Ama ondan sonra nereye gideceğinle ilgili bir şey demedim. | Open Subtitles | لكنني لم أقل آي شيء عن مكان ذهابك فيما بعد |
Öyle bir şey demedim. Yaşıtlarımın ne düşündüğü umurumda değil. | Open Subtitles | لم أقل هذا، لا يهمّني ما يعتقده الذين في عمري. |
Ben bir şey demedim ama Rocky gözlerini bağlaman gerektiğini düşünüyor. | Open Subtitles | لم أقل شيئا لكن روكي يعتقد انكي يجب ان تغمضي عينيكي |
ben söylemedim. Kim sana merhem sürdürdü? | Open Subtitles | لم أقل لك بأن تضع المرهم عليه، لمَ وضعت المرهم عليه؟ |
- Burayı baya iyi biliyorsun. - Bilmediğimi söylemedim ki. | Open Subtitles | أنت تعرفى هذا المكان جيدا لم أقل أنى لا اعرفه |
Endişelenme, Olcha hakkında hiçbir şey söylemedim senin hakkında da hiçbir şey söylemem. | Open Subtitles | لا تقلق، لم أقل أي شيء يتعلق بأولكا ولن أبوح بأي شيء يخصك |
- Hey, ben asla böyle demedim, tamam mı? - Merhaba, şerif. | Open Subtitles | ــ ياهوه ، لم أقل هذا أبداً ــ مرحبا ، أيها الشريف |
Evet ama sana Evel Knievel gibi giyin de demedim. | Open Subtitles | صحيح ، لم أقل أن عليك اللبس مثل أيفل كنيفل |
Koca bir ısırıktı yahu, hepsini ye demedim ki sana. | Open Subtitles | تلك كانت قضمة كبيرة لم أقل أنك تستطيع أكلها كلها |
Hiçbir zaman bebek senden demedim. Sen öyle olmasını istedin. | Open Subtitles | لم أقل أبدا أنه طفلك أنت من أردت تصديق ذلك |
Ben asla böyle bir şey demedim. Hem sende söylemeyeceğine dair yemin etmiştin. | Open Subtitles | لم أقل شيئــا من هذا القبيل ولقد أقسمت لي أنك لن تذكر الأمر. |
Evet, 35 sent demedim ve hayır, 55 sent de demedim. | Open Subtitles | صحيح، لم أقل 35 سنتًا ولا أيضًا، لم أقل 55 سنتًا. |
Tam biliyorum demedim. Ama onlar konuştukça daha çok anladım. | Open Subtitles | لم أقل أنني أجيدها بطلاقة ولكن كلما تحدثوا ازددت معرفًة |
Sen gönderdin demedim zaten ama senin IP adresinden gönderilmişler. | Open Subtitles | لم أقل أنّكِ فعلتي، لكن تم إرسالهم من عنوانكِ الشبكي. |
Ama her şey için minnettar olabiliriz demedim. | TED | لكنني لم أقل أنه من الممكن أن نكون ممتنين لكل شيء. |
Bir dakika, lütfen. Mahkemeye gidebiliriz dedim, gidelim demedim. | Open Subtitles | لحظة من فضلك,لقد قلت أنه يمكننا الذهاب إلى المحاكم و لكن لم أقل أننا نريد ذلك |
Umarım bu savunduğum şeyin karşısında durmaz. Hey, bunu ben söylemedim. | Open Subtitles | أتمنى ألا يعني هذا ما يعنيه مهلاً, لم أقل هذا |
Neden kırılsın anlamıyorum. Onunla ilgili birşey söylemedim ki. | Open Subtitles | لا أرى سبباً ليجرح به إننى لم أقل شيئاً عنه |
Hey, dur bir dakika Bunu yapamazsın. Dediklerimi duydun. Hiç bir şey söylemedim. | Open Subtitles | لحظة، لا يمكنك فعل هذا عليك سماع قصتي لم أقل شيئاً، أحدهم يكذب |
Bunu daha önce hiç söylememiştim ama bir şeyler daha öğrenmek istiyorum. | Open Subtitles | ، لم أقل هذا الكلام من قبل ولكنني أريد أن أتعلم أكثر |
- Evet, bunu hiç söylemedim. - Ama düşünmüş olabilirsin. | Open Subtitles | لم أقل ذلك هذا لا يعني انك لا تعتقدين ذلك |
Şimdi, eğer böyle bir program var olsaydı, ve lütfen anlayın, var demiyorum. | Open Subtitles | والآن إذا كان هذا البرنامج موجود ورجاءً تَفَهمُوا أني لم أقل أنه موجود |
Kremasız olsun dememiştim. Bir köpek yavrunun olması gibi bir şey. | Open Subtitles | لم أقل بدون كريمه هذا مثل أن يكون لك جرو للمتعة |
En sevdiğim grup olduklarını söylemiyorum ama üniversitedeyken kısa bir süre hepimiz bu şarkıya sarmıştık ve tamamen benim sayemdeydi. | Open Subtitles | اسمعوا, أنا لم أقل انهم فريقي المُفضل ولكن لفترة قصيرة ونحن في الجامعة كنا نحب هذه الأغنية, وكان هذا بفضلي |
- Hayır. Hayır, bunu asla söylemedim. O kadar çok kelimeyle değil. | Open Subtitles | لا , لا , لم أقل ذلك أبداً وليس العديد من العبارات |