Diğer bir tanesinde de 10 tanesini yakalamayı başardım. 61'de 10 kişi. | TED | وهنا عينة أخرى تمكنت فيها من الحصول على 10، 10 من 61. |
Ayıyı mızrağımla öldürdüm ve köpeği de çıplak ellerimle boğmayı başardım. | Open Subtitles | قتلت الدب برمحي. و تمكنت من خلق الكلب بواسطة يدايّ العاريتين. |
yakaladım! Doğum günün kutlu olsun! Jane hala telefonunu açmıyor mu? | Open Subtitles | تمكنت منه ميلاد سعيد الم ترد جين على التليفون حتى الان |
- Booth, başardın. - Biliyor musun, evrenin en sıcak yerini turluyorum. | Open Subtitles | تمكنت من القدوم أنا أذهب للسياحة في أكثر المناطق حرارة في الكون |
Çözemediğim şey; nasıl oldu da bunun için onu kandırdı. | Open Subtitles | ما لم أستطع فهمه هو كيف تمكنت من خداعه ليفعلها |
Görünüşe göre baban kendini savunmak için biraz ölü, beni yakaladın. | Open Subtitles | حسناً،بما أن والدك ميت للغاية ليدافع عن نفسه، لقد تمكنت مني |
Ama gerçekten de 48 saatten az bir sürede bir fahişeden, senin eş koltuğunu paylaşan kişi olmayı başardı. | Open Subtitles | لكنها تمكنت بالفعل من الانتقال من كونها فاسقة إلى كل إمرأة إلى الزوجة الشقيقة في أقل من 48 ساعة |
Sayenizde bugün, o sözümü Tuttum. | Open Subtitles | شكراً لكم، اليوم تمكنت أخيرا من القيام بذلك. |
Böyle söylenir ama ben birkaç kişinin izini kaybetmemeyi başardım. | Open Subtitles | هــذا مــا قـِـيل تمكنت من إبقاء العلاقة مع بعض النــاس |
Fakat telefonu kullanılmaz hale gelmeden önce alevler arasından kurtarmayı başardım. | Open Subtitles | ولكن تمكنت من اخماد النيران قبل تدمير هاتفه الخلوي أعطني الهاتف |
Evet, şimdi... sesleri orijinal haline çevirmeyi başardım ve analiz ettim. | Open Subtitles | حسناً ، لقد تمكنت إذن من إعادة تعديل الأصوات وتحليل التسجيلات |
Güvenlik kameralarını bozmaya çalıştılar, ama sinyal bozucuyu tersine çevirmeyi başardım. | Open Subtitles | حاولوا التشويش على كاميرات الأمن لكني تمكنت من عكس إشارة التداخل |
Birkaç yıl sonra, hayatımda bazı şeyleri kontrole almayı başardım. | TED | بعد سنوات قليلة تمكنت من الحصول على بعض السيطرة في حياتي |
Sonunda dilekleri yerine getiren tek periyi kendime yakaladım. | Open Subtitles | أخيراَ تمكنت من الحصول علي الجنية الوحيدة محققة الأمنيات |
Yolculuk rahatsız edici olsa bile, sen mışıl mışıl uyumayı başardın. | Open Subtitles | بالرغم من أن الرحلة وعرة قليلة, أنت تمكنت من النوم جيداً. |
Demek onu vurdunuz. - Sen mi vurdun, Eldon? - Evet. | Open Subtitles | إذاً , لقد قتلته , هل تمكنت منه يا إلدون ؟ |
Beni yakaladın, çünkü birbirimize çok benziyoruz. | Open Subtitles | لقد تمكنت من إمساكي لأننا نشبه بعضنا كثيرا |
Ekibimiz hayvanları iyileştirmeyi başardı, Ama bunun bir bedeli oldu. | Open Subtitles | تمكنت مجموعة منا من معالجة الحيوانات لكن مقابل ثمن باهظ |
Tuttum onu! Tuttum onu! Tamam, iyisin, bebeğim. | Open Subtitles | تمكنت منها , تمكنت منها حسنا أنت علي ما يرام يا عزيزتي أنت بخير |
Geniş bir mağara, bir tünel ağı ve küçük oyuklar buldum. | Open Subtitles | تمكنت من تحديد قافلة رئيسية كبيرة وشبكة من الأنفاق والكهوف الأصغر |
Acil destek arabasını hazır tut. Tamam. Tamamdır, hallettim. | Open Subtitles | جهزوا عربه الانعاش هناك , تمكنت منه |
Ağır kayıplara uğramışlar ve çok azı kaçmayı başarmış. | Open Subtitles | عانينا من خسارات فادحة. تمكنت بضع وحدات فقط من الانسحاب. |
İlk spiral Bolivya'daki hastaların sadece yarısını başarılı bir şekilde tedavi edebildi. | TED | إن اللفافة الأولى تمكنت أن تعالج بنجاح نصف المرضى في بوليفيا فقط. |
Keşif devriyelerimiz esirler ele geçirdi. | Open Subtitles | دوريات الأستطلاع الخاصه بنا تمكنت من اسر بعض رجالهم |
Laboratuvarda 30 saat sonra aradığım şeyin tam olarak ne olduğunu Anladım ve onun aradığım şey olmadığı konusunda haklıydım. | TED | وبعد 30 ساعة بالمختبر، تمكنت بالضبط من معرفة ما كنت أنظر إليه، وكنت محقا، لم يكن ذلك ما أبحث عنه. |
kandırdım seni. Çok pis kandırdım. | Open Subtitles | لقد تمكنت منك، تمكنت منك تماما. |
Bana bırak. -Geri çekil, si..ir. Ben hallederim. | Open Subtitles | ...لقد تمكنت منها لذا إبتعد، انا سأعالج الأمر |