Evet başlarda zordu ama şimdi bir gün gitmesem bile özlüyorum. | Open Subtitles | كان صعبا في البداية، ولكن الآن لا أستطيع أن أفوت يوماً |
Evet başlarda zordu ama şimdi bir gün gitmesem bile özlüyorum. | Open Subtitles | كان صعبا في البداية، ولكن الآن لا أستطيع أن أفوت يوماً |
Karşıt kamplardaki kişilerin birbiriyle konuşmasını sağlamak bile çok zor. | TED | الأمر صعبا لكل من الجانبين أن يتحدثا إلى بعضهم البعض. |
Plastik köpük bir tabaktan bir parça brokoli alırken çatalı tabağa geçirmeden çatal kullanmak beyin ameliyatı kadar zor olacaktır. | TED | و عند استخدام شوكة لالتقاط قطعة بروكلي من صحن بلاستيكي من دون خرق الشوكة للصحن سيكون الامر صعبا كجراحة الدماغ |
Bu çok zorlu bir proje oldu, ve ben bir ya da iki hata yaptım. | Open Subtitles | هذا كان مشروعا صعبا جدا وقد ارتكبت خطأ او اثنين |
Her zaman diğerinden daha fazla seven biri vardır. Bu yüzden çok zordur. | Open Subtitles | شخص واحد دائما ما يحب بقدر أكبر، هذا ما يجعل الأمر صعبا جدا |
Babası bir süredir yoktu, ve bu durum onun için zor oldu. | Open Subtitles | والدها غادر منذ مدة و لقد كان الأمر صعبا عليها و اعتقد |
Senin gibi biri için zor tabii. kolay değil. | Open Subtitles | أستطيع أن أتفهم,شخص بتلك الخلفية سيكون الأمر عليه صعبا,ليس سهلا |
Peter, o kadar da zor değil. Kibar konuşmalarla başlıyalım. | Open Subtitles | بيتر ، انه ليس صعبا جدا لنبدا مع محادثة مؤدبة |
Kapına gelmek ne kadar zordu, haberin var mı senin? | Open Subtitles | هل تعلمين كم كان الأمر صعبا بالنسبة لي لأتي اليك |
zordu ama doğru olduğunu düşündüğü şeyler için savaşmaktan vazgeçmedi. | Open Subtitles | كان الأمر صعبا ولكنه لم يتوقف قط للمقاومة لصالح الحق |
1994 yılında yaşamını yitirdi, ve beni onun yerini doldurmak için MIT'ye tekrar aldılar, ama zordu. | TED | لقد توفيت في العام 1994. لقد وظفت مرة أخرى في المعهد لأحاول القيام بمهماتها، و كان ذلك صعبا جدا. |
Atın simetrik biçimini elde etmek çok zor oldu çünkü atı şaha kalkmış halde yapıp ona hareketli bir görüntü vermek istiyordum. | TED | كان الحصول على الشكل المتناسق للحصان صعبا جدا لأنه حصان ركوب فأردت أن يكون متبخترا وأن يبدو وكأنه في نوع من الإنفعال. |
iş çok çok zor değilse iyi niyet insanlara yardım eder. | Open Subtitles | الرغبة في مساعدة الاخرين على الاقل اذا لم يكن ذلك صعبا |
Yaptığın şeyin senin için ne kadar zor olduğunu anlıyorum. | Open Subtitles | و اتفهم ان ما فعلتيه كان صعبا للغاية بالنسبة لك |
zorlu bir atış ama olursa bir vuruşta iki delik. | Open Subtitles | ان هذا قد يبدو صعبا ، ولكن عندما تقوم بعمله بالطريقة الصحيحة فانة يكون سلاحا قاتلا |
Ve onları yapmak istemedikleri birşeyi yapmaya ikna etmek isterseniz, bu çok zordur. Gelecekteki teknoloji hakkında düşündüğümüz zaman | TED | وهكذا إن أردت إقناعهم للقيام بأمر لا يرغبون به، ستجده صعبا. وهكذا حين نفكر في التكنولوجيات المستقبيلة، |
Baba, biliyorum beni sevdiğini söylemek senin için zor ama benim için değil. | Open Subtitles | أبي.. أعرف أنه صعب عليك أن تقول أنك تحبني لكنه ليس صعبا علي |
O zaman, benim için bir subay eşi, olmamayı öğrenmek kolay olmalı... | Open Subtitles | لذا لم يكن الأمر صعبا بالنسبة لي أن أدرك بألا أكون زوجة رجل بالجيش |
İyi çocuk. Chan, başını eğ. O kadar da zor değil. | Open Subtitles | فتى طيب ، احنى راسك يا شان هذا ليس صعبا ابطئ |
Bodur bir herifti. O yüzden sert adamı oynamaya karar verdim. | Open Subtitles | كان هذا الرجل الروبيان، ولذا فإنني أحسب أنني سوف تلعب أمرا صعبا. |
Oynadık ama masası veya raketleri olmadığı için biraz zor oldu. | Open Subtitles | اوه لقد لعبنا وكان صعبا لانها لم تملك طاوله او مضارب |
Bu, ağır iş olacaktır ama bu sayede burada kalabilirsin. | Open Subtitles | سيكون العمل صعبا ولكنك ستتمكنين من البقاء هنا |
- ...sandığımdan daha zormuş. | Open Subtitles | اتضح إن اختراق جدار الحماية كان صعبا قليلا |
Hiç akıl kârı değil. Para kazanmayı zorlaştırıyor. | Open Subtitles | ليست مجال استثمار يجعل كسب المال صعبا جدا |
Şuanda hangisinin nerede yaşadığını söylemek biraz daha zor değil mi ? | TED | الامر اصبح صعبا الان ان اردت ان تحدد من يعيش اين ،اليس كذلك؟ |