"تعتقد بأن" - Traduction Arabe en Turc

• Sence
• sanıyorsun
• Sizce
• düşünüyorsun
• olduğunu düşünüyor
• olduğunu düşünmüyor
• göre
• yani
• diyorsun
• sanıyorsunuz
• sandın
• düşünüyorsunuz
• olduğuna inanıyor
• üzerinde yürüyebildiği fikrine kapılmış

Sence neden gruptan geriye kalanlar şimdiye kadar böyle bir hareket göstermediler?
ثم ما الذي يجعلك تعتقد بأن بقية المجموعة ليست في انتظار الإنفجار؟

Sence siyahi bir savcı siyahi topluluğuna yararlı olmaz mı?
ألا تعتقد بأن الأسود الذي يعمل بالإدّعاء لايساهم بمجتمع السود؟

Sence birileri malzemeler yoluyla onlara zarar vermeye mi çalışıyor?
إذاً تعتقد بأن شخصاً يحاول أن يؤذيهما من خلال مورديهما؟

Eğer seni bulursa, gerçekten başka seçeneğinin olacağını mı sanıyorsun?
اذا عثر عليك , أحقاً تعتقد بأن لديك خيار ؟

Sizce okul bana yeni bir kıyafet satın alabilir mi?
هل تعتقد بأن المدرسة تستطيع أن تشتري زي جديد لي

Tanrı hakkında şüphelerin var diye mevkinden istifa etmek zorunda olduğunu mu düşünüyorsun?
فقط لأن عندك شك في وجود الرب تعتقد بأن هذا يلغي وظيفتك ؟

Anya'nın bir teorisi var. O adamı donduranın Martha Stewart olduğunu düşünüyor.
آنيا لديها نظرية تعتقد بأن مارثا ستيوارت هي من جمدت ذلك الرجل

Sence iki güvenlik görevlisi bu konuda bir şey demez mi?
هل تعتقد بأن رجلا الأمن ليس لديهم ما يقولانه بخصوص هذا؟

Sence bu Tanrı'nın sonsuz planının bir parçası değil mi?
هل تعتقد بأن ذلك جزء من خطة الله اللانهائية ؟

Ama Sence bunu bilmesi gereken biri daha yok mu?
لكن ألا تعتقد بأن هناك شخص أخر يجب أن نخبره؟

Korkmalı mıyız, yoksa Sence bazı şeyler gerçekten değişti mi?
هل يجب أن نقلق حيال ذلك أو أنك تعتقد بأن الأشياء قد تغيرت؟

Rock'n'roll müziğini icra ederek... çocuk olarak mı kalıyorsunuz Sence?
هل تعتقد بأن موسيقى الروك تجعلك دائماً طفلاً؟ تجعلك فى حالة من التأخر فى التطور؟

Sence inekler de bombadan etkilenmiş midir hayatım?
هل تعتقد بأن الأبقار قد تأثرت من القنبلة يا عزيزي؟

Sence kızımın birlikte olmasını istediğim insan türü o mu?
تعتقد بأن هذا الشخص الذي أريده لأجل إبنتي

The New York Tımes haberini basıyor diye kendini bir halt sanıyorsun,
هل تعتقد بأن هذه السخافات بصحيفة نيويورك تايمز تعرب من وجهات نظرك

Londra'nın tüm peruk üreticileri insan saçı bulabilmek için nereye gidiyor sanıyorsun?
اين كنت تعتقد بأن كل صناع الشعر المستعار في لندن يحصلون عليه؟

Çatal ve bıçak daha uygun olmaz mı Sizce?
ألا تعتقد بأن السكاكين والشوك أكثر ملائمة لهم؟

Kendini öldürmekle herkesi mutlu edeceğini düşünüyorsun demek?
إذاً ما زلت تعتقد بأن إنتحارك سيجعل الجميع أسعد حالاً، صحيح؟

Ayrıca Ashley bu partinin biraz düşük seviyeli olduğunu düşünüyor.
بالإضافة, آشلي تعتقد بأن هذه الحفلة ليست ذو مرتبة عالية

Bay Barrie. Bunun biraz sıkı olduğunu düşünmüyor musunuz?
السيد باري، ألا تعتقد بأن هذا ضيق قليلا ؟

Büyükannemi düşündüğümde, ona göre tabii ki bütün torunları özeldi.
عندما فكرت بجدتي ، بالطبع كانت تعتقد بأن جميع أحفادها مميزون.

Şimdi çılgınca gelecek ama ileride... yani, İnsanlar onların Pulse'ın olacağını bildiklerini düşünüyorlardı.
أعلم بأنه يبدوا مجنوناً لكن في ذلك الوقت حسناً, الناس تعتقد بأن لهم علم بأنها قادمة

Bir düşünelim, sen de yazarsın. Bu adama en iyi diyorsun.
فكر بالموضوع، أنت روائي و تعتقد بأن هذا الشخص هو الأروع

Sizin sözünüz geçer sanıyorsunuz, ama öyle değil!
تعتقد بأن لديك الكلمة الأخيرة ولكنك ليس.

Ölümle kurtulabileceğini sandın. Ben öldürene kadar ölmeyeceksin.
هل تعتقد بأن الموت سوف ينقذك سوف تموت عندما اقتلك بنفسي

Onun karate stiliyle diger dövüş okullarının hepsini yenmesi hakkında ne düşünüyorsunuz?
كيف تعتقد بأن كلّ مدارس الفنون العسكرية هُزمت من قِبَله ؟

İşin içinde bit yeniği olduğuna inanıyor, bu senin suçun değil.
أظن أنّها تعتقد بأن هنالك ما هو أكثر بالأمر، بأنّ ذلك ليس ذنبك