"حان الوقت" - Traduction Arabe en Turc

    • zamanı geldi
        
    • vakti geldi
        
    • Vakit geldi
        
    • zamanı gelmiştir
        
    • artık
        
    • Zaman geldi
        
    • zamanın geldi
        
    • vaktin geldi
        
    • vakti gelmiştir
        
    • tam zamanı
        
    • zamanı gelmişti
        
    • şimdi
        
    • zamanıdır
        
    • zamanı geldiğine
        
    • verme zamanı
        
    Sadece senin bir kurban olduğunu söylüyorum. Karşı koyma zamanı geldi. Open Subtitles كل ما أقوله هو أنك ضحية حان الوقت لتناضل لتغيير ذلك
    Sadece senin bir kurban olduğunu söylüyorum. Karşı koyma zamanı geldi. Open Subtitles كل ما أقوله هو أنك ضحية حان الوقت لتناضل لتغيير ذلك
    Bence Rose'u unutmanın ve hayatına devam etmenin zamanı geldi. Open Subtitles و لكن حان الوقت لتنسي روز و تفكري في حياتك
    Fakat inanıyorum ki, erkekler olarak ayrıcalığımızı geride bırakmanın ve sorunun yalnızca bir kısmı olmadığımızı görmenin vakti geldi. TED ولكني أعتقد أننا كرجال، حان الوقت لنبدأ في رؤية ما وراء امتيازنا والاعتراف أننا لسنا فقط جزءًا من المشكلة.
    Müsade edersen, dünyayı demokrasi için güvenli yapma vakti geldi. Open Subtitles أنت ستعذريني، لقد حان الوقت لـ نعمل السلام العالمي للديمقراطية.
    Savaşa giderken ağabeylerine söylemiştim... sanırım senin için de Vakit geldi. Open Subtitles قلته لإخوتك عندما ذهبوا للقتال وأعتقد أنه حان الوقت بالنسبة لك
    Bir adamın çene kemiği düştüğünde... durumu değerlendirme zamanı gelmiştir. Open Subtitles متي يارجل وقعت عظام فكي.. حان الوقت لأرجع الي حالتي
    Fry iyi biri, ama artık kendi evine çıkmasının zamanı geldi. Open Subtitles هو رائع، لكنه حان الوقت ان يعيش في منزل خاص به
    Belki de gitme zamanı geldi. Bu kadar uzun sürdüğüne şaşırdım. Open Subtitles ربما حان الوقت لنزعها أنا مندهش أنها دامت كل هذا الوقت.
    Sen büyük bir kızsın, böyle şeylere inanmayı bırakmanın zamanı geldi. Open Subtitles إنكِ فتاة كبيرة، وقد حان الوقت لتتوقفي عن الإيمان بهم هكذا
    Uzun zaman önce yapmamız gereken birşeyi yapmanın zamanı geldi. Open Subtitles حان الوقت لفعل شيء كان علينا فعله منذو وقت طويل
    Sanırım, artık gözümüzü şu küçük röntgenciye çevirmemizin zamanı geldi. Open Subtitles أعتقد أنه حان الوقت لقلب الطاولة على متلصصنا المقيم الصغير
    Belki de herkesin gerçek bir kahramanın gölgede saklanmayacağını anlamasının zamanı geldi. Open Subtitles ربما حان الوقت ليدرك الجميع أن البطل الحقيقي لا يختفي في الظل
    artık penisindeki spermleri silip başka bir yere saplama zamanı geldi. Open Subtitles حان الوقت لمحو المظهر الحزين عن نفسك والعمل على إثارة نفسك
    Burada bizim için birşey yok. artık gitmemizin vakti geldi. Open Subtitles ليس هناك شيء نفعله هنا، حان الوقت كي نغادر المكان
    Beni sevdiğinizi biliyorum ve konukseverliğinize minnettarım. Ama artık gitme vakti geldi. Open Subtitles حَصلتُ على الحبِّ الكبيرِ هنا، وأَنا ممتن، لكن لقد حان الوقت للإنتِقال
    Çok çalıştım ve sanırım bu hayal kırıklığından kurtulma vakti geldi. Open Subtitles هذا عمل صعب واظن انه قد حان الوقت للتخلص من الاحباط
    artık öğle yemeğinizi yiyebilirsiniz. Vakit geldi. Open Subtitles أعتقد أنه من الأفضل أن تتناولوا غدائكم الآن لقد حان الوقت
    Belki de kulağına pis şeyler sokmayı bırakmanın zamanı gelmiştir. Open Subtitles ربما، حان الوقت لتتوقف عن وضع الأشياء المتسخة داخل اذنيك
    artık yapısal eşitsizliğe karşı beraberce sesimizi yükseltme ve de birlik olma zamanı. TED لقد حان الوقت لنا للنهوض والتكلّم جميعا بصوت عال حول عدم المساواة الهيكلية.
    Onu eve götüreceğim. Zaman geldi. Eve gitmesinin zamanı geldi. Open Subtitles سآخذة لوطنة,حان الوقت حان الوقت ليعود لوطنه
    Aang, Ateş Lordu Sozin'le olan geçmişimi öğrenme zamanın geldi. Open Subtitles آنـج لقد حان الوقت لتعرف تاريخي مع ملك النار سوزن
    Sanırım emniyetsiz ve kopyacı kıçını bu evden dışarı çıkarma vaktin geldi. Open Subtitles أظن أنه حان الوقت أيتها المخادعه, المثيرة للشفقة لتخرجي من المنزل الأن
    Belki de benim için tanıdık yerlere yol alma vakti gelmiştir. Open Subtitles أخي ، ربما قد حان الوقت لأرحل إلى مكان أرتاح فيــه
    artık seni bu alıştığın rehavet ortamından sıyrılmanı sağlamanın tam zamanı. Open Subtitles حان الوقت لكي نخرجكِ من منطقة الرفاهية هذه التي أنتِ بها
    İkimizden birinin gerçek güç pozisyonunda son bulmasının zamanı gelmişti. Open Subtitles لقد حان الوقت وذلك أحدنا انتهى في موقع القوة الحقيقية
    Yani kısaca şimdi zaman, gerçekten sıkı bir kaka şakasını anlatma zamanı. TED لذلك أعتقد أنه حان الوقت كي نجرب ونقول طرفة خرائية جيدة حقاً.
    Tamam,ama bundan sizde zaten var, Belki biraz değişiklik zamanıdır. Open Subtitles لكن عندك واحد منها ربما حان الوقت لترى تشكيلة اخرى
    Nay Nienle beraber onları öldürmenin zamanı geldiğine karar verdiler. Open Subtitles فقرر أنه قد حان الوقت من . أجل القضاء عليهم
    İnsanlara kendilerini bilgilendirebileceği bilgi araçlarını verme zamanı. TED حان الوقت بأن نوفر للناس أدوات للمعرفة حيث تمكنهم من تزويد أنفسهم بالمعلومات.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus