| Atın kibar olacağından emin misin? Anlatmak istediğim, o ilk kez ata binecek. | Open Subtitles | هل أنت متأكد أنه دمث أنا أعنى أنها المره الأولى لها على حصان |
| - Sana yardım edebilecek başka kimse olmadığından emin misin? | Open Subtitles | هل أنت متأكد أنه لا يوجد شخص آخر ليُساعدك ؟ |
| Patron, bunun iyi bir fikir olduğuna emin misin? Hiç kimseye bahsetmedik bundan. | Open Subtitles | أيها الرئيس ، هل أنت متأكد أنه من الجيد عدم إخبار أحد بهذا |
| eminim omurgamızın altından geçip gitti ve aksi istikamette bir yerde çıkacak. | Open Subtitles | أنا متأكد أنه سيعبر تحت السفينه و ينطلق بسرعه فى الإتجاه المعاكس |
| Bak, Regina. Her ne olursa olsun, eminim üstesinden gelecektir. | Open Subtitles | الآن , ريجينا, أنا متأكد أنه مهما حدث, سيكون بخير. |
| Golf sahasına bebek getirmek için izin aldığına emin misin Peter? | Open Subtitles | بيتر هل أنت متأكد أنه مسموح إدخال الأطفال في ملعب الجولف؟ |
| Bir nükleer patlamayla başa çıkacak kadar Instantanium olduğundan emin misiniz? | Open Subtitles | هل أنت متأكد أنه يوجد كفاية من الأستانتنيوم لمقاومة أنفجار نووي |
| - Kart konusunda haklı olduğuna emin misin? | Open Subtitles | ـ هل أنت متأكد أنه كان مُحقاً بشأن تلك البطاقة ؟ |
| Böyle içince çarpmadığına emin misiniz? | Open Subtitles | هل أنت متأكد أنه لا يوجد أى تأثير ضار من شربها بهذه الطريقة؟ |
| Namuslu kocanızın bile şüphelenmediğinden emin olduğum çok enteresan sapkınlıkları olan enfes bir sevgili olduğunuzu görme fırsatım oldu. | Open Subtitles | كانت لدي الفرصة لرؤيتك مع حبيبك الفاسد الذي أنا متأكد أنه سيكون مفاجأة لزوجك الوفي |
| Akli dengesinin bozuk olmadığından emin misin? | Open Subtitles | هل أنت متأكد أنه ليس مضطرباً عقلياً من الحرب؟ |
| Akli dengesinin bozuk olmadigindan emin misin? | Open Subtitles | هل أنت متأكد أنه ليس مضطرباً عقلياً من الحرب؟ |
| Burada bağıran adamın, ölü bir kadavra olduğuna emin misin? | Open Subtitles | هذا الشخص الذي يصرخ بالداخل متأكد أنه جثة ؟ |
| Bu fazlalıkların bir işe yaramadığına emin misin? | Open Subtitles | هل أنت متأكد أنه ليس بسبب إحدى هذه الأجزاء الإضافية؟ |
| - eminim hiçbir şey değil, ama şunlardan biraz bulduk. | Open Subtitles | أنا متأكد أنه لا شيء لكننا وجدنا مجموعة من هذه |
| Onunla konuşacağım. eminim bize yardım eder. Numarası var mı bizde? | Open Subtitles | سأتحدث معه, متأكد أنه سوف يساعدنا هل لدينا رقم هاتفه ؟ |
| eminim, şu anda onunla hayatının en güzel zamanını geçiriyordur. | Open Subtitles | . أنا متأكد أنه يتمتع بوقته مع إبنها بينما نتحدث |
| eminim bir şey değildir. Biraz kilo aldın o kadar. | Open Subtitles | متأكد أنه لا شيء، فقد زدتي في الوزن قليلاً فقط |
| Evet, eminim çok seksi olmasının konuyla hiç ilgisi yoktur. | Open Subtitles | متأكد أنه تصرف من قلبه و إلا لما فعلت هذا |
| Eğer tek bir adam olsaydı eminim onun hakkında bir şeyler yapılabilirdi. | Open Subtitles | لو كان فقط رجل واحد أنا متأكد أنه كان هناك ما يوقفه |
| Ve kesin bir şey var, sana bugün yapmanı söylediğim iş bu değil. | Open Subtitles | وأنا متأكد أنه ليس العمل الذي تم توكيلك به اليوم |
| Şu tasarıma bir bak. Kesinlikle bir numara. | Open Subtitles | ألقِ نظرة على هذا التصميم أنا متأكد أنه سيحقق لنا الأرباح |
| Demek bu tabyada olmadığına bu kadar eminsin? | Open Subtitles | إذاً أنت متأكد أنه غير موجود في الأشغال الشاقة ؟ |