"مثل ما" - Traduction Arabe en Turc

    • Tıpkı
        
    • olduğu gibi
        
    • gibi mi
        
    • aynı
        
    • gibi bir
        
    • aynısını
        
    • benziyor
        
    • olduğum gibi
        
    • mesela
        
    • yaptığı gibi
        
    Yani, yerçekimi kuvvetine karşı koyuyorlar. Tıpkı binanın kendisi gibi. TED أقصد أنهم يتحدون قوة الجاذبية، مثل ما يفعل المبنى بالمناسبة.
    Evet. Adımı değiştirdim, Tıpkı Yerlilerin bunu hissettiklerinde yaptığı gibi. Open Subtitles نعم غيرت اسمي مثل ما يفعل الهنود عندما يريدون ذلك
    aynı toplumda olduğu gibi, sadece yüzde 1'i aykırıları dinleyip sıradan olanları, yüzde 99'u ihmal edemezsiniz. TED تماماً مثل ما يحدث في المجتمع, لاتستطيع السماع الى الـ1 بالمئة المتطرفين وتجاهل الـ99 بالمئة، العاديين
    - Yüzüme hangi kremi sürdüğüm gibi mi? Open Subtitles تَعْني مثل ما نوعِ القشطة التي أضعها على وجهِي في الليل
    Las Vegas'da olduğunuzu düşünün, kumarhanedesiniz ve oradaki bilgisayarlardan birinde oyun oynamaya karar veriyorsunuz, aynı solitaire ya da satranç oynar gibi. TED تخيل أنك في لاس فيجاس، في كازينو، وقررت أن تلعب لعبة في أحد حاسوبات الكازينو، فقط مثل ما تلعب السوليتير أو الشطرنج.
    Geçenlerde Floransa'da yapılan gibi bir asit saldırısından korktuğumuz için. Open Subtitles خوفا من الأتلاف بالأحماض مثل ما حدث مؤخرا فى فلورنسا.
    Yapmak istediğim şey, Afika'nın yaptığının aynısını yapan başka ülkeler bulmak, yani 1800 yıl boyunca yerinde saydıktan sonra bir anda gürlemek, aniden aşırı yükselmek. TED ما أود فعله هو إيجاد دول فعلت مثل ما فعلته أفريقيا وذلك يعني القفز من 1800 سنة من لا شيء إلى لمس الأعالي فجأةً
    Dışarıdan, modern batılı bir ülkedeki herhangi bir hastanede bulabileceğiniz inkübatöre benziyor. TED تبدو من الخارج وكأنها شيء صغير طبيعي تماما مثل ما يمكن أن تجد في مستشفى حديث في البلدان الغربيّة.
    Daha genç biri lazım. Eskiden olduğum gibi biri. Open Subtitles أنت تحتاج الى شخص أصغر, أنت تعلم شخص مثل ما تعودت أن أكون
    Bunu düzeltebilirim. Tıpkı en sevdiğin bardağı kırdığım zamanki gibi. Open Subtitles يمكنني إصلاح ذلك ، مثل ما فعلت مع كوبك المفضل
    Tıpkı istediğin gibi yakın bir yere park ettim dostum. Open Subtitles لقد أبقيتها قريبة تماما مثل ما طلبتَ مني يا رفيق.
    Tıpkı belgesellerde gördüğünüz gibi bu şeyin 20 parçaya bölünmesini istemiyorum. TED لا أريد لهذه الطائرة ان تتحطم لـ عشرين قطعة مثل ما شاهدت في تلك الأفلام الوثائقية.
    Ve düşündüm ki, Gana da mı kendi kimliğini arıyordu Tıpkı benim yaptığım gibi? TED وأنا أفكر، هل تبحث غانا عن هويتها مثل ما أنا أبحث عن هويتي؟
    İsa'nın, Tanrı'nın oğlu olduğu gibi, sen de Tanrı'nın kızı olduğunu mu iddia ediyorsun? Open Subtitles .. مثل ما يسوع إبن الرب هل تدعين أنكِ إبنة الرب ؟
    Norman'ın parmağıyla arasında olduğu gibi arabamla aramda duygusal bir bağ var. Open Subtitles أنا شعورياً متماسك بسيارتي مثل ما نورمان جسدياً متماسك مع أصباعه
    Kamera kayıtlarını kontrol edecekler, boks maçlarında olduğu gibi. Open Subtitles رقائق الصالة ستتغير تماماً مثل ما فعلته إم جي إم بعد معركة تايسن.
    Bu kasabayı seçerken doğru şeyi yapmam gibi mi? Open Subtitles مثل ما عَرفتُ ما أنا كُنْتُ أَعْملُة متى أَخترُت هذه البلدةِ؟
    Eğer durum tersi olsaydı siz de onun gibi mi hareket ederdiniz? Open Subtitles هل كنت ستفعل مثل ما فعل الكولونيل شيلديرز اذا كان الأمر قد إنعكس؟
    aynı çatlak Quagmire ın bana yaptığı sarhoş telefon görüşmeleri gibi Open Subtitles هو يتصرف بجنون مثل ما يفعل كواقماير عندما يتصل بي مخموراً
    Hâlâ aynı düşüncesiz olgunlaşamamış, bencil bir serserisin. aynı bıraktığım gibi. Open Subtitles ولكنّك نفس المُتهوّر وغير الناضج والأناني والمُغفل مثل ما كنت دوماً،
    Bir daha, bu sabahki gibi bir gösteri duymak istemiyorum. Open Subtitles فلا اريد ان اسمع منها مثل ما سمعته هذا الصباح
    Biz insanları yeterlilik ile alakalı şu değişkenler ile değerlendiriyorduk. mesela, Konuşmanın yapısı nasıldı? TED نحن أيضا، لأننا نقيمهم على أساس كل هذه المتغيرات التي لها علاقة الجدارة، مثل ما مدى جودة ترتيب

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus