"بالنسبة له" - Traduction Arabe en Turc

    • onun için
        
    • Ona göre
        
    • Ona karşı
        
    • Onun adına
        
    • onun açısından
        
    • için bir
        
    • 'nun için
        
    Bu şekilde davranman doğru, ancak onun için aynısını söyleyemem. Open Subtitles سلوكك كان سليماً جداً لكن لا يمكننى الجزم بالنسبة له
    George benim için nedir bilmesem de, ben onun için ne olduğumu biliyorum. Open Subtitles بينما أنا لا أعرف ما يمثله جورج لي أعرف ما أنا بالنسبة له
    Evet, bu her ne ise anladığım kadarıyla onun için önemli. Open Subtitles أجل, و أيّاً كان هذا فهو مهم بالنسبة له كي أراه
    onun için seks sadece seks değildir. Bir samimiyet göstergesidir. Open Subtitles بالنسبة له , الجنس مجرد جنس , إنه إشارة المودة
    Ona göre, tüm insan varlığı gerçek dışı. Open Subtitles لا شيء من الحالة الإنسانية كان مهم بالنسبة له.
    Ve garipti, çünkü, onun için her şeyin bittiğini biliyorduk. Open Subtitles كان الموقف غريب, لأننا علمنا بأنها كانت النهاية بالنسبة له
    Doktoru tehlikeye atan sizdiniz. Bu yüzden onun için yapacaksın. Open Subtitles كنت قد تعرضت للخطر بالنسبة له ، وليس بالنسبة لي
    Ama onun için çok önemli bir şey taşıdğını biliyordum. Open Subtitles لكنى عرفت انه يريد ان ينقل شىء قيم بالنسبة له
    Büyükbabasını görmek isteyeceğini düşündüm bu, onun için önemli bir gün. Open Subtitles حسناً , علمت بأنه سيكون مسروراً إنه يوم كبير بالنسبة له
    Kötü bir anda oldu, özellikle onun için, ama yarış bu. Open Subtitles لقد أتى في وقت سيء خصوصا بالنسبة له لكنه كان سباقا
    O bir çocuk, onun için en iyisini de sizin seçeceğinizi sanmıyorum. Open Subtitles انه طفل, و انا لا اعتقد انك من تقرر الافضل بالنسبة له
    Son zamanlarda kanları boşaltılarak öldürülen kurbanlar da hemşire olduğu için bu davanın onun için özel bir anlamı olduğunu düşünüyoruz. Open Subtitles و لأن أخر ضحايا عمليات الإستنزاف كن من الممرضات فنحن نظن ان هذه القضية تحمل نوعا من الأهمية الخاصة بالنسبة له
    Aktif göreve geri dönmek onun için büyük bir olaydı. Open Subtitles العودة للعمل بكل طاقته, كان ذلك أمراً مهماً بالنسبة له.
    Bunu milyon kere yaptı yani. onun için araba sürmek gibi sanki. Open Subtitles أقصد أنّه فعل هذا مليون مرّة، إنّها أشبه بقيادة سيارة بالنسبة له.
    Belki de onun için öylesine bir ilişki senin için daha anlamlıydı. Open Subtitles ربّما ما كانت علاقة عابرة بالنسبة له عنت لكِ أكثر من ذلك.
    Hastanede yatan yaşlı bir kadın onun için çocuk oyuncağı olur. Open Subtitles قتل عجوزٍ خَرفةٌ مستلقية في المشفى .سيكونُ لا شيءَ بالنسبة له
    Aktif göreve geri dönmek onun için büyük bir olaydı. Open Subtitles العودة للعمل بكل طاقته, كان ذلك أمراً مهماً بالنسبة له.
    Ama sonra, Meru'nun, onun için tutunacak bir dal olduğunu anladım. Open Subtitles ولكن أدركت أن ميرو بالنسبة له هو شيء يستحق التمسك به
    Bu onun için yeni bir Starbucks'dan daha önemli olabilir. Open Subtitles ربما كان هذا بالنسبة له اهم من ستار بكس جديد
    Çünkü Ona göre, bu, unutulmuş bir diyardan kalan ölü bir yadigardı, ta ki ona evleneceğimi söylediğim güne kadar. Open Subtitles لأنه كان أثر ميت من مكان منسي بالنسبة له, حتى اليوم الذي أخبرته فيه أنني سأتزوج.
    Ona göre, Sentain birinin garezinin kurbanı olmuştu. Open Subtitles بالنسبة له فإن سانتان كان فريسة لنوايي السيئة
    Eğer Ona karşı hala bir şeyler hissediyorsan, bunu kendine yapma Bir gün bekle, Open Subtitles إذا كان لديك أي مشاعر بالنسبة له على الإطلاق, لالكممدينونلنفسك لوقف ,واتخاذيوم,
    Ve bu kız ona kendisini daha iyi, daha genç hissettirecekse, Onun adına sevinirim, tamam mı? Open Subtitles وإذا كانت هذه الفتاة هي ما يحتاج إليه ليشعر على نحو أفضل عن نفسه، ليشعر الأصغر سنا، أقول جيدة بالنسبة له.
    Bunun sadece, onun açısından hızlı gelişmesini istemiyorum. Open Subtitles أردت الإطمئنان على ألا يكون هذا سريع بالنسبة له.
    Ama bazen bir insanın umudu olduğunu anlaması için bir işarete ihtiyacı vardır. Open Subtitles لكن أحياناً الرجل يحتاج الى أشارة ,هناك بعض الأمل بالنسبة له ,أتعلم؟ ؟
    Fakat ameliyat O'nun için dizini daha da zorlayıp yine paramparça etmek için iyileştirme anlamına geliyor. Open Subtitles انها تجعله بحاله أفضل، ولكن بالنسبة له يجب أن تجعل منه أفضل حتى يستمر في الضغط عليها، تدميرها، أساسًيا،

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus