"عن" - Traduction Arabe en Turc

    • bir
        
    • olacak
        
    • dan
        
    • i
        
    • olduğunu
        
    • ne
        
    • dersiniz
        
    •   
    • haber
        
    • ile ilgili
        
    • dair
        
    • hakkındaki
        
    • konusunda
        
    • üzerine
        
    • yerine
        
    Öğle yemeği zamanıydı ve yemek yiyecek bir yer arıyorduk. TED قد كان وقت العشاء, وبدأنا البحث عن مكان لنأكل فيه.
    Mesela komşuları dolaşıp yiyecek alışverişini nereden yaptıklarını, neden orayı tercih ettiklerini soracakları bir çalışma, dönem ödevi olabilir. TED و بخروجنا للمجتمع و مقابلتنا جيراننا عن نوع الأكل الذي يشترونه و من أين و لماذا, هذا فرض مدرسي.
    Kültürel girişimler ve tartışmalar yoluyla insanların biraraya gelmesine yardımcı olacak yeni düşünceleri tartışmak adına sizlere hoşgeldiniz diyorum. TED أرحب بكم على متنها لمشاركتنا و مناقشة الأفكار الجديدة عن كيفية جمع الناس معا من خلال المبادرات الثقافية والمناقشات.
    Gerçekten ama gerçekten kurtulmak istediklerinde Jim Crow South'dan ABD sınırları içerisinde mümkün olan en uzak noktaya, Alaska'ya gittiler. TED وحين رغبوا حقًا في الهرب بعيدًا، اتجهوا إلى ألاسكا، أبعد منطقة ممكنة داخل حدود الولايات المتحدة عن جنوب جيم كرو.
    Geçen yıl yerel ürünlerimizin yaklaşık yüzde 18'i sağlık harcamalarına gitti ama kimsenin neyin ne kadar olduğu hakkında fikri yok. TED تكاليف الصحة ابتلعت حوالي 18 بالمائة من إجمالي الناتج المحلي السنة الماضية، لكن لا أحد لديه أي فكرة عن تكلفة الأشياء.
    nerde olduğunu görmek isterseniz. İşte Kuzey Carolina. Daha yakından bakınca göreceğiniz Bertie County, eyaletin doğu tarafında yer alıyor. TED لإعطائكم فكرة عن الموقع هنا ولاية كارولينا الشمالية ، وإذا كبرنا الصورة مقاطعه بيرتي تقع في المنطقة الشرقية من الولاية
    bir cümlede bundan 4000 yıl önce, bir adam ve ailesi Orta Doğu'ya gelmişler, ve o zamandan beri dünya bir daha aynı olmamış. TED بالمختصر هي قصة من 4000 عام مضت .. عن رجل وعائلته عبر جُل منطقة الشرق الاوسط ومنذ ذلك الحين تغير العالم على نحو تام
    Sonuçta; bilinç gibi bir şey hakkında insanların fikrini değiştirmek çok zordur, ve bunun neden bu kadar zor olduğunu sonunda anladım. TED إنه من الصعب جدا أن نغير عقول الناس عن شيء ما مثل ا لإدراك و تبين لي بشكل نهائي السبب في ذلك
    Nasıl çalıştığına dair bir fikrim yok, ama buna çok para ödedim. TED ليس عندي أدني فكرة عن طريقة عمله، لكني دفعت فيه مبلغاً كبيراً.
    Bu onların bildiği ve sevdiği insanların tamamından tam bir kopuş olacaktı. TED سيكون هذا انفصالًا تامًّا عن كل ما عرفوه وعن كل من أحبوهم.
    İşte size bir soru: Sosyal alışkanlıklarınızı bozan neler yapıyorsunuz? TED هذا سؤالي لكم: مالذي تفعله كي يفصلك عن عاداتك الاجتماعية؟
    Ve sonra, onlara ödeme yapmayı keserseniz, sonra ne olacak? TED ومن ثم، اذا توقفت عن الدفع له، مالذي سيحدث حينها؟
    evet , son olarak "komik" e gelelim. Cevabım yine aynı hikaye olacak. TED إذاً الآن ، أخيراً ماذا عن الفكاهه ، وجوابي ، أنه نفس القصة
    Sentetik biyolojiyi de karışıma ekleyin, kim bilir gelecekte neler mümkün olacak? TED أضف البيولوجيا الاصطناعية لهذا المزيج، ومن يدري ما قد يحصل عن قريب.
    Ben İran'dan uzaktayken İslam devrimi İran'ın üzerine çökmüş ve ülkedeki Fars kültürünü bütünüyle değiştirerek İslam kültürüne evirmişti. TED بينما كنت غائبة عن إيران، وكانت الثورة الاسلامية في ايران تنحدر وحولت البلاد تماما من الفارسية إلى الثقافة الإسلامية.
    2006'dan önce , büyük camgözlerin genetik çeşitliliğine dair hiçbir bilgimiz yoktu. TED قبل 2006 لم يكن لدينا فكرة عن التنوع الجيني لأسماك القرش المًتشمسة
    Çin'i ziyaret etmeniz lazım çünkü orada geleceğe dair kesitler görebiliyorsunuz. TED عليكم القدوم إلى الصين، لأنكم هنا ستجدون لمحات عن شكل المستقبل.
    Sonunda Bill'i bizim evin bir blok uzağında, devlet okulunun oyun bahçesinde buldum. TED حسنا ، وأخيرا وجدت بيل بعيدا عن بيتنا بزقاق في ملعب المدرسة العامة.
    Bu yüzden insanların kendileri hakkında ne kadar emin olduklarına bağlı olmadan, söyledikleri şeylere meydan okuyan bir deney yaratmak istedik. TED لذا أردنا خلق تجربة، تتيح لنا أن نتحدّى ما يقوله الناس عن أنفسهم، بغض النظر عن مدى الثقة التي يبدون عليها.
    Hanımefendi, sizin gibi güzel kültürel şeylerin değerlerinden konuşalım biraz, ne dersiniz? Open Subtitles سيدتي دعينا نتكلم عن القيمة الثقافية للاشياء الجميلة، إنها مثلك تماماً، هه؟
    Yenilikçi tasarım çözümlerini bütün toplumun sesini duymadığımız için göz ardı ediyoruz? TED كم تغاضينا عن حلول تصميم مبتكرة؛ بسبب عدم سماعنا لآراء المجتمع بجميع فئاته؟
    Ve iyi haber ise, insanlar artık sürdürülebilir gemi taşımacılığı hakkında konuşuyorlar. TED و الجميل في الأمر أن الناس يتحدثون الآن عن النقل البحري المستدام.
    Bu adamların operasyonlarını nasıl paraya çevirebildikleri ile ilgili bir örnek. INTERPOL'e gidip sayfalara baktığımız ve aranan kişileri arıyoruz. TED مثال على كيف يستطيع هؤلاء الاشخاص تنفيذ عملياتهم ذهبنا و اخذنا نظرة على صفحات الانتربول و بحثنا عن اشخاص مطلوبين
    Genel olarak, bu tarih hakkındaki fikirlerimizi bu gibi ağaç şekilleriyle ifade ederiz. TED وعادة ما نمثل أفكارنا عن ذلك التاريخ .. في شكل شجرة مثل هذه
    Bu hasta 50 yaşlarında, bu nedenle ona prostat kanseri riski olma ihtimali konusunda oldukça hassas bir rakam verebiliriz. TED وهذا هو مريض في ال50 من عمره ويمكننا ان نرى اننا حددنا تقدير دقيق له عن احتمال اصابته بسرطان البروستات
    Bunun yerine, diğer birçok insanın da hikayelerini anlatabilmelerini sağlayacak araçlar ortaya atmayla ilgileniyorum, dünya üzerindeki tüm insanlar yani. TED بدلاً عن ذلك، أنا مهتم ببناء أدوات تسمح لعدد كبير من الناس الآخرين ليرووا قصصهم، ناس من كل أنحاء العالم.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus