"تخلى عن" - Traduction Arabe en Turc

• vazgeçti
• ardında bırak
• vazgeç
• bırakıp
• terk
• vazgeçmiş
• vazgeçiyor
• i ekti
• vazgeçen
• bırakmış

Ama fikrinin absürtlüğünü fark edip bundan vazgeçti.
ولكنه تخلى عن الفكرة بعد أن أدرك أنها منافية للعقل.

Herşeyi ona borçluyuz. Bizim için ölümsüzlüğünden vazgeçti.
نحن ندين له كل شيء لقد تخلى عن خلوده لأجلنا

Unutma. Ey buraya giren, bütün umutlarını ardında bırak.
تذكر ، تخلى عن كل امل يا من تدخل الى هنا

vazgeç, tüğ yumağı. Hayatın boyunca asla bir kuşu yakalayamazsın.
فقط تخلى عن الفكرة يا كرة الفرو لم تصطد أبداً طائراً في حياتك

Öyleyse bu işin peşini bırakıp benimle Yeni Dünya'ya gel.
إذاً تخلى عن هذا وتعالى معي إلى العالم الجديد

Hatta, bir keresinde sonsuz sayıdaki kızlarımdan birini dünyanın mutantlar tarafından ele geçirilmiş alternatif bir versyonunda terk bile etmiştim.
في الواقع، حتى تخلى عن أحد بناتي اللانهائية في نسخة بديلة من الأرض التي تم الاستيلاء عليها من قبل المسوخ.

Bu hobisinden vazgeçmiş ve onu birkaç ay önce isimsiz bir alıcıya satmış.
تخلى عن تلك الهواية وباعها لمشترٍ مجهول قبل عدة أشهر

ama hepsinden bir kız için vazgeçiyor.
لكنه تخلى عن كل شيء من أجل هذه الفتاة

Halkını esaretten kurtarabilmek için Teal'c her şeyden vazgeçti.
تيلك تخلى عن كل شيء لنتمكن من تحرير شعبه من العبودية

Normalde çok uzak bir yere gidecekti fakat benim için gitmekten vazgeçti.
اترين هو كان من المفترض ان يذهب الى مكان بعيد جدا لكنه تخلى عن ذلك من اجلي

Arkadaşlarını korumak için bütün bunlardan vazgeçti.
لقد تخلى عن كل تلك الأشياء ليحمى أصدقاؤه

Ya, küçük kardeşim güreş rüyasından mutlu bir aile rüyası uğruna vazgeçti, ama her şeyden de vazgeçmedi.
صحيح، أخي الصغير تخلى عن حلمه بالمصارعة من أجل حياة عائلية هانئة ولكنه لم يتخلى عن كل شيء

Evet. Ey buraya giren, bütün umutlarını ardında bırak.
نعم ، تخلى عن كل امل يا من تدخل هنا

Ey buraya giren, bütün umutlarını ardında bırak.
.. تخلى عن كل امل انت يامن تدخل هنا

Ey buraya giren, bütün umutlarını ardında bırak.
تخلى عن كل امل يا من تدخل هنا

Ne yaparsan yap, onları iyileştirme fikrinden vazgeç.
مهما فعلت ، تخلى عن أي فكره لمحاوله علاجهم

vazgeç, dostum. Nicey Pricey iyi değildir.
تخلى عن ذلك يا عزيزي التكلفة الباهظة أخبار سيئة

Kendisi projeyi yarım bırakıp gitti. Ama bence bu garezden ziyade kıskançlık yüzündendi.
حسناً، فعلاً لقد تخلى عن المشروع ولكني اظنه أكثره حسد من روح

Gençlik ideolojilerini terk ederek nihayetinde Eisenhower'ı savundu.
تخلى عن أيديولوجيات شبابه. ففي نهاية المطاف صوت لأيزنهاور.

Hayatımın kalanını hayallerinden vazgeçmiş biriyle geçirmek istemiyorum.
لا أريد قضاء باقي حياتي مع رجل تخلى عن أحلامه،

Bir taraftan üzücü bir durum değil mi bu? Sonuçta Barney pornolarından vazgeçiyor.
أتعلمون ، من ناحية أخرى ، فهو أمر محزن أعني (بارني) تخلى عن أفلامه الإباحية

David Haley'i ekti ve eski sevgilisi Dylan da artık ortalarda yok.
"ديفيد" تخلى عن "هايلي" وصديقها القديم "دايلن" خرج عن الصورة

Sevdiği kadın için tahtından vazgeçen kral.
الملك الذي تخلى عن عرشه لأجل أمرأة يحبها

Rehabilitasyona girip çıkmış, palyaçoluğu bırakmış.
دخل و خرج من اعادة التأهيل تخلى عن التهريج