsıza yakışır tarzda. | Open Subtitles | تمتلك قبضه قويه من النوع الذى يحتاجه اللص. |
hırsızımız bunu planlamış ve belli ki çantada her ne varsa onu istiyormuş. | Open Subtitles | اللص قد خطّط لهذا وهو يُريد بشكل واضح أياً كان ما في داخل حقيبة الساعي. |
Evet, şu aranan hırsızla. Seninle gurur duyuyorum. | Open Subtitles | نعم ، اللص المطلوب للعدالة انا فخورة جدا |
FTL'de olabiliriz, çünki bu sizin Marauder'ınız değil. | Open Subtitles | يمكننا أن نكون في فتل لأن هذا ليس لديك اللص. |
Hala son olarak Sekizinci Cadde'de görülen kedi hırsızını arıyoruz. | Open Subtitles | لازلنا نبحث عن اللص القط اخر مشاهدة على الدربِ الثامن |
- E? - O haydudu tanıyorum. Bizim mahallede takılır. | Open Subtitles | فليكن - أعرف هذا اللص, يتسكع في نفس الحي - |
Geceliğini giymişti, bir gürültü işitti, aşağıya indi, ve soyguncuyu hazırlıksız yakaladı. | Open Subtitles | لبست ثوب السهرة .. سمعت صوتاً نزلت وتفاجأ بها اللص |
Bu şerefsiz hırsızlara, vakfın parasını yatırdığım için! | Open Subtitles | لوضعي اموال المؤسسة الخيرية عند هذا اللص النذل |