"في يوم" - Traduction Arabe en Turc

    • bir gün
        
    • günün
        
    • gün içinde
        
    • günümde
        
    • günde
        
    • olduğu gün
        
    • Geçen gün
        
    • günü
        
    • günleri
        
    • Bir zamanlar
        
    • gününde
        
    • Birgün
        
    • gün içerisinde
        
    bir gün, güvenlik görevlisinin, elini beton duvarda gezdirdiğini gördüm. TED في يوم ما، رأيت الحارس الأمني يمرر يده قبالة الجدار
    O görüşmeyi ilk kez öldüğü günün sabahında, saat üçte dinledim. TED استمعت لتلك المقابلة للمرة الأولى في الثالثة صباحا، في يوم رحيله.
    bir gün içinde bu kadar samimi olmamız ne ilginç. Open Subtitles الأمر غريب . غريب أننا أصبحنا أصدقاء في يوم واحد
    - Yalnızca bir defa doğum günümde iki kızla birlikte oldum. Open Subtitles لقد أردت أن أرفع من نسبة متعتي في يوم عيد ميلادي
    Ayrıca, kötü şeyler çok hızlı olabilir ama iyi şeyler bir günde olmaz. TED أيضا، الأشياء السيئة يمكن أن تحدث سريعا، لكن الأمور الجيدة لاتبنى في يوم.
    Diyelim ki kazanın olduğu gün o kulübede sevgilinizle beraber değildiniz. Open Subtitles ‫افترض أنك لم تبقى ‫في الكوخ مع حبيبتك ‫في يوم الحادث
    Ama biraz zaman geçince, bir kaç ay sonra, bir gün çalışmalarımı sürdürürken, bir anda yüzlerce yusufçukla karşılaştım, yüzlercesiyle. TED ولكن بعد بعض الوقت، بعض بضع شهور، في يوم ما حين كنت أخرج للتنزه، لاحظت فجأة مئات اليعاسيب، مئات اليعاسيب.
    Fark etmiş miydi? bir gün, kitap okuyordu. Üzerinde kolsuz elbise vardı... Open Subtitles في يوم ما, كانت تقرأ كتاباً, مرتدية قميصاً بلا أكمام, وفجأة أنا..
    Ve tek umduğum şey, belki günün birinde ben de o insanlardan sayılırım. Open Subtitles وكل ما اتمناه بأنه في يوم ما, ربما أعد من ضمن هؤلاء الناس
    günün birinde, biri karşı çıkacak ve sana iyi bir ders verecek! Open Subtitles في يوم من الأيام أحد سوف يقف لك شخص سوف يعلمك درساً
    bir gün içinde bankayı, evi hallederler, bir iş bulup düzen kurabilirler. Open Subtitles فقط في يوم واحد والحصول على حساب مصرفي وشقة ووظيفة وتعيين أنفسهم
    bir gün içinde bilinci açılır, üç günde ayağa kalkar, bir hafta yüzmesin. Open Subtitles سوف تكون واعية في يوم واحد وصعوداً لثلاثة أيام لا سباحة لمدة اسبوع
    İzinli günümde beni eve çağırtacak kadar önemli ne oldu ki? Open Subtitles ما الأمر المهم الذي جعل والدي يحضرني في يوم عطلتي؟
    Ruh halime aldırmayın. Beni kötü bir günümde yakaladınız. Open Subtitles اعذرني على المزاج لكنك دخلت علي في يوم سد
    Güneşin soğuk bir günde güvertenin üzerine vurmasını izleyerek, içeriye adım atıp, oraya uzandığımda, vücudumu saran sıcaklığı hissederek. TED ألاحظ أن ظهر المركب تشع به شمس داخلية في يوم بارد، أخطو عليها، أمد جسدي هناك، الدفء يغمر جسدي.
    Tsunami'nin olduğu gün, tsunami kapaklarının kapalı olmasını sağlamaktan sorumluydu. TED في يوم تسونامي، كان في الواقع مسؤولا عن التأكد من إغلاق بوابات تسونامي.
    Onur duydum Tripp, ama Geçen gün Patrick'in cenazede söyledikleri doğruydu. Open Subtitles لقد أطريتني تريب، ولكن الذي قاله تريد في يوم الجنازة صحيح
    Çok sıcak olan bir yaz günü, dışarıdan çok da ilginç olmayan davul şeklinde bir binayı ziyaret ettik. TED في يوم صيفي حار بالتحديد، زرنا المبنى المشابه للطبل في شكله الذي لم يكن شكله من الخارج مثيراً للاهتمام.
    Pazartesi günleri söylediğimiz gibi önümüzde koca bir hafta var. Open Subtitles هذا مثل في يوم الاثنين تقولين أن لديكِ الأسبوع بكامله.
    Bir zamanlar, çocukları telef eden berbat bir hastalık varmış. TED في يوم من الأيام, كان هناك مرض مفزع يهدد الأطفال
    Tabi ki uyandırmalıydın. Asla ziyaretçi gününde uyumama izin verme, tatlım. Open Subtitles طبعا كان عليك, لا تتركيني ابدا انام في يوم الزوار, عزيزتي.
    Birgün çelimsiz adamın teki bir Kuzey Bölgesi kafesine girmiş... Open Subtitles في يوم ما دخل شاب صغير مقهى في المنطقة الشمالية
    bir gün içerisinde, 350 harika çalışanımız. işlerini kaybetti. TED هكذا في يوم ما. كل موظفيننا ال 350 الرائعين خسروا وظائفهم

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus