Biraz masraflı olabilir, ama böyle şeyleri yapmak için değerdi. | Open Subtitles | ربما تكون تكلفة قليلة لكنها كانت تستحق لجعل الآشياء تستمر |
Bir kız benden hoşlansın diye kara büyüye başvuran ben değilim. | Open Subtitles | أنا , أنا لست التي أعتنقت السحر فقط لجعل الفتيات تحبّني |
Bu işe devam etmek için elimden geleni yaptım ama Nathan- | Open Subtitles | لقد فعلت كل ما بوسعي ..لجعل الأمور تستمر , لكن نايثن |
Eğer bu kurumun bizim için çalışmasını istiyorsak, bürokrasiyi çekici hale getirmek zorundayız. | TED | إن أردنا لهذه المؤسسة أن تعمل لأجلنا، علينا أن نعمل لجعل البيروقراطية جذابة. |
Eğer dünyayı daha iyi yapma umudum varsa değer ve renk yüzünden anlaşıldığım bu iki şekli de sevmeliyim ve geliştirmeliyim. | TED | إذا كان لدي أي أمل لجعل العالم أفضل، عليّ أن أحب وأعزز كلا الطريقتين اللتين فهمتهما، وهنا تكمن القيمة وتدرج اللون. |
Eylemlerini daha dramatik kılmak için bu videodan bazı kareleri çıkardılar. | TED | لقد أزالوا لقطات من هذا الفيديو لجعل تصرفاته تبدو أكثر عدوانية. |
İnsanları çekecek ve kendilerinin de öngörülü hayırseverler olmalarını sağlayacak daha fazla yola ihtiyacımız var. | TED | إننا بحاجة لطرق أخرى لجعل الناس ينخرطون ويصبحون فاعلي خير بأنفسهم. |
İnanıyorum ki, bilgisayarları akıllıca kullanmak matematik eğitiminin işe yaramasını sağlamak için altın bir fırsat. | TED | اعتقد ان الاستخدام الامثل للحواسيب هو الحل الانجع لجعل تعليم الرياضيات ينجح |
Bu seçenekleri toplumu daha iyi yapmak için mi kullanacağız? daha başarılı, daha nazik | TED | هل سنتستخدم هذه الخيارات لجعل المجتع أفضل، ليكون أكثر نجاحاً ، أكثر لطفاً ؟ |
Kriptolamayı daha kuvvetli yapmak için fiziğin temel kurallarını uygulama fikri beni gerçekten cezbetmişti. | TED | فكرة تطبيق قوانين الفيزياء الأساسية لجعل التشفير أقوى فعلًا أبهرتني. |
Son yıllarda daha güçlü kripto yapmak için kuantum etkisini kullanmayı inceleyen artan miktarda araştırmalar bulunmaktadır. | TED | هناك هياكل بحثية تُبنى خلال السنوات الأخيرة تستكشف قدرة استعمال التأثيرات الكمية لجعل التشفير أقوى. |
Üç tane beş tane tüccar para kazansın diye istiyorlar bunu. | Open Subtitles | انهم يريدون هذا فقط لجعل القليل من رجال الأعمال يزدادون ثراء. |
Onların 100 yıl önce fırsatı olduğu gibi, bizim de şimdi bu yerleri korumak için, bir plan oluşturmak için, insanları dâhil etmek için bir fırsatımız var. | TED | ولدينا الفرصة الآن، مثلما فعلوا قبل مئة سنة، لحماية هذه الأماكن، ووضع خطة لجعل الناس يشاركون. |
Ve akıllı informasyon teknolojilerini kullanarak trafiği serbestçe akar hale getirebiliriz. | TED | و يمكننا استخدام التكنولوجيا الذكية لجعل حركة السير خالية من الإزدحام. |
Iste bu dilegimin ve yuregimin bir sonucudur muzik yapma fikri, ulkem icin ise, derin ve kuresel bir gerceklik. | TED | و من هذه الرغبة في قلبي نشأت الفكرة لجعل الموسيقى حقيقة عميقة وعالمية من أجل بلدي |
çok daha fazla toplantıyı güvenli kılmak için Bu kodu birileri kullanırsa çok mutlu olacağım. | TED | سأكون ممتناً إذا قام شخص باستخدام الشفرة لجعل العديد من التجمعات أكثر أماناً. |
Peki, tartışmaların, olumlu bir şeylere yol açmasını sağlayacak nasıl yollar bulabiliriz? | TED | فكيف يمكننا أن نجد طرق لجعل المناقشات تثمر بشيء إيجابي؟ |
Ve sonra Seattle da bu uygulamayı kullanmaya karar verdi, şehir sakinlerinin tıkanmış rögarları temizlemelerini sağlamak için. | TED | ومن ثم قررت سياتل استخدامه لجعل المواطنين ينظفون مصارف مياه العواصف المسدودة. |
Hapishaneleri güvenli hale getirmek için kullandığımız kaba kuvveti açıklarken onlara karşı sabırlıydım. | TED | كنت صبورًا معهم، شارحًا لهم سياستنا في استخدام القوة لجعل السجن أكثر أمانًا. |
Çizgi ve grafik romanları, K-12 eğitiminden uzak tutmak için mantıklı bir sebep yok. | TED | ليس هناك سبب لجعل القصص والروايات المصورة خارج التعليم من الروضة للثانوية. |
Her şey mükemmel olsun diye elinden geleni yaptın ve bak ne oldu. | Open Subtitles | قمت بكل ما تقدرين عليه لجعل كل شيء كاملاً و إنظري لما حصل |
Ben de Glen'i mutfağa götüreyim ve nerede sandviç yapacağını göstereyim. | Open Subtitles | أنا سآخذ فقط غلين إلى المطبخ وتبين له حيث لجعل شطيرة. |
Seni bu satışa ikna etmem için ne yapmam gerekiyor? | Open Subtitles | ما هو ذاهب الى اتخاذ بالنسبة لي لجعل هذا البيع؟ |
Benim sorduğum, gerçek olmadığını tasdik etmenin imkanı var mı? | Open Subtitles | أنا أسأل إذا كان هناك طريقة لجعل الرسم غير الحقيقي أصلي |
Yaşanabilir olması için yapılacak işler var. | TED | هناك عمل يجب القيام به لجعل المريخ قابلاً للسكن. |