Çocuklarını huzur içinde büyütmek istiyorsan insan doğasını değiştirmenin bir yolunu ara. | Open Subtitles | تريد أن تربي أولادك بــ سلام؟ جد لنا طريقة لنغير الطبيعة البشرية |
22 yaşındaki Jung-nam hayallerini gerçekleştirmek yerine çocuğunu büyütüyor. | Open Subtitles | في عمر 22 الذي يجب فيه أن تحقق أحلامها، الآنسة "جونغ نام" تربي ابنها. |
Çocuk yetiştirmek ne kadar zor asla öğrenemeyeceksin. | Open Subtitles | لم ولن تعرفَ أبداً كيف من الصعب أن تربي طفلاً |
Ördekleri neden sen yetiştiriyorsun? | Open Subtitles | حسنًا، لماذا أنتَ الذي تربي البط؟ |
Ama bu bebeği tek başına büyütüp işleri tek başına batırmayacaksın. | Open Subtitles | لكنكِ لن تربي هذا الطفل لوحدكِ وتخربيه لوحدكِ |
Uyuşturucuyu bırakmış yalnız bir anne asgari ücretle bebek mi büyütecek? | Open Subtitles | أم عزباء حديثة متخلية عن الشرب قريباً تربي طفلهتا وحيدة براتب متدني؟ |
Her şimdi ve sonra. Hey, üç kız yetiştirme deneyin | Open Subtitles | كل حين و الآخر حاول أنت أن تربي ثلاث فتيات |
Çıldırdın, yeni çağ mistisizmine kapıldın, evde fazla kedi besliyorsun. | Open Subtitles | و سيتضح للجميع أنك مختل و تربي الكثير من القطط في بيتك. |
İyi denemeydi ama kardeşlerimi saymazsak annem salak bir çocuk yetiştirmedi benim. | Open Subtitles | محاولة جيدة، لكن أمّي لم تربي حمقى إلا إن قمت بحساب إخوتي. |
Tatlım, seni seviyorum ama sen bu küçük kızı yetiştiremezsin. | Open Subtitles | عزيزي أنا أحبك ولكن لا يمكنك أن تربي هذه الصغيره |
şimdi başlama.Tek başına çocuk büyütmek nasıl bilmiyorsun | Open Subtitles | لا تبدأ , فأنت لا تعرف كيف يكون الوضع عندما تربي طفلاً بمفردك |
Çok yazık, tek başına bu şekilde bir bebek büyütmek zorunda. | Open Subtitles | إنه من المحزن، أن تربي طفلاً كهذا بمفردك. |
Bir çocuğu büyütmek için bir köy gerekir derler. | Open Subtitles | يُقال أنكّ بحاجة لمدينة رائعة كي تربي طفلًا |
Tanya'yı yalnız başına büyütüyor. | Open Subtitles | تعلمين . انها تربي تانيا لوحدها |
Kiyoko'yu bekâr bir anne olarak büyütüyor ve zor bir hayat sürüyordu. | Open Subtitles | كانت تربي (كيوكو) كأم عزباء و كانت حياتها صعبة |
Kendi kızını yetiştirmek için niye kız kardeşim burada değil? | Open Subtitles | لماذا اختي ليست هنا تربي ابنتها ؟ |
Bu kadın oğlunu yetiştirmek için çok çaba sarf etti ama sonra bir gün oğlu kendisini bir otobüsün önüne attı. | Open Subtitles | هذه المرأة عملت بجد كي تربي ابنها, وبعدها... في أحد الأيام, ألقى بنفسه أمام حافلة، |
Genç kurt yetiştiriyorsun. | Open Subtitles | أعني, أنتِ تربي ذئب مراهق. |
Nadia bebeğini senin dairende mi büyütecek? | Open Subtitles | حسنا هل ناديا سوف تربي طفلتها في شقتك ؟ |
Tom, anneni seviyorum, 1955'de olsaydık çocuk yetiştirme tekniklerine uyum sağlardım ama istemediğim, çocuklarımı yetiştirirken benzeyeceklerinin.. | Open Subtitles | لكنت وافقت على أساليبها التربوية ولكنني لن أدعها تربي أولادنا .. ليكبروا ويصبحوا مثل |
Yani ofiste ördek mi besliyorsun? | Open Subtitles | فتقول لي أنكَ تربي بطًا في المكتب؟ |
Mussburger oğlunu, ilk zorlanma belirtisinde.... ... bacaklarının çarpılması için yetiştirmedi. | Open Subtitles | "ميرتل ماسبرجر" لم تربي ابنها لكي يذهب لكي يطرق على اول لوحة |
Biliyorum ama hayattan korkan erkek çocukları yetiştiremezsin. | Open Subtitles | لكن لايصح لكي أن تربي الأولاد ليكونوا خائفين من الحياة |
Stockton'dan Lodi'ye kadar çevredeki tüm kasabalar geçtiğimiz yirmi yılda neredeyse yüzde 70 büyüdü. | Open Subtitles | كل مدينة مسورة من " ستوكتون " إلى " لودي تربي قرابة سبعين في المئة من آخر عقدين من الزمن |
Burda 2003 senesinde, gördüğünüz gibi bütün bu noktalar penguenlerin olduğu yerler. her aile yarımdan biraz fazla yavru yetiştiriyor. | TED | كما ترون هنا في العام 2003 تشير جميع هذه النقاط إلى أماكن وجود طيور البطريق التي تربي فيها مايزيد عن نصف الفراخ |
Onu bir enstitüye falan götürürdük. Orada çocugu yetistirirlerdi ilgilenirlerdi falan. | Open Subtitles | كنا سنأخذه لمؤسسة لكي تربي الولد |