Altüst olman doğal, Ama neden birazcık karını rahat bırakmıyorsun? | Open Subtitles | ... منالطبيعيأنكمنزعج لكن لم لا تترك زوجتك بسلام لفترة ؟ |
Onu öldürmekle tehdit ettim, ama hiç, nasıl demeli, uygun bir şekilde tanıştırılmadık. | Open Subtitles | أم.. لقد هددت بقتله.. لكن لم نكن ابدا, مثلما تقول, متعارفين بشكل لائق |
fakat hemen hiç kimse bunların daha yakın ilişkili olabileceğini düşünmedi. | TED | لكن لم يعتبرها احدٌ من قبل انها ربما تكون اكثر قرابة |
Ancak bu, benim bu mevsim yaşadığım tek sürpriz değildi. | Open Subtitles | لكن لم تكن تلك المفاجأة الوحيدة التي صادفتني بذلك الموسم |
O gece göldeyken durmam için bana yalvardın, Ama ben durmadım. | Open Subtitles | تلكَ الليلة عند البحيرة، توسّلَ إليّ لكي أتوقّف، لكن لم أستطع. |
Başında durup saatlerce farklı kombinasyonlara bastım Ama hiçbir şey olmadı. | Open Subtitles | جلست لعدة ساعات أضغط عل مختلف المجموعات, لكن لم يحدث شيء |
- Ama hiçbiri konuşmadı. - O da çılgına döndü. | Open Subtitles | و لكن لم يقوم أحد بإخباره أي شيء، فأصبح متوحشاً |
Altüst olman doğal, Ama neden birazcık karını rahat bırakmıyorsun? | Open Subtitles | ... منالطبيعيأنكمنزعج لكن لم لا تترك زوجتك بسلام لفترة ؟ |
Ama neden şirketim parasını ödediği halde birinci sınıf yemek alamıyorum? | Open Subtitles | لكن لم لا احصل على وجبة الدرجة الأولى التي دفعت مقابلها شركتي |
Ama neden kafasız bir cesedi alıp, para tutacak kadavraları bıraksın ki? İstediğiniz videolar vardı ya, ...bir şey bulduk. | Open Subtitles | لكن لم أخذوا الجثة بدون الرأس وتركوا الأعلى سعراً؟ |
ama hiç kimse o kızın kim olduğunu bilmiyordu. Çok uğraştık. | Open Subtitles | و لكن لم يعرف أحد من هي الفتاة ، كلنا حاولنا |
Artık maaşlar eşit ama hiç yüksek rütbeli zenci subay yok. | Open Subtitles | أصبحت رواتبنا متساوية الآن لكن لم يتم تعيين ضباط من الزنوج |
Seni yılda birkaç kez kasabanın etrafında görüyorum ama hiç resmi olarak tanışmadık. | Open Subtitles | لقد رأيتك مرتان بالقرب من البلدة على مدار السنين لكن لم نتقابل رسميا |
- Suç aleti bıçak gibi birşey... fakat olay mahalinde hiçbirşey bulunamadı. | Open Subtitles | شيء حاد كموس كان السلاح لكن لم يوجد شيء في مسرح الجريمه |
Uçan Willanderlari biliyorsunuz, bir sürü kisi öldü fakat kimseyi dava etmediler. | Open Subtitles | مثل فلاين لاندرز الكثير من هؤلاء ماتوا و لكن لم يقاضوا أحد |
İşlediğim çok farklı günahlar vardır, Ancak asaletle hiç itham edilmemiştim. | Open Subtitles | أنا مذنب بأمور كثيرة لكن لم يتهمني أحد بالنبل من قبل |
Çok cazip bir teklif Ama ben hiç öyle biri olamadım çünkü... | Open Subtitles | هذا مغرٍ جدا لكن لم أكن قط ذلك النوع من الناس الذي |
Ama hiçbir zaman adımı üçüncü kez söylemeye cesaretin olmadı. | Open Subtitles | لكن لم تكن لديك الشجاعة ابدا لكي تقوليها للمرة الثالثة |
- Ama uçakta Amerikalı falan yoktu. | Open Subtitles | و لكن لم يكن هناك رجل امريكي على متن الرحلة .من |
Bayan düşmeden önce takılmış Ama daha sonra kayda başlamış. | Open Subtitles | وضعت قبل أن تسقط السيدة، لكن لم تشغيلها حتى بعد |
ama bu hayalde hiçbir zaman bu şövalye bana "Haydi, bebeğim. | Open Subtitles | و لكن لم يحدث ابدا انني حلمت بأن يقول لي الفارس |
Çarşıda indirim vardı. ama o kadar da çok şey almadım. | Open Subtitles | كانت هناك تخفيضات في المجمَع، لكن لم يكن هناك الكثير لأشتريه |
O benim kahramanımdı. Ama onu istediği standartta yaşamayı pek başaramadım. | Open Subtitles | كان بطلي لكن لم يكن بوسعي أن أكون على قدر معاييره |
ama asla aramıyorsun. Senin haberini sadece internet üzerinden alabiliyorum. | Open Subtitles | لكن لم تتصل أبداً, و أعرف أخبارك خلال الإنترنت فقط |
Yakınlarda ki avcılar için kolay bir hedef. Tehlikeyi hissettiler, Lakin artık çok geç. | Open Subtitles | انهم هدف سهل للمفترسين انهم يشعرون بالخطر لكن لم يعد هناك وقت |