Kendi ailemi bile koruyamadım ben. Onları buraya kadar sağ salim getirdin. | Open Subtitles | ـ لكني لا أستطيع حتى حماية عائلتي ـ لقد وصلت بهم بسلام |
Toy'un arkadaşı Patrick Keenan geçtiğimiz Salı günü sağ salim eve dönmüştü. | Open Subtitles | لعبة صديقة باتريك كينان عاد الى الوطن بسلام هذا يوم الثلاثاء الماضي |
Doğru söylüyorsun, oğlum kutsal topraklarda ruhları çok daha huzurlu olacaktır. | Open Subtitles | أنت على حق يا بنيّ سترقد أرواحهم بسلام في أرضٍ مقدسة |
-Kapıyı kilitlemeden önce herkesin güvenle evde olduğundan emin olmak isterim efendim. | Open Subtitles | دائماً ما أود التأكد بأن الجميع عاد للمنزل بسلام قبل إغلاق الباب |
Uçağa binip, evinize güvenli bir şekilde vardığınızdan emim olacaklar. Anahtarlarınız, bayım. | Open Subtitles | سوف يتأكدون من ركوبكما الطائرة وبهذا تكونا قد وصلتما بسلام إلى الوطن |
Ama biliyorum ki, saf düşlerinle birlikte huzur içinde yatacaksın. | Open Subtitles | ولكن انا واثق أنك ترقدين بسلام مع أحلامك البريئة الصغيرة |
İyi. İşimizi doğru yaparsak her şey rahatça halledilir. | Open Subtitles | هذا جيد، إذا أدينا عملينا على نحو صحيح سيمر كل هذا بسلام |
Hep birlikte güvende olduğumuzda çok mutlu olacağım. | Open Subtitles | سأكون سعيدة عندما نعود جميعنا هنا بسلام معاً |
Bana Londra'ya sağ salim geldiğini telgrafla bildirip adresi olan Langham oteline, gelmemi söyledi. | Open Subtitles | و قد ارسل لى تلغرافا من لندن يقول فيه انه وصل بسلام و يطلب منى الحضور حالا |
Beş dakika sonra sağ salim orada olmazsam... daha önceki planı uygulamaya devam edeceksiniz. | Open Subtitles | اذا لم اصل اليكم بسلام خلال خمس دقائق نفذوا ما اتفقنا عليه من تعليمات |
LEM'in alçalma roketi kullanılacak... ve astronotlar sağ salim dünyaya gelecekler. | Open Subtitles | سيتم استخدام محرك الوحدة القمرية في إلفاء المهمة و إعادة أولئك الرجال بسلام إلى الأرض |
Halkıma, yeni ülkeme sağ salim geldiğimi söyleyin. | Open Subtitles | أخبر شعبى اننى وصلت بسلام الى بلدى الجديد |
Doğru söylüyorsun, oğlum kutsal topraklarda ruhları çok daha huzurlu olacaktır. | Open Subtitles | أنت على حق يا بنيّ سترقد أرواحهم بسلام في أرضٍ مقدسة |
Öyle biri ki sevgisini verip huzurlu bir hayat için çalışacak. | Open Subtitles | عن شخص يريد الحب يريد البناء يريد العمل يريد العيش بسلام |
huzurlu bir şekilde işeyebilmek için bir strateji geliştirmeliydim. | TED | واضطررت إلى إيجاد استراتيجية لأتمكن من قضاء حاجتي بسلام. |
Önce tarafsız bir bölgeye güvenle iniş yapacağız sonrasında serbest kalacak. | Open Subtitles | خطة جديدة، بمجرد أن نهبط بسلام في منطقة محايدة، سيُطلق سراحه. |
Örneğin, Mars yüzeyine güvenle inmeyi sağlayan pervanelere güvenen Viking 1 ve 2 iniş araçlarını ele alalım. | TED | فلنأخذ على سبيل المثال مركبات الهبوط فايكنغ 1 و 2. التي اعتمدت على أجهزة الدفع للوصول الى سطح المريخ بسلام. |
Tüm beklentileri aştıklarını bilerek güvenli bir şekilde ailelerine dönecekler. | Open Subtitles | سيعودون بسلام الى عوائلهم وهم يعلمون أنهم تجاوزوا كل التوقعات |
Cennet onun kapıyı çaldığını duyuyor, ondan yardım isteyenleri güvenli bir şekilde taşıyor. | TED | تسمعها الجنة وهي تدق بابها، حاملة بسلام أولئك الذين ناشدوها. |
Kanun onlara dokunamıyor. Yasak bir şeyleri yok ve huzur içinde yaşıyorlar. | Open Subtitles | القانون لا يمكنه الاقتراب منهم لأنهم يعيشون بسلام ولا يفعلون شيئا ممنوعاً |
Şimdi yıkıl gözümün önünden de puromu rahatça bitireyim. | Open Subtitles | والآن أغرب عن وجهي ودعني أنهي سيجارتي بسلام. |
Niye güvende olmayacakmışım ki? | Open Subtitles | انا هنا لأتأكد انك تصلي للبيت بسلام لماذا لا اكون بأمان ؟ |
Kendi çevrelerinde barışçıl şekilde aşırıcılığı ve terörizmi değiştiren tüm insanlara destek için ses çıkarma zamanı şimdidir. | TED | الوقت المناسب للحديث دعماً لكل هؤلاء الذين تحدّوا الأصولية والإرهاب بسلام في مجتماعاتهم الخاصة هو الآن. |
Sana garanti ederim barışı korumak için yapılan birşey, sorun yaratmaz. | Open Subtitles | أطمأن إذا أي شئ يساعد فى العيش بسلام لا يزعج. |
Şimdi köyü geçeceğiz, güzel ve sakince, ve yarım saat içerisinde, Fransa'da oalcağız. | Open Subtitles | يجب أن تمر بسلام من خلال القرية. بعد نصف ساعة سنكون في فرنسا. |
Bizi Rahat bırakacağına söz verirse Bay Linoge'a istediğini verecek miyiz vermeyecek miyiz? | Open Subtitles | هل نعطي او لا نعطي السيد لينوج الذي يريده مقابل ان يتركنا بسلام |
huzurla uyuyun ve bir sonraki yaşantınızda ihtilafın olmadığı bir yerde doğun. | Open Subtitles | يمكنك ان ترقد بسلام وان تولد في مكان جديد خالي من الصراع |