"تكونى" - Traduction Arabe en Turc

• olmak
• olmanı
• olman
• olma
• olmalısın
• olabilirsin
• olmayı
• olmaya
• olamazsın
• olacaksın
• olmadın
• olmanızı
• olmasaydın
• olmamalısın
• seni

Ben ciddi olmak istemiyorum. Hele senin ciddi olmanı hiç istemiyorum.
لا أريد أن أكون جاداً وخصوصاً لا أريدكِ أن تكونى كذلك

Düşese söylediğim gibi, "Eğer düşes olmak istiyorsan, düşes ol."
كما قلت للدوقة إذا أردت أن تكونى دوقت فكونى دوقة

Kendin için bir şey olmadan herkes için her şey olman mümkün değil.
لا يمكنك ان تكونى كل شىء للجميع الى ان تصبحي تعنين شيئا لنفسك

Bunu bilmen gerekir Myrtle Mae. O kadar saf olma.
"عليكِ أن تعرفى ذلك "ميرتيـل مـاى لا تكونى بهذة السذاجة

Shannon, çok önemli bir şey yapmak için hazır olmalısın.
شانون, يجب أن تكونى مستعدة لفعل شيئ هام للغاية, حسنا؟

Evet, postacılık oynayabiliriz ve sen de yalanacak pul olabilirsin.
نعم، نحن نلعب لعبة البريد ويمكن أن تكونى أنتِ الطابع

Bu kadar mükemmel ve herkesin üstünde olmak çok güzel olmalı!
انه عظيم ان تكونى بمثل هذا الهدوء وان تكونى فوق الجميع

Dövüşçü olmak için, katil olmak için nasıl mücadele edileceğini öğrenmeniz lazım.
كى تكونى مقاتله ، قاتله عليكى ان تتعلمى التعامل مع العوامل الخارجيه

Bu sen olmak zorunda değilsin. Başka birileri de onların icabına bakabilir.
ليس من واجبك ان تكونى انتى شخص اخر يمكن ان يعتنى بهم0

Ama eğer iyi bir araştırmacı olmak istiyorsan, benimle konuş.
ولكن إذا أردتِ أن تكونى مراسله صحفيه جيده تحدثي إلىّ

Hayatında bu kadar depresif olmanı gerektirecek ne olabilir ki?
ما الشىء الذى من المحتمل أن تكونى مكتئبة منه ؟

Bugün bir an bile yalnız olmanı istemiyorum.
لا اريدك ان تكونى بمفردك ابدا فى اى وقت اليوم

Yarın olman gereken yerde olacaksın. Araba hazır durumda bekleyecek.
كوني أينما يجب أن تكونى غداً وسيارتك ممونة ومستعدة للذهاب.

O küçük kutunun sana sunduğu güçten uzak durmak için bir aziz olman gerekir.
يجب أن تكونى قديسة لكى تقفى قبالة القدرة التى يمكن للمربع الصغير أن يمنحك إياها

Debbie, lütfen. Saf olma. Erkekler domuz gibidir.
ديبيى ,من فضلك لا تكونى ساذجه فالرجال خنازير

Aptal olma. Willy'den rica ederiz, yan kapıdan çıkmamıza izin verir.
لا تكونى حمقاء , سنذهب ونطلب هذا من ويلى . و سيجعلنا نخرج من الباب الجانبى

Şu an benim yerimde olmadığın için çok mutlu olmalısın.
يجب أن تكونى سعيدة للغاية لأنك لست فى مكانى الآن

Sen, ben, Gibbs. Buradan çıkabiliriz ama güçlü olmalısın, anladın mı?
يمكننا الخروج من هنا لكن عليكِ أن تكونى قوية، هل تفهمى؟

Eğer seni mutlu edecekse Benim başkan yardımcım sen olabilirsin.
تستطيعى ان تكونى نائبة الرئيس لو كان هذا سيجعلك سعيدة

Senin kadar güzel ve duyarlı kimse öyle üzgün olmayı hak edemez.
لايوجد أحد فى جمالك أو إحساسك لا يمكن أن تكونى بهذة التعاسه

İnan bana biliyorum ama sabırlı davranıp, güçlü olmaya çalışmalısın.
صدقينى,لكن عليكى ان تكونى صبوره و تحاولى ان تكونى قويه

Ablan Jane kadar güzel olamazsın ama yine de çok güzel göründüğünü söylemeliyim.
لن تكونى أبدا جميلة ك جين,ولكن على أن أقول أنك تبدين جيدة حقا

Bütün ülkedeki tek bayan günlük gazete yazı işleri müdürü olacaksın.
سوف تكونى المحرر النسائي الوحيد. من صحيفة يومية في البلد بأكمله.

Hiç olmadın. Ondan çok daha yaşlısın. Onunla aylardır birlikteyiz.
و لم تكونى كذلك أبدا ، أنت تكبرينه بسنوات ، لقد كنا معا منذ شهور

"Prenses Leia, infazınızdan önce seremonide konuğum olmanızı isterim."
الأميرة ليا، قبل إعدامك أود أنكى تكونى ضيفتي في حفلة

- Burada olmasaydın sayardım.
إن لم تكونى بصحبتى من الرائع أن نذهب أو أن نبقى هنا

seni uyarabilecek kadar açık sözlüyüm, mutlu olmamalısın.
أنن صادقة بما يكفى لأن أحذرك لا داعى أن تكونى

Cumaya kadar eğer mutlu değilsen seni kendi ellerimle otobüse koyarım.
بحلول الجمعة إذ لم تكونى سعيدة سوف أقلك إلى الحافلة بنفسى.