"بأعمال" - Traduction Arabe en Turc

    • şeyler
        
    •   
    • işler
        
    • işi
        
    • işlerini
        
    • işleri
        
    • işini
        
    • işleriyle
        
    • işlerinde
        
    • eylemleri
        
    • işlere
        
    • işlerine
        
    • işiyle
        
    • işine
        
    • işinde
        
    -Lana senin yaşındayken spor araba çalmaktan daha kötü şeyler de yaptım. Open Subtitles لقد قمت بأعمال أسوء من سرقة سيارة رياضية عندما كنت في عمرك
    Hayatımın iki senesini iyi şeyler yaparak geçirdikten sonra yatmadık. Open Subtitles ليس بعد أن أمضيت عامين من حياتي أقوم بأعمال حسنة
    Bir 22'lik. bu kadar yakından çok pis yapar. Open Subtitles شاب في الـ 22 يقوم بأعمال سيئة بالقرب من هنا
    Özellikle senin için geçmiş zamanda yasal olmayan işler yapmışken. Open Subtitles بالأخص بعد أن قمت لك في الماضي بأعمال غير قانونية
    Kısacası fotoğraf ayıklamak için bu boktan işi yapacak birini tutamayız. Open Subtitles لذلك، ليس لدينا تمويل لتوظيف عُمال ليقوموا بأعمال البحث الخاصة بك.
    Yeterince sıcak, Majesteleri. Kralın işlerini yürütürken ortam biraz ısınıyor tabi. Open Subtitles لكى تكون نشيط للقيام بأعمال الملك فهذا يولد حرارة بكل تأكيد.
    Burada gördüğünüz gibi, Mısırlı bilim insanlarıyla karot işleri için işbirliği yaptık. TED لذلك تعاوننا مع العلماء المصريين للقيام بأعمال الحفريات، التي ترون هنا.
    Bak, ben gerçekten sevmediğim şeyler yaparak zaman kaybetmek istemiyorum. Open Subtitles انظري, لا أرغب حقيقة بقضاء وقتي أقوم بأعمال لا أحبذّها.
    Onu vampire çevirmem için yalvarana kadar hayalini bile kuramayacağı şeyler yaptıracağım. Open Subtitles سأجعلها تقوم بأعمال لم تحلم بفعلها إلى أن تتوسّلني لأحوّلها لمصّاصة دماء.
    Ön yargı ve yanlılığı düşündüğümüzde aptalca ve kötü şeyler yapan aptal ve kötü insanları düşünmeye meyilliyiz. TED حين نفكر في التعصب والتحيز، نميل إلى التفكير في أناس أغبياء وأشرار يقومون بأعمال غبية وشريرة.
    Son olarak, matematik, güzel şeyler yapmakla alakalıdır. TED وفي النهاية، إنها حول القيام بأعمال رائعة.
    Evet ama yarı yolda onlarla yapmanın bir anlamı yok. Open Subtitles نعم لا فائدة من ان أكون منخرطا بأعمال معهم بشكل جزئي
    Kimin baskısı burada daha fazlaysa... yabancı tüccarlar onunla yapacaklardır. Open Subtitles كل من لديه نفوذ هنا، التجار الأجانب تقوم بأعمال تجارية معه
    Eminim, Dynastic Enerji ile gelecekte bir çok yapacağız, Bill. Open Subtitles أنا واثق بأنني سأقوم بأعمال كثيرة مع شركة الطاقة في المستقبل
    Makinalar gerçekten bu alanda harika işler yapıyor ve artık endüstride de kullanılıyor. TED لذلك فإن الألات بالفعل تستطيع القيام بأعمال فائقة ويتم إستخدامها الأن بالصناعة
    Mezun olan 55'in ikisi işsiz kalacak, 18'i kendi kapasitesinin altında işler bulacak. TED من بين كل 55 خريج، يظل اثنين منهم بلا عمل، والثمانية عشر الآخرين يلتحقون بأعمال متدنية الأجر.
    Günümüzde kadınlar erkeklere kıyasla ev işi yapmada daha aktifler, yemek yapma ve temizlikte. TED حاليًا المعتقد السائد هو أن النساء تقمن بأعمال البيت أكثر من الرجال، الطبخ والتنظيف.
    SUNY Buffalo'da bulunan bir elektronik müzik stüdyosunda bir teknisyen olarak çalışıp, çeşitli tamir ve bakım işlerini yaparken. TED كنت فنياً، أقوم بأعمال الإصلاح والصيانة في ستوديو الموسيقى الإلكتروني في جامعة ساني في بافولو.
    Bir süre ders verdim ve mühendislik öğrenimi gören öğrencilerin çoğu gerçekte denetim kuruluşları ve bankalar için çalışmaya başlıyor ve birçoğu hazırlanırken zamanının yarısını hesap işleri vesaire ile geçiriyor. TED كنت مدرسًا من قبل، الكثير من الطلاب الذين درسوا الهندسة، انتهى بهم الأمر بالعمل في شركات مراجعة الحسابات والبنوك، والكثير منهم قد يقضي أغلب وقته بأعمال المحاسبة وأشياء كهذه أثناء إعدادهم.
    Tamam mı? Burada işini düzgün yapınca puan kazanmıyorsun, Vic. Open Subtitles حسناً, لن تحصل على شيء أضافياً لأنك تقوم بأعمال لائقة
    Bugün, bahçe işleriyle israf edilmeyecek kadar güzel. Open Subtitles إنه يوم جميل على الخروج والقيام بأعمال المنزل
    Ev işlerinde bana daha çok yardımcı olmalısın gibi geliyor. Open Subtitles أشعر بأنه يجب عليك أن تساعد بشكل أكبر بأعمال البيت
    Öfkeli konuşmalar, hatta öfkeli terör eylemleri yapıyoruz. Open Subtitles كل ما نفعله هو الخطابات العنترية و نقوم بأعمال ارهابية أعنف منها
    Ayak işleri, komi, barmen, güvenlik tipi işlere yardımcı oluyor. Open Subtitles يساعدني بأعمال الصيانة، النقل، توصيل الطلبات، و أعمال الأمن
    Bay Kim, başkalarının işlerine karışmak hiç de kibarca değil. Open Subtitles مستر كم، انه ليس من الأدب ان تعبث بأعمال الآخرين
    Green ayda iki üç kez buraya gelir. Emlak işiyle, başka şeylerle meşguldür. Open Subtitles جرين يأتي إلى هنا مرتين شهرياً,إنه مشغول بأعمال أخرى
    Bu Ofisin elemanlarından birisi, Amerikan Ordusunun uyuşturucu kaçakçılığı işine bulaştığını düşünüyor, ve bu iddiasını ispatlamak için demokrasi adına canını vermiş genç insanların naaşlarını taciz ediyor ! Open Subtitles هكذا سيتم تفسير ما يحدث اليوم أنّ شخصاً تم تعيينه من هذا المكتب يعتقد أن الجيش الأمريكي يقوم بأعمال نقل المخدرات
    Sihirbazlık işinde, flaş çakmak her zaman iyidir. Seyirciyi bir güzel şaşırtır. Open Subtitles بأعمال الإستعراض المفرقعات تكون مفيدة جداً لأن دائماً ما تثير إعجاب الجمهور

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus