Büyük ikramiyelerindeki avantaları topluyorlar herhangi bir iyi hırsız gibi. | Open Subtitles | يأخذون أخطاءهم في شكل مكافآت عظيمة مثل أي سارق جيد |
Çekip gittin. Ne bir veda, ne bir şey. Karanlıkta bir hırsız gibi sıvıştın. | Open Subtitles | لقد تركتني فجأة، لا وداع، وكأنَّك سارق في الظلام. |
Kardeşin dünyanın en iyi oto hırsızı ama bunu başarıp başaramayacağını bilmiyorum. | Open Subtitles | أخوك أفضل سارق في العالم لكن لاأعلم إن كان سينجح هذه المره |
Önce pantolon hırsızı oldum, şimdi de iltifat etmem mi suç oldu? | Open Subtitles | ماذا؟ بالبداية أنا سارق سراويل و الان لا يمكنني أن أطرح مجاملة؟ |
Banka soyguncusu, belki de gangster falan mı olduğunu düşünüyorsun? | Open Subtitles | هل تعتقدين انه سارق بنوك ، أو ربما رجل عصابات؟ |
Amerikan ordusundaki en büyük hırsız ve dolandırıcı olduğun için bir çok kampta bulundun. | Open Subtitles | لقد طُردتَ من 9 معسكرات مختلفة لأنك أكبر سارق و مختلس في الجيش الأميركي |
Yalancı köprülerden birinden geçecek, hırsız bir diğerinden. | Open Subtitles | شخص كاذب سيعبر أحد الجسور وشخص سارق سيعبر الجسر الآخر. |
Ben suçlu muçlu değilim be. Orospu değilim, hırsız değilim. | Open Subtitles | أنا لست مجرم ملعون , يا رجل أنا لست قفاء أو سارق |
Tanrım, bağımlı ve hırsız oğlumla kaçık nemfomanyak karısı gelmiş. | Open Subtitles | يإلهي، إنّه ابني سارق المخدرات وزوجته المجنونة الشبقة جنسياً |
O bir hırsız ve bağımlı, bu onun için benden daha önemli. | Open Subtitles | إنّه سارق ومدمن وذلك أهمّ بالنسبة له منّي |
Sör Horace, kralınız sizin aşağılık bir at hırsızı olduğunuzu öğrenirse kılıçla iyi bir dokunur. | Open Subtitles | ايها السير عندما يعلم ملكك، انك سارق خيول سوف يعطيك قطعه من سيفه هنا تقريبا |
Ama evlat bir at hırsızı olduğunu hiç düşünmedim. | Open Subtitles | ولكن يا بني لن أفكر إطلاقا بأنك كنت سارق خيول |
Kredi kartı hırsızı iki polis öldürüyor. | Open Subtitles | رجلّي شرطة ماتوا على يد سارق بطاقة ائتمان ؟ |
"Pençe gibi kolları, bıçak gibi dişleri var. Masumların felaketi, canların hırsızı." | Open Subtitles | حملان بمخالب، عيون كالسككاكين، لعنة اللوم، سارق الحياة |
Adam bir banka soyguncusu ve havayı kontrol edebiliyor. | Open Subtitles | انه سارق بنوك. ولديه القدرة للتحكم بالطقس. |
Şu anda o bir soyguncu mu yoksa seks suçlusu mu? | Open Subtitles | فى تلك المرحلة هل هو سارق بنوك ام مجرم جنسى ؟ |
Hazır ipi de üzerinde sallandırırken, şu at hırsızını asalım gitsin! | Open Subtitles | والان بعد وضعك الحبل عليه اشنق سارق الحصان |
Sen; hırsızsın, alçaksın, ve yine eski kurnaz tilkiliğini yapıyorsun. | Open Subtitles | أنت سارق وحقير ووضيع ولكنك أيضا ذكي ومحترف |
Saldırı, iletişim dolandırıcılığı, kimlik hırsızlığı, banka ve pazarlama dolandırıcılığı... | Open Subtitles | قاتل، محتال، و سارق لهوية شخص آخر، الاحتيال في السوق.. |
Hiç bir tecavüzcünün ya da hırsızın ev temizliği yaptığını duydun mu? | Open Subtitles | مَا سَمعَ عن مغتصب أَو سارق الذي يَعمَلُ شُقَّتَكَ بعد ذلك. |
Gazetemizi çalan kişiyi yakalamak için bir saattir iş üstünde. | Open Subtitles | إنه يقوم بالمراقبه للقبض على سارق صحيفتنا إنه يقوم بهذا منذ ساعه |
Senin görevinin dünyayı kurtarmak olduğunu biliyorum ve biraz fırsatçı gözükebilirim, ama bilirsin, hırsızdan bir şey çalmak tam olarak hırsızlık değildir. | Open Subtitles | أنا أقدر مهمتك بإنقاذ العالم ومن المحتمل بأن أكون انتهازية. لكن, أتعلم بأن السرقة من سارق ليست سرقة. |
Sonuçta ne de olsa o ünlü bir beyzbol oyuncusu değil, değil mi? O böyle bir şeyi hakeden araba hırsızının teki. | Open Subtitles | لأنه على كلٍّ ليس لاعب بيسبول شهير، إنّه مُجرد سارق سيّارة، و يستحقّ ذلك. |
Fakat, bu banka soygunu işi çözümlenmeyi bekliyor. | Open Subtitles | لكن، كما هو الحال مع سارق المصرف فتقدمه هذا لا ينتظر أحد |
Ha Ben mi? Ben sadece senin gibi mütevazi bir hırsızım. | Open Subtitles | انا، انا مجرد سارق متواضع مثلك |
Sylmar'daki banka soygununu gerçekleştiren hırsızlar kısa sürede yakayı ele verdi. | Open Subtitles | سارق بنوك يستسلم في سيلمار يبدو انه لم يكن سريعا كفايه |
Biliyor musun, postalar ortadan kaybolur oldu. Sanırım küçük bir posta hırsızımız var. | Open Subtitles | أتعلمون، البريد يستمر بالإختفاء، أظنّ أنّ لدينا سارق بريد. |