Ben bunun bir parçasıyım. O şarkıyı bana yazdın. O benim şarkım! | Open Subtitles | انا جزء من هذا , فقد كتبت هذه الأغنية لى هذه اغنيتى |
Campbell apartmanında birlikte olduğumuz o gece hakkında bir şey yazdın mı? | Open Subtitles | هل كتبت عن تلك الليلة التي كنا فيها معا في شقة كامبل |
Bu sabahki kavgamızdan sonra bir kağıda bir şeyler yazmışsın. | Open Subtitles | بعد أن تعاركنا هذا الصباح كتبت شيء على قطعة ورق |
Ve o parça yayınlandı, ve sonra bir başkasını yazdım, o da yayınlandı. | TED | و تلك القطعة تم نشرها و عندها كتبت قطعة اخرى و تم نشرها |
Bu yazılar, çok uzun zaman önce öğrendiğim kadim Büyücü dilinde yazılmış. | Open Subtitles | هذه النقوش كتبت عن لسان ساحر قديم واحدة تعلّمتها منذ عهد بعيد |
Senin ona oldukça tehdit edici bir mektup yazdığını söyledi. | Open Subtitles | وقالت على ما يبدو أنكِ كتبت لها رسالة تهديد جادة |
Gangsterler hakkında kitap yazmıştı ve babası da bir gangsterdi. | Open Subtitles | هي قد كتبت عن العصابات وانها كانت ابنت احد الرؤساء |
Ben de bir kısmını aramaya başladım -- sadece güven içinde konuşabileceklerimi, soracağım soru hazırdı: ''Bunu neden yazdın?'' | TED | لذا دعوت بعضهم فقط أولئك الذين أشعر بالأمان عند الحديث معهم بدأت بسؤال بسيط. لماذا كتبت هذا؟ |
CA: Bütün bu yüzyılın aslında bir felaket olduğunu yazdın, güneşli günler bitti ve başımız ciddi dertte dedin. | TED | كريس أندرسن: لقد كتبت أن هذا البلد كان أساسا بمثابة الكارثة، أن عصر النمو المثمر قد انتهى وأننا في مشكلة حقيقية. |
Bu romanı ona inandığın için mi, yoksa insanlar bunu istiyor diye mi yazdın? | Open Subtitles | هل كتبت هذا لأنك كنت تؤمن بها أو إنّك ظننت هذا ما يريده الناس؟ |
Yani şimdi o kıskançlık krizi ânında karına aşk mektubu mu yazdın? | Open Subtitles | أتقول إنك في نوبة غيرة، كتبت لزوجتك رسالة غرامية؟ |
Benim için bunları yazdın! | Open Subtitles | تساءلت دائما من تحبيــن لقد كتبت هذه الكلمــات |
- Eline yazmışsın. 10 yaşımdan beri bir kızın eline yazı yazdığını görmedim. | Open Subtitles | ما كنت قد كتبت في اليد لم أره منذ أن كان 10 عاما. |
Ses üzerine koskoca bir kitap yazdım. Yani hayatım dinlemekle geçiyor. | TED | لقد كتبت كتاب كاملاً عن الصوت .. انا أعيش لكي استمع |
Seni tutuklayan görevlilere, kayınpederimin adıyla yazılmış bir mektup göndermem yardımcı oldu. | Open Subtitles | لقد كانت مفيدة عندما كتبت لسجانيك لكي يطلقوا سراحك بأسم والد زوجتي |
Daha sonra, anavatana kabul edildiğimde Eric tavsiye mektubumu yazmıştı. | Open Subtitles | بعد ذلك, كتبت لإريك توصيتي عندما قبلت في الأمن الوطني |
Sanki son nefesinde, parmağını kendi kanına batırıyor ve katilin adının baş harfini yazıyor. | Open Subtitles | ببساطة لا اعرف, قد تكون من فعلها وهى تموت لقد كتبت باطراف اصبعها وعليه دمها |
Oh, evet. benim hakkımda bir makale yazmıştın. | Open Subtitles | نعم ، لقد كتبت عنى فقرة قصيرة فى الصحيفة |
Bana o mektubu yazan kadın da kendini sıkışmış hissediyor. | TED | المرأة التي كتبت لي تلك القصة، هي أيضا تشعر بالحصار. |
Bunu yazan el, üstüne yazdığı kağıttan bile daha beyaz. | Open Subtitles | وأنصع بياضا من الورق المسطور عليه اليدّ الجميلة التى كتبت |
En son ne zaman elinizle bir not yazdınız? | TED | متى كانت آخر مرة كتبت فيها ملاحظة بخط يدك؟ |
Her şey durdurulsun. Bowling için bir çek yazdığımı hatırlamıyorum. | Open Subtitles | أوقف كل شيء ، لا أتذكر أنني كتبت شيكاً للبولينغ |
Gerçi yazdığın şu yazıdan sonra adamların bazısı çalışmaya isteksiz. | Open Subtitles | بالرغم من أن بعض الرجال لا يريدون العمل بسبب تلك اللعنه التي كتبت عنها |
Fatura 45.58 idi, nedendir bilmem, ben 78.60 yazmışım. | Open Subtitles | الفاتورة كانت 45.58 ، لا اعرف لماذا لكنى كتبت 78.60 |
Ancak geri al tuşuna birkaç kez bastığında öğrencisinin kodu yazıp sonra sildiğini görüyor. | TED | ولكن إذا ضغطت على زر الرجوع عدة مرات، سوف ترى أن تلميذتها كتبت الرمز ثم حذفته. |