"لجعل" - Traduction Arabe en Turc

    • yapmak için
        
    • diye
        
    • etmek için
        
    • hale
        
    • yapma
        
    • kılmak için
        
    • sağlayacak
        
    • sağlamak
        
    • getirmek için
        
    • tutmak için
        
    • olsun
        
    • i
        
    • ikna
        
    • etmenin
        
    • olması için
        
    Biraz masraflı olabilir, ama böyle şeyleri yapmak için değerdi. Open Subtitles ربما تكون تكلفة قليلة لكنها كانت تستحق لجعل الآشياء تستمر
    Bir kız benden hoşlansın diye kara büyüye başvuran ben değilim. Open Subtitles أنا , أنا لست التي أعتنقت السحر فقط لجعل الفتيات تحبّني
    Bu işe devam etmek için elimden geleni yaptım ama Nathan- Open Subtitles لقد فعلت كل ما بوسعي ..لجعل الأمور تستمر , لكن نايثن
    Eğer bu kurumun bizim için çalışmasını istiyorsak, bürokrasiyi çekici hale getirmek zorundayız. TED إن أردنا لهذه المؤسسة أن تعمل لأجلنا، علينا أن نعمل لجعل البيروقراطية جذابة.
    Eğer dünyayı daha iyi yapma umudum varsa değer ve renk yüzünden anlaşıldığım bu iki şekli de sevmeliyim ve geliştirmeliyim. TED إذا كان لدي أي أمل لجعل العالم أفضل، عليّ أن أحب وأعزز كلا الطريقتين اللتين فهمتهما، وهنا تكمن القيمة وتدرج اللون.
    Eylemlerini daha dramatik kılmak için bu videodan bazı kareleri çıkardılar. TED لقد أزالوا لقطات من هذا الفيديو لجعل تصرفاته تبدو أكثر عدوانية.
    İnsanları çekecek ve kendilerinin de öngörülü hayırseverler olmalarını sağlayacak daha fazla yola ihtiyacımız var. TED إننا بحاجة لطرق أخرى لجعل الناس ينخرطون ويصبحون فاعلي خير بأنفسهم.
    İnanıyorum ki, bilgisayarları akıllıca kullanmak matematik eğitiminin işe yaramasını sağlamak için altın bir fırsat. TED اعتقد ان الاستخدام الامثل للحواسيب هو الحل الانجع لجعل تعليم الرياضيات ينجح
    Bu seçenekleri toplumu daha iyi yapmak için mi kullanacağız? daha başarılı, daha nazik TED هل سنتستخدم هذه الخيارات لجعل المجتع أفضل، ليكون أكثر نجاحاً ، أكثر لطفاً ؟
    Kriptolamayı daha kuvvetli yapmak için fiziğin temel kurallarını uygulama fikri beni gerçekten cezbetmişti. TED فكرة تطبيق قوانين الفيزياء الأساسية لجعل التشفير أقوى فعلًا أبهرتني.
    Son yıllarda daha güçlü kripto yapmak için kuantum etkisini kullanmayı inceleyen artan miktarda araştırmalar bulunmaktadır. TED هناك هياكل بحثية تُبنى خلال السنوات الأخيرة تستكشف قدرة استعمال التأثيرات الكمية لجعل التشفير أقوى.
    Üç tane beş tane tüccar para kazansın diye istiyorlar bunu. Open Subtitles انهم يريدون هذا فقط لجعل القليل من رجال الأعمال يزدادون ثراء.
    Onların 100 yıl önce fırsatı olduğu gibi, bizim de şimdi bu yerleri korumak için, bir plan oluşturmak için, insanları dâhil etmek için bir fırsatımız var. TED ولدينا الفرصة الآن، مثلما فعلوا قبل مئة سنة، لحماية هذه الأماكن، ووضع خطة لجعل الناس يشاركون.
    Ve akıllı informasyon teknolojilerini kullanarak trafiği serbestçe akar hale getirebiliriz. TED و يمكننا استخدام التكنولوجيا الذكية لجعل حركة السير خالية من الإزدحام.
    Iste bu dilegimin ve yuregimin bir sonucudur muzik yapma fikri, ulkem icin ise, derin ve kuresel bir gerceklik. TED و من هذه الرغبة في قلبي نشأت الفكرة لجعل الموسيقى حقيقة عميقة وعالمية من أجل بلدي
    çok daha fazla toplantıyı güvenli kılmak için Bu kodu birileri kullanırsa çok mutlu olacağım. TED سأكون ممتناً إذا قام شخص باستخدام الشفرة لجعل العديد من التجمعات أكثر أماناً.
    Peki, tartışmaların, olumlu bir şeylere yol açmasını sağlayacak nasıl yollar bulabiliriz? TED فكيف يمكننا أن نجد طرق لجعل المناقشات تثمر بشيء إيجابي؟
    Ve sonra Seattle da bu uygulamayı kullanmaya karar verdi, şehir sakinlerinin tıkanmış rögarları temizlemelerini sağlamak için. TED ومن ثم قررت سياتل استخدامه لجعل المواطنين ينظفون مصارف مياه العواصف المسدودة.
    Hapishaneleri güvenli hale getirmek için kullandığımız kaba kuvveti açıklarken onlara karşı sabırlıydım. TED كنت صبورًا معهم، شارحًا لهم سياستنا في استخدام القوة لجعل السجن أكثر أمانًا.
    Çizgi ve grafik romanları, K-12 eğitiminden uzak tutmak için mantıklı bir sebep yok. TED ليس هناك سبب لجعل القصص والروايات المصورة خارج التعليم من الروضة للثانوية.
    Her şey mükemmel olsun diye elinden geleni yaptın ve bak ne oldu. Open Subtitles قمت بكل ما تقدرين عليه لجعل كل شيء كاملاً و إنظري لما حصل
    Ben de Glen'i mutfağa götüreyim ve nerede sandviç yapacağını göstereyim. Open Subtitles أنا سآخذ فقط غلين إلى المطبخ وتبين له حيث لجعل شطيرة.
    Seni bu satışa ikna etmem için ne yapmam gerekiyor? Open Subtitles ما هو ذاهب الى اتخاذ بالنسبة لي لجعل هذا البيع؟
    Benim sorduğum, gerçek olmadığını tasdik etmenin imkanı var mı? Open Subtitles أنا أسأل إذا كان هناك طريقة لجعل الرسم غير الحقيقي أصلي
    Yaşanabilir olması için yapılacak işler var. TED هناك عمل يجب القيام به لجعل المريخ قابلاً للسكن.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus