Senin için yarım saat bekledim. Otobüs Geç kaldı. | Open Subtitles | لقد انتظرتك لمدة نصف ساعة لقد تأخر وصول الباص. |
Tony Calvino'ya bir hatırlatma. Yine Geç kaldı. | Open Subtitles | إنها مجرد شيئ ليذكر تونى كالفينو لقد تأخر ثانية |
15 dakika gecikti ama kontrol ettim ve her şey oradaydı. | Open Subtitles | لقد تأخر 15 دقيقة فحسب لكنّي فتشته وكلّ شيء موجود هناك |
Abbas gecikti, ama güvendedir. | Open Subtitles | انه بأمان يا صاحب السعادة لقد تأخر العباس و لكنه آمن |
- Kalmasam daha iyi. geç oldu. - Yalnızca bir kadeh. | Open Subtitles | ـ لا يجب عليّ، لقد تأخر الوقت ـ فقط شراب واحد |
Şey, aslında vakit biraz geç oldu. Gerçekten de eve gitmeliyiz. | Open Subtitles | كما تعليم، لقد تأخر الوقت و نحن نُريد الذهاب إلى المنزل. |
Bu konuda bir şeyler yapmak için artık çok geç. | Open Subtitles | حسناً ، لقد تأخر الوقت قليلاً لفعل شيئ حيال هذا |
hala kayıp Geç kaldı,ama geleceğinden eminim | Open Subtitles | مازال مفقودا لقد تأخر ، لكنني متأكدة أنه سيأتي |
Ah Tanrım, tatlım. Baba Geç kaldı. Gitmeliyiz. | Open Subtitles | يا إلهى لقد تأخر والدك علينا الذهاب |
Silah arkadaşların çok Geç kaldı, Ejderha Avcısı... | Open Subtitles | لقد تأخر رفاقك جداً .يا صائدة التنين |
Otobüs 45 dakika Geç kaldı. | Open Subtitles | لقد تأخر الباص 45 دقيقة وفقا لهذا |
Clark'a izin verirseniz çok sevinirim. Benim yüzümden gecikti. | Open Subtitles | سأكون ممتناً لك إذا سمحت لكلارك بالمرور لقد تأخر بسببي |
Şimdi geldim. Tren gecikti. Üstümü değiştirmek için çok az vaktim var. | Open Subtitles | وصلت للتو.لقد تأخر القطار سأسرع لتغيير ملابسي |
Buluşma noktası burası. Saldırı takımı gecikti. Nerede kaldılar? | Open Subtitles | هذا هو مكان اللقاء , لقد تأخر فريق الدعم , أين هُم ؟ |
Çok geç oldu, sevgilim. Gondola binme zamanı. | Open Subtitles | لقد تأخر الوقت, هذا وقت وجودنا فى الجندول |
Her neyse, vakit de epey geç oldu. Bir gece daha beklemenin sakıncası yok. | Open Subtitles | لقد تأخر الوقت , بأية حال لا ضرر من الأنتظار لليلة واحدة |
Artık geç oldu biraz uyumaya çalışmalısın. | Open Subtitles | لقد تأخر الوقت, ويجب ان تنال قسطا من النوم |
Onu durdurmak için artık çok geç. Gelen bir direktif üzerine çıktı. | Open Subtitles | لقد تأخر الوقت الآن لإيقافه لقد خرج بالأوامر |
Bay Keane, Geç oluyor ve çok zor bir oturum oldu. | Open Subtitles | سيد كين, لقد تأخر الوقت, وكانت الجلسة مرهقة جدا, |
O biraz geç kalacak, ama sizin önden onsuz başlamanızı söyledi. | Open Subtitles | لقد تأخر عرضه قليلا لكنه طلب منا ان نبادر ونبدأ من دونه |
Tren rötar yapti... Çeketim çalindi, taksisoförüde kötü biriydi. | Open Subtitles | لقد تأخر القطار، و سُرِقَت سترتي و سائق سيارة الأجرة كان أحمقاً. |