"غريباً" - Traduction Arabe en Turc

    • garip
        
    • tuhaf
        
    • yabancı
        
    • garipti
        
    • tuhaftı
        
    • acayip
        
    • ilginç
        
    • yabancıyı
        
    • komik
        
    • garipleşiyor
        
    • garipleşti
        
    • yabancıyla
        
    • yabancının
        
    • alışılmadık
        
    Bu aslında biraz garip fakat dışkı organizmaları seviyesine baktım, bu, su yollarımızdaki dışkısal maddeler için bir ölçüm yöntemidir. TED ذلك يبدو غريباً بعض الشيء، ولكنني بحثت في معدلات بيكتريا القولون، والتي تقيس معدل القاذورات في كل من هذه الممرات.
    Buraya ilk çalışmaya geldiğimde başıma çok garip bir şey geldi. Open Subtitles حين جئت للعمل هنا أول مرة حدث لى شيئاً غريباً جداً
    Kimseye konuşmak için yanaşmamıştı, sadece garip görünüyordu. Bu ismi hatırladın mı? Open Subtitles كل ما في الأمر أنه بدا لي غريباً هل تذكر هذا الرجل؟
    Şimdi de bu koşullar altında tuhaf gelebilecek bir ricam olacak. Open Subtitles والآن لدي ما قد يبدو في هذه الظروف الحالية طلباً غريباً
    Ben ciddiyim. Gerçekten. Kulağa tuhaf geliyor ama oldu işte. Open Subtitles هذا يبدو غريباً و لكن هذا نوعاً ما حدث فعلاً
    Bir köşebaşında güneşin altında duran bir yabancı görüyor... ve ona yaklaşıp dudaklarından öpüyor, bu hiç tanımadığı adamı. Open Subtitles ثم ترى رجلاً غريباً يقف تحت أشعة الشمس في نهاية طرف الشارع ثم تذهب إليه لتُقبله. ذلك الشخص الغريب.
    Göz göze geldik, garipti, bilirsin ve yardım etmem için bana yalvarıyordu. Open Subtitles لقد صنعنا الأيقونات لقد كان شيئاً غريباً و كانت تصرخ تطلب مساعدتي
    Sonra seni annem gibi görmeye başlarım. Bu da biraz garip olur. Open Subtitles ومن ثم سأبدء التفكير بك كوالدتي وقد يكون هذا غريباً قليلاً لي
    Sen tekrar söylerken garip şarkımızı gücüm de artacak sana karşı. Open Subtitles يغني معي مرة أخرى لنشكل ثنائياً غريباً تأثيري عليك يزداد الآن
    Hey, bu garip olabilir ama kesinlikle gömleğim çıktığında daha da garip olacak. Open Subtitles هذا سيبدوا غريباً ولكن سيكون اغرب عندما اقولها لكِ و انا بدون قميص
    - Eve gelmeden çalışma alanında kalması onun için garip birşey degildi. Open Subtitles ليس امراً غريباً بالنسبة لها ان تبقى خارجاً بدون أن ترجع للمنزل
    Bu sana garip gelecek ama senin tehlikede olabileceğini düşünüyorum. Open Subtitles قد يكون هذا غريباً بالنسبة لك، لكنني أظنك في خطر
    Tamam, garip bir nedenden dolayı pornoda bir yabancıyla sikişmek istemiyorsun. Open Subtitles إنك لن تضاجعى غريباً فى أحد الأفلام الإباحية لبعض الأسباب الغريبة
    Hiç sağlık veya dişçi raporum olmaması garip değil mi? Open Subtitles ألا يبدو غريباً أن أمتلك أي سجلات طبية أو للأسنان؟
    Bak bu çocuk benim gibi tuhaf bir yaratığı 12 yıl babası sandı. Open Subtitles طوال إثنا عشر عاماً ظن هذا الصبي أن مخلوقاً غريباً مثلي هو أبوه
    Bunu şu anda yüksek sesle söylemek gerçekten çok tuhaf. Open Subtitles أظن أن ذلك غريباً أننى أقول ذلك الآن بصوت عالى
    Onunla sonunu getiremeyeceğim, tuhaf bir prensibi var, herkesle öpüşüyor ama daha ileri gitmeye kalktığın an, frenlere asılıyor. Open Subtitles لن أتمكن من فعل شيء معها إنها تتبع أسلوباً غريباً قد تتبادل معك القبلات لكنا تتوقف تماماً لو تماديت
    Yani, kendi evimizde olmamak biraz tuhaf ama, burada da çok rahatım. Open Subtitles أعني، وجودنا خارج منزلنا , أصبح غريباً قليلاً ولكنني مرتاح جداً هنا
    Bu sana çok tuhaf gelebilir ama resmini çekebilir miyim? Open Subtitles سيبدو ذلك غريباً جداً, لكن هل يمكنني أخذ صورة لك؟
    Belki, gelip evinin yabancı kişilerle dolu olduğunu görsen sen de bunu garipserdin. Open Subtitles قد تجد الأمر غريباً إذا عدت إلى منزلك لتجد أن بيتك مليئ بالغرباء
    Durum biraz garipti, ben de eşime polisi ara dedim. Open Subtitles الأمر كله كان يبدو غريباً فجعلت زوجتي تتصل بالشرطة الحقيقة
    Fakat büyük bir sorun vardı: 2013'de yaratıcı bir insan olarak para kazanmak oldukça tuhaftı. TED لكن واجهتنا مشكلة كبيرة: الحصول على المال كشخص مبدع فى 2013 كان غريباً جداً.
    Büyüdükçe, babayla çikolatalı pasta yeme fikri çok acayip geliyordu. Open Subtitles ثم كبرنا وأصبح الأمر غريباً أن نرافق أبونا لأجل الحلويات
    En basiti, bir çay fincanı ve çay kaşığı alıp fincanın ağzına hafifçe vurarak dinlemek, ilginç bir şey duyacaksınız. TED أبرزها هي أن تأتي بكوب شاي، وملعقة، انقر بالملعقة حول حافة الكوب واستمع، وستسمع شيئاً غريباً.
    Senin gibi biri bir yabancıyı nasıl evine götürür? Open Subtitles كيف لواحدة مثلكِ أن تحضر شخصاً غريباً إلى منزلها ؟
    Benim için bunu söylemem sana komik gelebilir ama o gerçekten çok hoş bir kızdır. Open Subtitles قد يبدوا ذلك غريباً مني لكنها فتاة لطيفة حقاً
    Çünkü bu gittikçe garipleşiyor. Büyük takipçin olduğunu söylemek istedim. Open Subtitles لأن الأمر بدأ يكون غريباً أنا مُعجب كبير وحسب
    Sen ANBU'ya katıldıktan yarım yıl sonra hareketlerin garipleşti. Open Subtitles بعد عام ونصف من انضمامك للقوات الخاصة أفعالك وكلامك أصبح غريباً
    Tamamen bir yabancının ilgi göstermesine çok şaşırmıştım. TED كنت متفاجئة جداً لأن شخصاً غريباً تماماً قد إهتم كفاية ليسأل
    Üstüne atlamak benim için pek alışılmadık bu şevdi. Open Subtitles القفز عليك بهذه الطريقة كان أمراً غريباً

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus