"فكّر" - Traduction Arabe en Turc

    • düşünsene
        
    • bir düşün
        
    • düşündü
        
    • aklına
        
    • düşünmüş
        
    • düşünün
        
    • düşünen
        
    • Düşünsenize
        
    • düşünüyordu
        
    Ama bir düşünsene: 26 takım, bir sezonda 162 maç Open Subtitles لكن فكّر في الأمر، 26 فريق، 162 مباراة كل موسم
    Ama bir düşünsene: 26 takım, bir sezonda 162 maç Open Subtitles لكن فكّر في الأمر، 26 فريق، 162 مباراة كل موسم
    Hepimiz işin risklerini biliyoruz. Ama yükün mahiyetini bir düşün. Open Subtitles دائماً هناك مجازفات ولكن فكّر بالشئ الجيد مما نقوم به
    Seçildiğim zaman bu şehir için neler yapabileceğimi bir düşün. Open Subtitles فكّر بما يمكنني القيام به لهذه المدينة عندما يتمّ انتخابي
    Sanırım çantadan kurtulup, parayı saklamayı düşündü ve polis katilim almış olduğunu düşünecekti. Open Subtitles اعتقد انه فكّر انه يمكنه ان يتخلص من الحقيبة ويُخفى الأموال وان البوليس سيعتقد ان القاتل قد أخذها
    O kadar bariz ve göz önünde ki bu fikri birisinin aklına getirmemesi imkansızdı... TED ومن الواضح الآن، وأمام ناظرِيْك، يجب أن يكون شخص ما فكّر في ذلك.
    Gençliğinde bunu düşünmüş ama çok kısa bir süreliğine. Open Subtitles فكّر في ذلك فعلاً لمّا كان يافعًا ولكن لفترة وجيزة جدًّا
    Merdivenlerin büyük bir girişe işaret verdiğini düşünün ve o anın yıldızı olduklarını. TED فكّر في كيفية إشارة السلالم إلى مدخل كبير وكان هناك نجم تلك اللحظة.
    O pislik hepinizin nefret ettiği düşünsene zencilerin intikam için harekete geçtiğini Open Subtitles ♪ الحثالة الذي تكرهونه جميعا , فكروا فقط إن فكّر بالثأر ♪
    düşünsene, bugünden itibaren bir hafta yamaçlarda olacağız. Open Subtitles فقط فكّر إنه بعد إسبوع من اليوم سنذهب جميعاً إلى المنحدرات
    Eğer işe yararsa, bir düşünsene gerçek bir ev sahibi olabiliriz ve bu lanet olası arabadan kurtulabiliriz. Open Subtitles إذا أفلح هذا، فكّر بالأمر فحسب. يمكننا الحصول على منزلٍ حقيقيّ، ويمكننا التخلّص من تلك السيّارة اللّعينة.
    Onları bir düşünsene, şu an ofislerinde ter içindeler art arda sigara yakıyorlar, tırnaklarını yiyorlar ülserleri koca bir teknenin gövdesinde bir delik açacak kadar asit üretiyor. Open Subtitles فكّر بهم، يتعرقون في مكاتبهم يقضمون أظافرهم قرحتهم تتحول لأسيد حارق يُحدث ثقبًا في سفينتهم
    Hangi koşulların bu bebeği terketmelerine neden olduğunu bir düşün. Open Subtitles فكّر فى ما مرّوا به ليتخلوا عن هذا الطفل
    bir düşün. Daireden çıktığının akabinde sapıktan telefon gelmişti. Open Subtitles فكّر بها، خرجت من الشقة في نفس الوقت الذي هاتفتنا به المعجبة
    Fakat vatanın için, dünya için yapabileceğin o tüm harika şeyleri bir düşün. Open Subtitles لكن فكّر بالأشياء الجميلة التي يمكن أن تفعلها لبلدك وللعالم
    Daha sonra onları 10,20,30,40 gibi çok daha küçük bir diziyle karşılaştırmayı düşündü. Open Subtitles إلخ. ثم فكّر بمقارنتهم مع مجموعة محتواها أقل بكثير، مثل عشرة، عشرون، ثلاثون، أربعون ..
    Yeni eşine onu sevdiğini söylemeyi düşündü ama düğün gününü mahvetmeyi göze almak istemiyordu. Open Subtitles فكّر بإخبار زوجته الجديدة بأنه أحبها لكنه لم يُرد المخاطرة بإفساد يوم زفافه
    Tüm hikâyenin ortaya çıkacağını düşündü ve panikledi. Open Subtitles فكّر بأنّ القضيّة بأكملها تعود إليّه بالفزع.
    Nasıl olmuş da bugüne kadar kimsenin aklına gelmemiş. Open Subtitles إنّها تجعلني أتمايل لا أحد قد فكّر بها مسبقاً
    Onunla konuşurken, aklına bir şey getir, özgüvenini sağlayacak herhangi bir şey olur. Open Subtitles عندما تتحدّث معها, فكّر بأي شيء، أيّ شيء يجعلك موضع الثقة
    Bu yüzden ona şimdi de yardım edeceğini düşünmüş olabilir. Open Subtitles لا بدّ وأنّ ذلك سبب أنّه فكّر في أنّكِ قد تساعدينه الآن
    Ama oğlunu düşünün: babasını sürgün eden ülkeyi savunan bir ABD vatandaşı. TED لكن فكّر في ابنه: مواطن أميركي يدافع عن البلد التي نفت أبيه.
    Bence gerçekten kalıpların dışında düşünen bir adam vardı. Open Subtitles هناك رجل واحد, بالنسبة لي, قد فكّر بطريقة مُغايرة.
    - Çeyrek şişman. Düşünsenize! Open Subtitles وهذا ربع السُمنة يارجل أعني, فكّر في الأمر.
    Asıl katili yakalamak için başka birinin şüpheli görünmesi gerektiğini düşünüyordu. Open Subtitles لقد فكّر بأنه للقبض على القاتل، فعلى شخص آخر أن يكون مشتبهاً به بالجريمة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus