"مرض" - Traduction Arabe en Turc

    • hasta
        
    • hastalıktır
        
    • hastası
        
    • hastalığı
        
    • bir hastalık
        
    • hastalıktan
        
    • hastalığını
        
    • hastalığım
        
    • hastalıkla
        
    • rahatsızlığı
        
    • sendromu
        
    • hastalıklar
        
    • hastalığına
        
    • hastalığa
        
    • hastalığın
        
    hasta çalışanlarım için her zaman yedek bir odam vardır. Open Subtitles هناك عرفة, إذا مرض أي واحد منهم بإمكانهم المجيء لهنا
    11 yıl önce çocuğum hasta bahanesiyle ulaşım ekiplerine transfer edilmişsin. Open Subtitles انتقلت الى فريق النقل من 11 عام بسبب مرض ابنك لماذا؟
    Burada kuzeydoğu Amazon'da bir şifacı görüyorsunuz şark çıbanı tedavi ediyor, dünyada 12 milyon insanı etkileyen çok fena bir protozoal hastalıktır. TED تشاهدون هنا مطبباً في شمال شرق الأمازون يعالج داء الليشمانيا وهو مرض طفيلي مؤذ للغاية يصاب به 12 مليون شخص حول العالم
    Annem iyi değil. O şeker hastası ve eğer bizi bırakmazsan ölecek. Open Subtitles أمي ليست بخير ، عندها مرض السكر وستموت إذا لم تطلق سراحنا
    Altı ay önce, 22 yaşındayken, kalp hastalığı nedeniyle vefat etti. TED قبل نصف سنة، توفّيت من مرض القلب في عمر 22 سنة.
    Sağırlığın tamamen bir hastalık olduğunu düşüyordum. Bu zavallı insanlar duyamıyordu. İşitme yoksunuydular, onlar için ne yapabilirdik ki? TED لقد فكرت دائمًا بالصمم على أنه مرض. هؤلاء المساكين، لايستطيعون السمع. لا يسمعون، ما الذي نستطع أن نفعله لهم؟
    İlimden yoksun bırakılan Sor Juana, hayır işlerine yönlendi ve 1695'te kız kardeşlerine bakarken kaptığı bir hastalıktan dolayı öldü. TED كمحرومة من المعرفة، شغلت سور خوانا نفسها بالعمل الخيري، وفي عام 1695، توفيت بسبب مرض أصيبت به أثناء رعاية أخواتها.
    Beijerinck, tütün mozaik hastalığını, araştırmak için yola çıkmıştı. TED بيجيرينك قد انطلق لاستكشاف سبب مرض فسيفساء التبغ.
    Bilmiyorum... artık geri döndüm ama sanki bulaşıcı bir hastalığım var gibi. Open Subtitles لا أعرف، الآن بما إنّني عُدت، الأمر مثل إن عندي مرض معدي.
    Birçoğunuz babam hasta olup vefat ettiğinde yaşadığım zorluklara şahit oldunuz. Open Subtitles الرآني الكثير منكم في أوقات عصيبة لي عندما مرض والدي وتوفي
    Gerçekten çok hasta olmayıp çalışan 41 kişi hasta olan bir emekliye para ödüyordu. TED 41 كانوا غير مرضى مما يعني أن الإنفاق كان على الشخص الواحد الذي يعاني من مرض عضال
    Binalar insanları hasta ediyor, dedi. Dünyadaki yoksullar için bu bulaşıcı hastalıklara yol açıyor. TED قال: المباني تزيد من مرض الناس وخصوصاً اولئك الفقراء المدقعين فإنها تسبب لهم الاوبئة
    O zamanlar ABD'deydim. arayıp, babamın çok hasta olduğunu söylediler ki, ilk kez hastalanıyordu. TED و كنت وقتها في الولايات المتحدة الأمريكية ، إتصلوا بي ، وكان مريضا جداً ،حيث كانت المرة الأولى التي مرض فيها.
    Bu işi yaptığım 20-25 yıl boyunca edindiğim tecrübe ile size şu mesaji vermek istiyoum ki ağrı bir hastalıktır. TED ومن خبرتي وبعد حوالي 20 او 25 سنه وانا اعمل في هذا المجال اريد ان انقل لكم رساله هذا الصباح انا الالم عباره عن مرض
    Bazen aylarca, bazen de yıllarca kalır. Bu durumda, o artık kendi başına bir hastalıktır. TED يستمر لعدة اشهر وفي اكثر الاحوال لسنوات و عندما يحدث ذلك يصبح الالم مرض بذاته
    - Pizzalar o kadar da kötü değil. - Adam şeker hastası. Open Subtitles البيتزا حقا ليست بهذا السوء إن لديه مرض السكرى من الدرجة الثانية
    Beslenme ve egzersiz tek başına koroner hastalığı geriletmede yeterli değildi. TED الحمية والتمارين الرياضية لم تكن كافية لتسهيل تراجع مرض القلب التاجي.
    Aynı şeyi akciğer kanseri veya herhangi bir hastalık içinde yapabiliriz. TED يمكننا ان نفعل نفس الشيء بالنسبة لسرطان الرئة ولكل مرض آخر.
    bu aynı zamanda tüketime elverişli olmayan bir biber çünkü yaprak bitlerinin neden olduğu viral hastalıktan dolayı çürümekte. TED هذا فلفل حلو لا يمكن استهلاكه, لانه يعاني من مرض فيروسي الذي انتقل ايه من خلال حشرات التربس البالغة.
    1980 yılında çiçek hastalığını yok ettik. TED وفي عام 1980 استطعنا التخلص من مرض الجدري.
    Nadir görülen bir hastalığım olduğunu düşünmüştüm. Doktorların daha önce hiç görmediği bir şey. TED ظننت أنني أعاني من مرض نادر، مرض لم يسبق للأطباء أن شهدوه من قبل.
    Diyorum belki bu dünyanın hastalığı karımın içindeki hastalıkla aynı şeydir bir şekilde. Open Subtitles أتساءل عما إذا كان مرض العالم إذا لم تصاب به زوجتي بشكل ما
    İnsanları iyileştiriyor. Her rahatsızlığı, her hastalığı. Dünyayı iyileştirmeyi planlıyor. Open Subtitles تستطيع شفاء الناس، أي مرض أو علة تخطط لشفاء العالم
    Charcot-Marie-Tooth sendromu veya... muhtemel bir malignant schwannoma hastası olabilir. Open Subtitles ضمور عضلي مترقي باعتلال عصبي او ربما مرض شفاني الخبيث
    Yani, bu bozuk hücreler motor nöronlarıysa siz hareket sisteminde fonksiyon bozukluğu yaşarsınız ve sizde Parkinson hastalığı gibi hastalıklar baş gösterir. TED فعندما تكون هذه الخلايا العصبية في دارة الحركة يكون لديك خلل في جهاز الحركة و يصيبك حالات مثل مرض باركنسون
    Eğer kalp krizine kadar beklersek, bu ülkede her yıl 1.1 milyon insanı kalp hastalığına kurban etmemiz gerekir. TED لو إنتظرنا حتى تحدث النوبة القلبية، لضحينا بـ 1.1 مليون شخص كل عام في هذا البلد بسبب مرض القلب.
    Sanırım bundan kaçınmanın tek yolu, korkunç görünen bir hastalığa sahip olmak ve böylece açıklama yapmak zorunda kalmazsınız. TED وأعتقد بأن الوسيلة الوحيدة لتجنبها هي أن يكون لدي مرض خطير مرئي، ومن ثم لا يجب عليكم شرح ذلك.
    Muhtemelen, hastalığın yayılması sınırlı olacak ve kızamık salgını başlamayacaktır. TED ومن المرجح، إمكانية السيطرة على انتشاره ولن يتفشى مرض الحصبة.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus