| İşte haritayı yapan Mark Graham Oksford İnternet Enstitüsünün alt sokağındadır. | TED | إليكم خريطة أعدها مارك قراهام والذي يعمل في معهد أكسفورد للإنترنت. |
| 20 Mark, 40 Mark, 80 Mark. Bir hafta içinde 500'ü bulacağım. | Open Subtitles | 20مارك، 40 مارك، 80 مارك في غضون أسبوع سأحصل على 500 مارك |
| Evet, ama sorun değil Ross gittikten sonra Mark geldi. | Open Subtitles | نعم و لكنه جيد لانه عندما تركت روس جاء مارك |
| Ajan Marks, bundan dolayı görevden alındın, duyuyor musun? | Open Subtitles | ايها العميل مارك انت معفى من خدمتك هل تفهمني |
| Merc'ün diziden birazcık soğumuş olma ihtimali var. | Open Subtitles | هناك احتمال مارك قل حماسه للمسلسل قليلاً |
| Marcus Antonius hala yaşıyor, bir sürü adamı da var. | Open Subtitles | مارك انطوني مازال حياً. ما زالَ عِنْدَهُ الرجالُ. |
| Mark dört kişi dedi. Sen de birini düşünmeye başlamalısın. | Open Subtitles | حسناً مارك قال أربع تذاكر لذا يجب أن تصطحبي أحد |
| Yani yarından itibaren, Mark Johnson veya John Markson olacağım. | Open Subtitles | لذا غداً، أنا سَأَكُونُ أمّا مارك جونسن أَو جون ماركسون |
| Ve Mark adında bir çocuğu öpmek zorunda kaldım. Hem de dudaklarından. | Open Subtitles | وكان لا بدّ أن أقبّل هذا الرجل الذي يُدعي مارك علي شفتيه. |
| Ve Mark adında bir çocuğu öpmek zorunda kaldım. Hem de dudaklarından. | Open Subtitles | وكان لا بدّ أن أقبّل هذا الرجل الذي يُدعي مارك علي شفتيه. |
| - Korkuluğu sen yapıyorsun, Mark. - Onu boş verelim, akşamdan kalmayım. | Open Subtitles | ـ عليك بغسل الصحون يا مارك ـ دهك من ذلك الآن .. |
| Hastane kayıtları Mark Gregory'nin 10 yaşında omurgasını çatlattığını gösteriyor. | Open Subtitles | ان مارك غريغوري كسر فقرة عندما كان بعمر 10 سنوات |
| Soylu üçlü yönetimimiz, saygıdeğer Mark Antony'nin şehirden ani ayrılışını ilan eder. | Open Subtitles | حكومتنا الثلاثيه النبيلة تُعلنُ المغادرة الفورية للمبجل مارك انتوني من هذه المدينه. |
| Mark Antony, senin gibi oğlanları kahvaltıda çerez niyetine becerir. | Open Subtitles | مارك أنتوني يتناول اطفال تافهين مثلك على سبيل الوجبات الخفيفه |
| Arthur Tins, Mark Rawls'ın 10 yaşındaki oğlunu öldürdüğünü itiraf ediyor... | Open Subtitles | حينها يعترف آرثر تينز بقتل ابن مارك رولز ذو العشرة اعوام |
| Marks, hesabına... 150 milyon dolar gönderdik. | Open Subtitles | مارك ,تحويل الأموال, 150 مليون دولار للحساب الخاص بك |
| Protokole karşı gelme sırası bende Ajan Marks. | Open Subtitles | حان دوري لكسر قاعدة البروتوكول, ايها العميل مارك.. |
| Marks Spencer'ın, Bunu izliyorsan İngiltere'de değil, | Open Subtitles | مارك و سبنسر لو تشاهد هذه موجودة في بريطانيا |
| Az sonra aptal dizimizi kurtarmak için Merc ile yemek yiyeceğim. | Open Subtitles | انا على وشك الغداء مع مارك لأحاول إنقاذ مسلسلنا الغبي |
| Sean şu anda diziyi kurtarmak için Merc'le yemek yiyor. | Open Subtitles | شون يقابل مارك على الغداء الآن لمحاولة إنقاذ المسلسل |
| Marcus Antonius ile birlikte Kuzeye gitti. | Open Subtitles | لقد ذهب الآن . ذهب شمالاً مع مارك أنتونى |
| Bugün stüdyomuzda ekonomi analisti Markus Short var. Şimdi, size aynı şeyi sormak istiyorum. | Open Subtitles | ينضم إلينا في الاستوديو اليوم المحلل الاقتصادي مارك شوارت |