"تلقاء" - Traduction Arabe en Turc

    • başına
        
    • kendine
        
    • başıma
        
    • kendilerine
        
    • kendi
        
    • hareket
        
    • öylece
        
    • isteğiyle
        
    • kendilerini
        
    Siktir et görevi. O küçük piç kendi başına nasıl kız yaptı? Open Subtitles إنسى المهمة , كيف لذاك الفتى أن يصاحب فتاة من تلقاء نفسه
    Ve öyle bir başına bıraktılar, dünya böyle devam etmeliydi, büyük dinazorlar ve uçsuz bucaksız ormanlar tarafından hükmedilmeliydi. Open Subtitles وغادرت من تلقاء نفسها ، والعالم و استمر مثل هذا، تهيمن عليها الديناصورات الكبيرة والغابات التي لا نهاية لها.
    Olive domuz ahırında tek başına uğraşıyordu, ben de yardım teklif ettim. Open Subtitles وكان الزيتون من تلقاء نفسها، لذلك عرضت لمساعدتها على الخروج في الخنازير.
    Sadece bir sürü insan daha iyi olması için çok çalışırsa gelişir ve bence kendi kendine kalırsa geriler. TED لا تتطوّر إلا إذا عمل الكثير من الناس بجد ليجعلوها أفضل، وفي الحقيقة، أعتقد أنها ستتراجع من تلقاء نفسها.
    Ama kendi kendine iyileşecektir peki o zaman sen vakayı neden alasın? Open Subtitles ما عدا أنّه سيتحسّن من تلقاء نفسه، فلمَ عساكَ تأخذ هذه الحالة؟
    Bunu kendi başıma yaptım. Mayfair'in bununla bir ilgisi yok. Open Subtitles فعلت ذلك من تلقاء نفسي ، ليس لها علاقة بالأمر
    Sesin, bekâr bir siyah erkeğin çocuğunu bir başına yetiştiremeyeceğini ima ediyor gibi. Open Subtitles يبدو وكأنك تقولين رجل واحد أسود لا يمكن تربية طفل من تلقاء نفسه.
    RNG: Tek başına, hayır; fakat bunu evete çevirmek için çok bir şey gerekmez. TED ريبكا: كذلك من تلقاء نفسه بالتأكيد الجواب لا، لكن تغيّر الإجابة لنعم لا يتطلب الكثير
    Aynen. Bunu kendi başına yapması oldukça etkileyici. TED نعم، أعتقد أنه قوي جدا أن تفعل ذلك من تلقاء نفسها.
    Bilirsin, onları anllayamam. Niçin bir kadın tek başına göle gider... gün doğmadan. Open Subtitles لماذا امرأة تخرج وسط البحيرة من تلقاء نفسها
    Bu dünyalar teorisini kendi başına anlayamıyor musun? Open Subtitles لم تستطع معرفة نظرية العوالم من تلقاء نفسك؟
    Ama söylediğim gibi kapı kendi başına açılamaz. Open Subtitles و لكن كما أخبرتك مسبقاً لا يمكن ، للبوابة البعدية أن تفتح ، من تلقاء نفسها
    Görünüşe göre... içinizden bazıları okul politikasını ihlal ederek... kendi başına bir koç kiralamaya çalıştı. Open Subtitles ان بعضكم حاول مراوغه سياسه المدرسه واستخدام مدرب جديد من تلقاء نفسه
    Ya kendi başına gidersin ya da göçmen bürosu o pespaye götünü yerlerde sürükler. Benim için hava hoş. Open Subtitles سواءً رحلت من تلقاء نفسك أو قامت دائرة الهجرة بسحبك خارجاً، لا آبه
    kendi kendine pişen sosisli için harika bir fikrim var. Open Subtitles لديّ فكرة جهنمية عن المقانق المقلية تطبخ من تلقاء نفسها.
    Ve şimdi ise proje kendi kendine gelişmeye başladı. TED والآن المشروع بدأ بالنمو من تلقاء نفسه.
    İlköğretim kendi kendine gerçekleşebilir, ya da bazı parçaları kendi kendine olabilir. TED لقد كانت أن التعليم الأساسي يمكن أن يحدث من تلقاء نفسه. أو أجزاء منه يمكن أن يحدث من تلقاء نفسه.
    Birkaç saniye sonrasındaysa bilgisayarda kendi kendine birtakım işler dönmeye başlar, ki bu genelde kötüye işarettir. TED بعد عدة ثوان. الأمور تبدأ تحدث على الحاسوب من تلقاء نفسها، عادة ما تكون هذه علامة سيئة.
    Kimseye! Bunu kendi başıma yaptım. Anlıyor musun? Open Subtitles لا شىء على أحد لقد فعلت هذا من تلقاء نفسى
    Sonraki günler sokakta dolanıp, fotoğrafların kendi kendilerine belirmelerini izledik. TED وبالتالي عندما كنا نتجول في الشارع في الايام التالية كانت الصور تظهر من تلقاء نفسها.
    Sadece şu an siz Glenn Gould'un piyano çalan vücudu içindesiniz ve parmaklarınız kararları veriyor gibi hissediyorsunuz ve bütün süreç boyunca hareket ediyorlar. TED عدا أنك داخل جسد جلين جولد و تقوم بالعزف, و تشعر و كأن أصابعك هى التى تتحرك من تلقاء نفسها خلال عملية العزف كلها.
    ve genelde öylece durup birinin ihtiyaçlarımızı fark etmesini ve kendiliğinden yardım teklif etmesini bekliyoruz. TED لذلك، نحن في الغالب نجلس وننتظر من أحد ما ملاحظة حاجياتنا ومن بعدها يعرضوا أن يساعدوننا بها من تلقاء أنفسهم.
    kendi isteğiyle uyandığını hissediyorum, ama bu nasıl mümkün olur? Open Subtitles لقد شعرت أنها استيقظت من تلقاء نفسها لكن كيف يعقل هذا ؟
    Karakterleri takip ediyorlar.Umarız ki birbirlerine çarpmayacak kadar zekidirler.kendi kendilerini kapatabiliyorlar. TED و بتتبعون الشخصيات. انهم أذكياء بما فيه الكفاية. نحن نأمل ألا يصطدموا ببعضهم البعض، وألا تنفجر من تلقاء نفسها

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus