| Ariane, son üç haftadır... ..saçlarını tam olarak 17 kere yıkadığının farkında mısın? | Open Subtitles | هل تدركين أنّكِ خلال الأسابيع الثلاثة الماضية قمتي بغسل شعركِ 17 مرة تقريباً؟ |
| farkında değilsin ne kadar çılgın aşık olduğumu kalbimi hediye olarak sundum sana | Open Subtitles | أنت لا تدركين كم أنا عاشق مجنون لقد أحضرت لك هدية من قلبي |
| Yine de bunu yapıyorsun çünkü ne kadar önemli olduğunu biliyorsun. | Open Subtitles | لكنّكِ تقومين بذلك على كلّ حال لأنّكِ تدركين مدى أهميّة ذلك. |
| Ama hala korkuyor olmak için bir neden olmadığının farkındasın. | Open Subtitles | ولكنكِ تدركين جيداً أنه لم يعد هناك ما يدعوك للتخوف. |
| Belki şimdi başka birşeyler istediğin noktaya geldiğini fark ediyorsundur. | Open Subtitles | ربما في بعض النقاط تدركين أن أنك تريدين شخصاَ مختلفاَ |
| Nöroanatomi'nin pek çok insan üzerinde afrodizyak etkisi olmadığını biliyor musun? | Open Subtitles | أنتِ تدركين بأنّ معظم الناس لا يعتبرون التشريح العصبي كمثير جنسي |
| Seksin bir oyun bir eğlence olmadığının farkında değil misin? Tehlikelidir. | Open Subtitles | ألا تدركين أن الجنس ليس للمتعة أو اللعب , إنه خطر |
| New York Times'ın fiyatının bir dolar olduğunun farkında mısın? | Open Subtitles | هل تدركين ان سعر جريدة نيويورك هو 1 دولار ؟ |
| Eğer sadece dediğim şeyleri yapsaydın ne kadar mükemmel şeyler olabileceğinin farkında mısın? | Open Subtitles | ألا تدركين كيف يمكن أن تكون الأمور مثالية إذا قمت بفعل ما أقوله؟ |
| farkında mısın bilmiyorum ama kara para aklama zanlısı durumundasın. | Open Subtitles | اعذرني، ولكن هل تدركين انك مشتبه بكي في غسيل الامول. |
| farkında mısın bilmiyorum ama inkarı mümkün varlıklar yaratmanın yolunu buldun. | Open Subtitles | لا أظنكِ تدركين هذا، لكنكِ إكتشفتِ طريقة لخلق اصول يمكن إنكارها |
| Bu oyunun benim öldüresiye dayak yememle sonuçlanacağının farkında mısın? | Open Subtitles | أنتِ تدركين أن هذه اللعبة ستنتهي بتعرضي للضرب حتى الموت؟ |
| - Eğer giderlerse neler olacağını iyi biliyorsun, değil mi? | Open Subtitles | أنتِ تدركين مالذي سيحدث إذا رحلوا, اليس كذلك ؟ صحيح |
| Yer altı dünyasında önemli biri olduğunu biliyorsun değil mi? | Open Subtitles | إذاً,أنت تدركين أنه شخصية رئيسية في عالم الجريمة,أليس كذلك؟ |
| Tayfamız için elimizdeki tek şeyin o kadın olduğunun farkındasın değil mi? | Open Subtitles | أنتِ تدركين أنها الشيء الوحيد الذي يُبقى ما تبقى من طاقمنا بجانبنا. |
| İki günden uzun süredir evden çıkmadığımızın farkındasın değil mi? | Open Subtitles | أنت تدركين أننا لم نخرج من المنزل خلال مدة يومين؟ |
| Ve bir gün uyanıp fark edersiniz ki, hiçbir şeyiniz yoktur hiçbir şey. | Open Subtitles | و في احد الايام تستيقظين و تدركين انك لا تملكين شيئا لا شيء |
| biliyor musunuz, buradaki olumsuz hava Charlie'nin Melekleri fantezimi tamamen mahvediyor. | Open Subtitles | انت تدركين الجانب السلبي للأمر فهو يدمر أحلامي الخاصة بملائكة تشارلي |
| Kadınlar ve benim hakkında şunu anlamıyorsun. | Open Subtitles | أنت لا تدركين ذلك الشيء بيني و بين النساء |
| Bunun dinimizin gereklerini özgürce yerine getirme hakkımıza yönelik bir saldırı olduğunun farkındasınız. | Open Subtitles | الآن, تدركين بأن هذا اعتداءٌ على حقنا بممارسة شعائر ديننا؟ |
| Senaryoların astrolojik tahminlerle satılmadığının farkındasındır. | Open Subtitles | أتمنى أنك تدركين أن تقارير المنجمين لاتنفعفي بيعنصوصالحوار. |
| Bunu anlıyorsun, değil mi? Takası bir kere Rem'le yaptın zaten. | Open Subtitles | تدركين أنك عقدت الصفقة مسبقًا مع ريم، صحيح؟ |
| Eğer bu adamlar bizi diğer 19 kutuya götürmezlerse, ne kadar fazla insanın öleceğini anlamıyor musun? | Open Subtitles | ألا تدركين كم من الناس ممكن أن يموتوا لو لم يقودنا هؤلاء الرجال للعبوات الباقية؟ |
| bilmiyorsun ben ne kadar çılgın bir aşığım sana hediye aldım kalbimin öyküsü | Open Subtitles | أنت لا تدركين كم أنا عاشق مجنون لقد أحضرت هدية لك من قلبي |
| Çok sıkıldım biliyor musun, Aysel. Ve sen bunun farkına varamadın. | Open Subtitles | سئمت من كل شيء يا آيسيل وأنتِ لا تدركين ذلك |
| Ama benim yaşıma gelince ölümün hikayenin sonu olduğunu anlarsın. | Open Subtitles | لكن عندما تصلين لعمرى تدركين ان الموت نهاية القصة فحسب |
| anlıyor musun? New York'taki daireyi boştan aşağı döşeriz. | Open Subtitles | هل تدركين أننا يمكننا إعادة تأثيث وتجهيز شقة في نيويورك |
| Kıyaslama yaptığımı kabul ediyorum, ama sen demek istediğimi anladın. | Open Subtitles | أنا واثق أن هذا قياس منطقي، ولكنك تدركين إلام أرمي. |