Baban terkedip gittiğinde bakmam gereken 2 çocuğum vardı Benim. | Open Subtitles | عندما رحل أبيك لقد كان لدي طفلين علي أن أعيلهم |
Benim kafamı karıştırdığına emin olduğum bir erkek arkadaşım vardı. | Open Subtitles | كان لدي صديق حميم كنت متأكدة جدا أنه يعبث بي، |
Onu pek bilemeyeceğim. Gerçek şu ki, kız arkadaşımdan çok erkek arkadaşım oldu. | Open Subtitles | لست متأكدة من هذا ، الواقع أنه كان لدي أحبة أكثر من أحبات |
Ve param olsaydı burada yaşamak isterdim diye kara verdim. | Open Subtitles | و فيما لو كنت سأقيم فيها لو كان لدي المال |
Hemen hemen her zaman bağlı kaldığım 3 kuralım vardı. | TED | كان لدي ثلاثة قوانين, والتي كثيرًا, ما استعملتها معظم الوقت. |
Birkaç saniyeliğine bir telefon sinyali aldım. Hareket ediyordu ama şimdi kayboldu. | Open Subtitles | كان لدي إشارة هاتف خليوي لعدة ثواني، كان يتحرك ولكنها تلاشت الان |
ben 1100 yıldır kalbimde bir bıçakla yaşıyorum, oysa o önemsiz intikamının peşinde. | Open Subtitles | كان لدي سكين علي قلبي لـ 1100 سنة وهو يبحث عن أنتقامه التافه |
Başka seçeneğim varmış gibi mi görünüyordu? | Open Subtitles | قمت بنظرة مثل أن كان لدي الكثير من الإختيارات؟ |
Benim de onun kadar param olsaydı ben de paradan konuşurdum. | Open Subtitles | لكنت تكلمت بشأن المال, أيضاً . لو كان لدي كما يملك |
Benim ona özel bir muamelede bulunmadığımdan emin olmak için kimin başrol oynayacağına iki fakülte çalışanı karar verdi. | Open Subtitles | أنا ايضاً كان لدي اثنان من اعضاء هيئة التدريس فقط ليتأكدو لمن سيكون الدور لم أكن اعاملها معاملة خاصة. |
Benim kendime ait tepkilerimin yanı sıra, toplumsal bir rolüm de vardı ve birşeylerin söylenmesi gerekliydi. | TED | كانت لدي ردودي الخاصة, لكن كان لدي دور عام أقوم به أيضاً. وكان ينبغي أن أقول شيئاً. |
Çok sevdiğim bir şey vardı ve birden yok oldu. | Open Subtitles | كان لدي شيء أحبه وتم سلبه مني بوحشية وبصورة مفاجئه |
Ondan önce üç kişi evde geçirdiği kazalar yüzünden hastanelik oldu. | Open Subtitles | وقبل هذا كان لدي ثلاث رجال تعرضوا لحوادث وهم في المزل |
Annem buna izin verir miydi sence? Başka çarem olsaydı yapmazdım. | Open Subtitles | لم أكن لأفعل ذلك لو كان لدي البديل والآن إستمع منا |
Eğer bende olsaydı, onu bir güzel eritip üstüne işerdim! | Open Subtitles | لو كان لدي ، لصهرته على شكل نتوء ولتبولت عليه |
Etrafta duran ve kaçırılırsa görmeyi bekleyen birçok oyuncum vardı. sonrasında gittiklerinde çok geçti. Başka birisi onlardan önce oradaydı. | TED | كان لدي كثيرون يظلوا واقفين وينتظرون رؤية إذا ما أخطأوا التصويب، ثم يرجعوا متأخرين جداً. ويكون شخص آخر قد سبقهم. |
Çok belli biliyorum ama Ooompa Loompa ordusundan yardım aldım. | Open Subtitles | وأعلم أنه متقن لأن كان لدي مهندسي 'أومبا لوباس' لمساعدتي. |
ben küçükken böyle bir arkadaşım vardı, beni çılgına çevirirdi. | Open Subtitles | عندما كنت صغيرة كان لدي صديق مثلك كان يدفعني للجنون |
Hanımefendinin eskiden bu şekilde siyah önlük takan Fransız bir hizmetçisi varmış. | Open Subtitles | كان لدي اللايدي خادمة فرنسية ترتدي واحدا ً أسود كهذا |
Geçen sene kötü bir kabakulak geçirdim ve kısır oldum. | Open Subtitles | كان لدي مرض ابو كعب العام الماضي لذلك انا عقيم |
Yapabileceklerinden haberin var mıydı? Etkilendiği konusunda şüphelerim vardı. | Open Subtitles | هل علمت ما كان بوسعه أن يفعل؟ لقد كان لدي شكوك |
Ama, sahip olduğum zaman, hiç birşeymiş gibi hissettim, hiç birşeyden de az. | Open Subtitles | لكن متى هو كان لدي أشعر وكأن لا شيء أقل من لا شيء |
Eğer dünyayı daha iyi yapma umudum varsa değer ve renk yüzünden anlaşıldığım bu iki şekli de sevmeliyim ve geliştirmeliyim. | TED | إذا كان لدي أي أمل لجعل العالم أفضل، عليّ أن أحب وأعزز كلا الطريقتين اللتين فهمتهما، وهنا تكمن القيمة وتدرج اللون. |
Sizlere daha da başka ortamlar göstermek için vaktim var mı bilmiyorum. | TED | أنا لست متأكدًا إذا ما كان لدي وقت لأوضح لكم بيئات أخرى |
Ama Elimde hiçbir şey yokken sanat vardı, bana sağladığı sığınak karşılığında benden maddi zenginlik talep etmeyen bir şey. | TED | ولكن بينما لم أكن أملك شيئاً آخر، كان لدي الفنّ، شيء لا يطالبني بثروة مادية مقابل إيوائي. |
Her gün onsuz geçen bir gün. Keşke inancım olsa. | Open Subtitles | كل يوم هو يوم بدونه إذا فقط كان لدي إيمان. |