Böyle yaşlı bir çifte dostça davranırsak onlardan bir daha asla kurtulamayız. | Open Subtitles | لو تودّدُنا إلي زوج عجوز مثل ذلك لَنْ نستطيع ان نتخلّصْ مِنْهم |
Ona asla söylemeyeceksin, çünkü onu kaybedeceğini çok iyi biliyorsun. | Open Subtitles | أنت لَنْ تُخبرَيه، لأنك تَعْرفُين إنك ستَفْقدُيه بما فيه الكفاية |
Reklamını yapmadı ama biri soracak olursa asla inkar etmez. | Open Subtitles | هو لَمْ يُعلنْه لَكنَّه لَنْ يُنكرَ إذا سَألَه شخص ما. |
Kalp kendini teselli edebiliyormuş. Onu özlüyorum, ama hiç unutmayacağım. | Open Subtitles | لقد عانى القلبُ الكثير إنني أفتقده، لَكنِّي لَنْ أَنْساه أبداً |
Öyleyse harika bir aygırım var. Tam sana göre. seni aldatmayacağından eminim. | Open Subtitles | و أنا لدى الحصان الذى يناسبك أَنا متأكّدة جداً أنه لَنْ يَخُونَك |
Endişelenmeyin, klimaları kapattım yani hile gibi bir durum olmayacak, söz veriyorum. | Open Subtitles | لقد أوقفتُ أجهزة تكييف الهواء لذلك لَنْ يكون هناك غشّ أعدكم بذلك |
En güzel yanı, artık adres vermek zorunda kalmayacak olmam. | Open Subtitles | أفضل جزء أولِ أنا لَنْ يَكونَ عِنْدي لإعْطاء عنوانِي ثانيةً. |
Şunu söyleyeyim ki bugün kalplerimiz kırılmış olabilir ama ruhlarımız asla yıkılmayacaktır. | Open Subtitles | ولكن أقول لكم اليلة ربما تكون قلوبنا محطمة ولكن عزيمتنا لَنْ تّحطم |
Terlemiş ve çamur içinde bekleyişimiz, orada olanları asla unutamam. | Open Subtitles | أنا لَنْ أَنْسي الوَضْع هناك، التغطي بالطين الُتَعرِّق، إلانتظار. |
Bu demek değildir ki, seni seven birinin önünde kendini asla bir yabancıya vermeyeceksin. | Open Subtitles | لا يَعْني بأنّك لَنْ تَعطي نفسك إلى غريب أمام الذي يَحبُّك |
Orada yaşadığımız küçük geceyi asla unutmayacağım | Open Subtitles | يا لها من ليلة قضيناها. لَنْ أَنْساها ابدا. |
asla ailen gibi olmayacağını söylemiştin. Onların hayatını sürmeyecektin. O zaman 22 yaşındaydım. | Open Subtitles | بأنَّكي أبداً لا تَكُونُ مثل أبويكِ، أنت لَنْ يَكونَ عِنْدَكَ حياتُهم. |
Bu ihtiyaç,bu yetenek ilk insanla hayvan arasında ki fark, bunun bir lütuf olduğunu asla bilmeyecekti. | Open Subtitles | هذه الحاجةِ، هذه الموهبةِ منفصل جداً الرجل الأول مِنْ الحيواناتِ، الذي لَنْ يَعْرفَ هذه الهديةِ. |
Lütfen Tanrım, yaptıklarım için çok üzgünüm. Bir daha hiç yapmayacağım. söz veriyorum. | Open Subtitles | رجاءً، الله، آسف جداً على ما فعلت ، أنا لَنْ أَعْملَه ثانية، أَعِدُ |
Ve kalbimde bir telaş var Bu anı hiç unutmayacağım | Open Subtitles | وهناك إضطراب في قلبِي أي لحظة التي أنا لَنْ أَنْسي |
Sana, hapishanede hiç elde edemeyeceğin bir şey göstermek istedim. | Open Subtitles | أُريدُ ان أريك ما لَنْ تحصل عليه لَيسَ في السجنِ |
Sarah Hala artık, köpeğin seni korkutmasına izin vermeyecek. | Open Subtitles | العمّة ساره لَنْ تَتْركَ ذلك الكلبِ خوّفْك أكثر. |
En azından Henry kendine gelmeden burada herhangi bir düğün olmayacak. | Open Subtitles | مالم هنري يعود إلى صوابه، لَنْ يكون هناك زفاف مطلقاً. |
artık, spot ışığına yakalanmış bir tavşan gibi oturup birilerinin saldırmasını beklemeyeceğiz | Open Subtitles | لَنْ نقف مكتوفي الأيدي في إنتظار الإجتياح كإصابة الغزال في ضوء الرأس |
- Onun kaçmasına izin vermeyeceğim. - Kapıyı aç, seni aptal! | Open Subtitles | ـ أنا لَنْ أَتْركَه يَهْربُ مني ـ إفْتحُ البابَ ، أنت أبله |
Eğer zaman yeniden başlamazsa kapıya dayanmış bu masanın pek bir faydası olmaz. | Open Subtitles | إذا وقتِ لا يُعيدُ نفسه، هذه المنضدةِ ضدّ ذلك البابِ لَنْ يُساعدَ كثير. |
Çünkü bir kere taşları yuvarladın mı, eski hayatına hiçbir şekilde dönemezsin. | Open Subtitles | لأن عندما أَبْدأُ العمل، هناك لَنْ يَكُونَ أيّ عَودة إلى حياتِكِ القديمةِ. |
Roz, artık kavga etmeyeceğim ama söylediklerin beni çok kırdı. | Open Subtitles | النظرة، روز، لَنْ أُحاربَ أكثر، لَكنِّي أُريدُك أَنْ تَعْرفَ قُلتَ الكثير مِنْ الأشياءِ الذي آذى مشاعرَي حقاً. |
Kimsenin adını bile duymadığı Doktor Hill'e gitmene izin veremem. | Open Subtitles | إسمعْي أنا لَنْ أَتْركَك تذْهبَ إلى أي الدّكتورِ هيل مفيش حد سَمعَ عنة أبداً |
- Özür dile. Ve bir daha asla beni rahatsız etmeyeceksin. | Open Subtitles | وَقُولُي بسرعة بأنّك لَنْ تُزعجيني ثانيةً. |
Eğer bir şey söylersem ölürüm. Sana bir bok söylemeyeceğim, ese. | Open Subtitles | إذا قُلت أيّ شئَ، سأكون لحمُاً ميتاً لَنْ أُخبرَك أي شيء |